Alternatif ürün projesini başlattıklarını belirten Gökalp, "Dünya pazarlarına hakim değiliz, petrolden sonra en çok dövizi yağlı tohum bitkileri ile sıvı yağa veriyoruz. Mesela soya fasulyesi için en ideal ülke Türkiye'dir. Verimi Amerika'dan fazladır. Bugün Türkiye'nin en az 4 milyon ton soya fasulyesi üretmesi lazım. Türkiye'ye 52 çeşit ürün sınır ticareti adı altında giriyorsa, Ege'nin üzümünü, pamuğunu nasıl değerlendireceksiniz? Vişne konsantresi, elma konsantresi, çilek konsantresi göller bölgesindeki veya batıdaki fabrikalardaki elma suyu, çilek suyu ve vişne suyuna işleniyorsa, bunun adı sınır ticareti değil, olsa olsa soygun ticaretidir" dedi. Son zamanlarda çeşitli ürünlere karşı ilaç kalıntısı ve hormon var diyenlerin sınır ticaretinden vurgunu vuramayanlar olduğunu belirten Bakan Gökalp, "Türkiye uzun yıllar yapılan yanlış uygulamalardan dolayı girdiği ekonomik krizden çok şükür çıkıyor ama üretim sayesinde çıkıyor yoksa borç alarak ya da borçla faiz ödeyerek krizden çıkılmaz" şeklinde konuştu.
"Hazinenin parası çiftçiye gitmedi"
Geçmişte hazinenin kasasından 5 katrilyon lira çiftçiye verilmek üzere çıktığını hatırlatan Bakan Hüsnü Yusuf Gökalp, "Bu para çiftçiye değil, yandaşlarına, parti aday adayı olan kişilerin kasalarına ve benzin istasyonlarına gitti. Biz çiftçiye gitmesi gereken parayı tekrar çiftçiye veriyoruz. Şu zamana kadar çiftçiye verilen para 1 katrilyon 200 trilyondur" şeklinde konuştu. Gökalp, "Dışarıdan elma konsantresi alınıyordu. Ne gerek var Nevşehir'de, Karaman'da, Niğde'de bodur elmacılığı geliştirmeye, şimdi kalkıp bir spor programında birisi çıkıp, 'Elmalar da bodur kaldı, nesi var bu elmaların niye büyümüyor?' diyebilir. Bu genetik bir özelliktir" dedi.
"Hazinenin parası çiftçiye gitmedi"
Geçmişte hazinenin kasasından 5 katrilyon lira çiftçiye verilmek üzere çıktığını hatırlatan Bakan Hüsnü Yusuf Gökalp, "Bu para çiftçiye değil, yandaşlarına, parti aday adayı olan kişilerin kasalarına ve benzin istasyonlarına gitti. Biz çiftçiye gitmesi gereken parayı tekrar çiftçiye veriyoruz. Şu zamana kadar çiftçiye verilen para 1 katrilyon 200 trilyondur" şeklinde konuştu. Gökalp, "Dışarıdan elma konsantresi alınıyordu. Ne gerek var Nevşehir'de, Karaman'da, Niğde'de bodur elmacılığı geliştirmeye, şimdi kalkıp bir spor programında birisi çıkıp, 'Elmalar da bodur kaldı, nesi var bu elmaların niye büyümüyor?' diyebilir. Bu genetik bir özelliktir" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.