Papa'nın ölümünün ardından çok şeyler yazıldı, çizildi ve halen de devam ediyor. Çeyrek asrı aşan bir süreden beri görevde bulunan, çok gezen, gittiği ülkelerde güya ezilen kesimlerle ilgilenen bir papa olarak takdim edildi. Sempatik bir papa portresi çizildi durdu.
Geriye doğru son çeyrek asrı, ay ay, yıl yıl bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçiriyoruz, geride bıraktığımız yıllar İslam coğrafyası için, kanın, gözyaşının sele dönüştüğü yıllar olmuş. Filistin'de katliamlar hızlanmış, Balkanlarda Müslüman nüfus bitme noktasına getirilmiş, Afganistan işgal edilmiş, Irak işgal edilmiş, katledilen müslüman sayısını kimse bilmiyor.
İşgal edilen, katliama tâbi tutulan ülkelerde ırz ve namuslar ayaklar altına alınmış, çocuklar gözlerini hep bolba ve top seslerine açmışlar.
Hem dinî lider, hem de Vatikan devlet başkanı olan papanın dünya siyasetinde değişim ve dönüşümlerde son derece etkili olduğu, birçoğun direkt ya da dolaylı müdahil olduğu da bilinen bir gerçek.
Özellikle ikibinli yıllara girerken, haçlı dünyasına bizim coğrafyamızı hedef göstermesi, üçüncü bin yıla girerken Asya kıtasının Hıristiyanlaştırılacağını ilan etmesi, günlerdir takdim edildiği gibi öyle pir u pak biri değil, üzerinde Müslüman vebali olan bir papa olduğunun en açık göstergeleridir.
Her zaman olduğu gibi, papanın ölümü vesilesi ile yazılan yazılarda, verilen beyanatlarda da yine ilahi ilkeler ihlal edildi, yasaklar çiğnendi. Koca koca adamlar, devletin yüce makamlarını işgal etmiş yetkililer de maalesef bu yanlışları yaptılar. Bol keseden rahmet dağıttılar, papanın ardından rahmet okudular. Halbuki Tevbe suresinin 113. ayeti Müslüman olmayan için bu şekilde muamele edilmesini kesinlikle yasaklamaktadır.
Rivayete göre, Rasulüllah, amcası Ebu Talip için Allah'tan mağfiret dilemek istemiş, bunun üzerine bu ayet nazil olmuştur.
Dinlerarası diyalog sürecinintürkiye ayağını canlandıran, hızlandıran ve bu tür ilahi ölçüleri alt üst eden de, yine bu papa olduğuna göre, dünya çapında hiçbir şer projeye imza atmamış olsa bile, Anadolu coğrafyasının başına musallat ettiği bu diyalog illeti dahi ona yeter.
Geriye doğru son çeyrek asrı, ay ay, yıl yıl bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçiriyoruz, geride bıraktığımız yıllar İslam coğrafyası için, kanın, gözyaşının sele dönüştüğü yıllar olmuş. Filistin'de katliamlar hızlanmış, Balkanlarda Müslüman nüfus bitme noktasına getirilmiş, Afganistan işgal edilmiş, Irak işgal edilmiş, katledilen müslüman sayısını kimse bilmiyor.
İşgal edilen, katliama tâbi tutulan ülkelerde ırz ve namuslar ayaklar altına alınmış, çocuklar gözlerini hep bolba ve top seslerine açmışlar.
Hem dinî lider, hem de Vatikan devlet başkanı olan papanın dünya siyasetinde değişim ve dönüşümlerde son derece etkili olduğu, birçoğun direkt ya da dolaylı müdahil olduğu da bilinen bir gerçek.
Özellikle ikibinli yıllara girerken, haçlı dünyasına bizim coğrafyamızı hedef göstermesi, üçüncü bin yıla girerken Asya kıtasının Hıristiyanlaştırılacağını ilan etmesi, günlerdir takdim edildiği gibi öyle pir u pak biri değil, üzerinde Müslüman vebali olan bir papa olduğunun en açık göstergeleridir.
Her zaman olduğu gibi, papanın ölümü vesilesi ile yazılan yazılarda, verilen beyanatlarda da yine ilahi ilkeler ihlal edildi, yasaklar çiğnendi. Koca koca adamlar, devletin yüce makamlarını işgal etmiş yetkililer de maalesef bu yanlışları yaptılar. Bol keseden rahmet dağıttılar, papanın ardından rahmet okudular. Halbuki Tevbe suresinin 113. ayeti Müslüman olmayan için bu şekilde muamele edilmesini kesinlikle yasaklamaktadır.
Rivayete göre, Rasulüllah, amcası Ebu Talip için Allah'tan mağfiret dilemek istemiş, bunun üzerine bu ayet nazil olmuştur.
Dinlerarası diyalog sürecinintürkiye ayağını canlandıran, hızlandıran ve bu tür ilahi ölçüleri alt üst eden de, yine bu papa olduğuna göre, dünya çapında hiçbir şer projeye imza atmamış olsa bile, Anadolu coğrafyasının başına musallat ettiği bu diyalog illeti dahi ona yeter.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Neden karanlıkta kaldı dünyamız? / 02.02.2025
- Doymayan gözler ve ürpermeyen kalpler / 01.02.2025
- Ne işe yarar? / 31.01.2025
- Makamdan istifa yok ama insanlıktan istifalar çok / 30.01.2025
- Başkentin başucunda çığlıklar duyulmadı / 29.01.2025
- Duydun mu? / 26.01.2025
- Yüreklerin yangını nasıl söndürülecek? / 24.01.2025
- İnsanca paylaşılsa… / 23.01.2025
- Anlayan beri gelsin / 19.01.2025
- Bu oyunun ardındakilere karşı herkes oyunun arkasında durmalı / 18.01.2025
- Doymayan gözler ve ürpermeyen kalpler / 01.02.2025
- Ne işe yarar? / 31.01.2025
- Makamdan istifa yok ama insanlıktan istifalar çok / 30.01.2025
- Başkentin başucunda çığlıklar duyulmadı / 29.01.2025
- Duydun mu? / 26.01.2025
- Yüreklerin yangını nasıl söndürülecek? / 24.01.2025
- İnsanca paylaşılsa… / 23.01.2025
- Anlayan beri gelsin / 19.01.2025
- Bu oyunun ardındakilere karşı herkes oyunun arkasında durmalı / 18.01.2025