Sehl bin Abdullah Tüsteri
"İnsanların "Lâ ilâhe illallâh" ifâdesine kalben îtikâd edip dil ile söylemeleri ve buna fiilen vefâ göstermeleri lâzım gelir".
"Allah-û Teâlâ'nın, insanlara şu şekilde hitâb etmediği hiçbir gün yoktur: "Kulum!. Hiç insaflı davranmıyorsun. Ben seni anıyorum ama, sen Beni unutuyorsun. Seni Kendime dâvet ediyorum fakat sen, başkalarının dergâhına gidiyorsun. Ben dertleri, belâları senden uzaklaştırıyorum. Lâkin günah üzerinde ısrâr ediyorsun. Ey Âdemoğlu!. Yarın kıyâmette huzûruma gelince mâzeret olarak ne söyleyeceksi?".
"Kıyâmet günü, az yemenin mükâfatını hiç bir amel karşılayamaz".
"Ticârette ihsân altı türlüdür:
1. Müşteri, fazla ihtiyâcı olduğu için çok para vermeye râzı olsa bile, çok kâr istememelidir. 2. Fakirlerin malını fazla para ile almalı, onları sevindirmelidir. 3. Müşteriden para almakta iki türlü ihsân olur; fiyatta ikrâm edilmeli, peşin verdiği fiyatla veresiye de vermelidir. 4. Borç ödemekte ihsân, istemeye vakit bırakmadan vermektir. 5. Alış veriş ettiği kimse pişman olursa, yapılan satışı geri çevirmektir. 6. Fakirlere veresiye vermek, ödemeyediği hâle gelirse, alacağını istememeyi hâle gelirse, alacağını istememeyi niyet etmektir. Borçlusu ölünce helâl etmektir".
"Allahû Teâlâ, ruhları yaratıp; "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" kelâmına, "evet" dediğimi, ayrıca annemin karnında bulunduğum zamanki hâlimi hatırlıyorum".
"Açlık çilesini çekenin çevresinde, Allahû Teâlâ'nın emriyle Şeytan dolaşamaz."
"Son Peygamber Hz. Muhammed (sav) gönderildiği zaman, dünyâda şu yedi sınıf İnsan vardı: Krallar, zirâatle uğraşanlar, hayvancılıkla uğraşanlar, ticâretle meşgûl olanlar sanatla meşgûl olanlar, işçiler, yoksullar, Allah-û Teâlâ'nın elçisi Sevgili Peygamberimiz bu sınıflardan hiçbirini başka bir sınıfa geçmeye zorlamadı. Onları Allah-û Teâlâ'ya itâata, takvâya, ilme çağırdı. İnsanlara şöyle buyurdu: "Allah bütün bu varlığı insan için, insanı da Allah-û Teâlâ'yı bilmek için yaratmıştır. Dünyâ nîmetlerini Allah-û Teâlâ'ya itâat için kullanan, hem dünyâyı, hem âhireti kazanır. Bunun tersini yapan kimse ise, hem âhireti, hem de dünyâyı kaybedecektir".
"İnsanların "Lâ ilâhe illallâh" ifâdesine kalben îtikâd edip dil ile söylemeleri ve buna fiilen vefâ göstermeleri lâzım gelir".
"Allah-û Teâlâ'nın, insanlara şu şekilde hitâb etmediği hiçbir gün yoktur: "Kulum!. Hiç insaflı davranmıyorsun. Ben seni anıyorum ama, sen Beni unutuyorsun. Seni Kendime dâvet ediyorum fakat sen, başkalarının dergâhına gidiyorsun. Ben dertleri, belâları senden uzaklaştırıyorum. Lâkin günah üzerinde ısrâr ediyorsun. Ey Âdemoğlu!. Yarın kıyâmette huzûruma gelince mâzeret olarak ne söyleyeceksi?".
"Kıyâmet günü, az yemenin mükâfatını hiç bir amel karşılayamaz".
"Ticârette ihsân altı türlüdür:
1. Müşteri, fazla ihtiyâcı olduğu için çok para vermeye râzı olsa bile, çok kâr istememelidir. 2. Fakirlerin malını fazla para ile almalı, onları sevindirmelidir. 3. Müşteriden para almakta iki türlü ihsân olur; fiyatta ikrâm edilmeli, peşin verdiği fiyatla veresiye de vermelidir. 4. Borç ödemekte ihsân, istemeye vakit bırakmadan vermektir. 5. Alış veriş ettiği kimse pişman olursa, yapılan satışı geri çevirmektir. 6. Fakirlere veresiye vermek, ödemeyediği hâle gelirse, alacağını istememeyi hâle gelirse, alacağını istememeyi niyet etmektir. Borçlusu ölünce helâl etmektir".
"Allahû Teâlâ, ruhları yaratıp; "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" kelâmına, "evet" dediğimi, ayrıca annemin karnında bulunduğum zamanki hâlimi hatırlıyorum".
"Açlık çilesini çekenin çevresinde, Allahû Teâlâ'nın emriyle Şeytan dolaşamaz."
"Son Peygamber Hz. Muhammed (sav) gönderildiği zaman, dünyâda şu yedi sınıf İnsan vardı: Krallar, zirâatle uğraşanlar, hayvancılıkla uğraşanlar, ticâretle meşgûl olanlar sanatla meşgûl olanlar, işçiler, yoksullar, Allah-û Teâlâ'nın elçisi Sevgili Peygamberimiz bu sınıflardan hiçbirini başka bir sınıfa geçmeye zorlamadı. Onları Allah-û Teâlâ'ya itâata, takvâya, ilme çağırdı. İnsanlara şöyle buyurdu: "Allah bütün bu varlığı insan için, insanı da Allah-û Teâlâ'yı bilmek için yaratmıştır. Dünyâ nîmetlerini Allah-û Teâlâ'ya itâat için kullanan, hem dünyâyı, hem âhireti kazanır. Bunun tersini yapan kimse ise, hem âhireti, hem de dünyâyı kaybedecektir".
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.