Türkiye'nin bu yıl 2007'deki gibi kuraklık görmediği halde tarımda sıkıntılı bir süreç yaşadığı, önlem alınmazsa Ramazan'la birlikte astronomik zamların yolda olduğu açıklandı.
Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Türkiye'nin bu yıl 2007'deki gibi bir kuraklık görmediğini, ancak tarım ürünleri açısından benzer bir süreç yaşadığını vurguladı. Yetkin, önlem alınmazsa Ramazan ayının da yaklaşmasıyla başta baklagiller olmak üzere tarım ürünü fiyatlarının "astronomik" düzeye çıkacağını kaydetti.
Üretim maliyetleri çok yüksekYetkin, "Türkiye'nin normal koşullarda kuraklık olmasa dahi 2006'daki üretimi yakalaması ve bu üretimi elde etmesi zor gözüküyor. Maliyeti yüksek ama üreticinin elinden çıkan fiyat düşük olduğu için sürekli çiftçinin aleyhine işleyen bir süreci geçiriyoruz" dedi. Tarım sektörünün 2008'e küçülerek ve daralarak girdiğini, geçen yıl sektörde yüzde 7'lik düşme yaşandığını anımsatan Yetkin, "Bu yılda ülkemizde ve dünyada ciddi bir süreç yaşanıyor. Bu süreçle son dönemlerin bir fotoğrafı çekilmiş oldu. Gıda savaşları, gıdaya ilişkin ayaklanmaların öne çıktığı bu dönemde dünyada zengin ülkeler ile az gelişmiş ülkelerin arasındaki çarpıklık su yüzüne çıktı. Bunun temel nedenlerinin enerji ve gıda üretimine ilişkin olumsuzluklardan kaynaklandığını görüyoruz" diye konuştu.
Türkiye yeni bir yol haritası belirlemeliDünyadaki işlenmiş gıda ürünlerinde rekabetçi bir sürecin yaşandığını belirten Yetkin, "Bu kadar kritik bir noktada Türkiye'nin kendi tedbirini alması, yeni bir yol haritası çizmesi, yeni bir strateji belirlemesi gerekiyor. Türkiye ilk olarak ithalatı önleyici tedbir alması, ardından dünyadaki acımasız bir pazar savaşında ihracata yönelik ürün sayısını arttırarak, dünyada kendi yerini kendi gerçekleriyle ve kendi politikalarıyla alması gerekiyor" dedi.
Tarıma yeterli kaynaklar ayrılmıyorÜlkede tarıma ayrılan kaynakların yeterli düzeyde olmadığını vurgulayan Yetkin, söz konusu durumun Türkiye'nin dünyada tarımı destekleyen ülkelerle rekabet etme şansını azalttığını söyledi. Yetkin, Türkiye'nin ithal etmek zorunda kaldığı ürünlerin sayısını azaltarak, ihracatı arttıran ve iç pazarı dengeleyen bir model oturması gerektiğini belirtti.
Sektör istihdamı giderek azalıyorTarımdaki istihdamın giderek azaldığını vurgulayan Yetkin, "İnsanlar yüksek maliyetlere dayanamıyor, girdi kullanamıyor, verimini arttıramıyor. Neticede ürününü de istenilen fiyata satamadığı için de ister istemez bu yapıdan uzaklaşan bir kesim oluyor. Bu ciddi bir durumdur, son 3 yılda 1 milyondan fazla insan bu alanı terk etmiştir" dedi. Stratejik konumu nedeniyle Türkiye'nin ulusal bir tarım politikasıyla dezavantajlarını avantaja çevirebilecek konumda bulunduğunu dile getiren Yetkin, şunları dedi: "Türkiye'de gıda fiyat anarşisi, gıda terörü var. Çiftçi üretmek istiyor ama üretemiyor. Tarım sektörünün maliyet enflasyonu o kadar yüksek ki çiftçi alamıyor ve kullanamıyor. Tarımdaki istihdam giderek azalıyor, valizini alan geçici tarım işçisi olarak belirli tarım bölgelerine ya da büyük kentlerin varoşlarına gidiyor. Cinayet, boşanma, sosyal patlamalar burada aranacak. Boşa çıkan bir nüfus var, işsizlik yer değiştiriyor."
Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Türkiye'nin bu yıl 2007'deki gibi bir kuraklık görmediğini, ancak tarım ürünleri açısından benzer bir süreç yaşadığını vurguladı. Yetkin, önlem alınmazsa Ramazan ayının da yaklaşmasıyla başta baklagiller olmak üzere tarım ürünü fiyatlarının "astronomik" düzeye çıkacağını kaydetti.
Üretim maliyetleri çok yüksekYetkin, "Türkiye'nin normal koşullarda kuraklık olmasa dahi 2006'daki üretimi yakalaması ve bu üretimi elde etmesi zor gözüküyor. Maliyeti yüksek ama üreticinin elinden çıkan fiyat düşük olduğu için sürekli çiftçinin aleyhine işleyen bir süreci geçiriyoruz" dedi. Tarım sektörünün 2008'e küçülerek ve daralarak girdiğini, geçen yıl sektörde yüzde 7'lik düşme yaşandığını anımsatan Yetkin, "Bu yılda ülkemizde ve dünyada ciddi bir süreç yaşanıyor. Bu süreçle son dönemlerin bir fotoğrafı çekilmiş oldu. Gıda savaşları, gıdaya ilişkin ayaklanmaların öne çıktığı bu dönemde dünyada zengin ülkeler ile az gelişmiş ülkelerin arasındaki çarpıklık su yüzüne çıktı. Bunun temel nedenlerinin enerji ve gıda üretimine ilişkin olumsuzluklardan kaynaklandığını görüyoruz" diye konuştu.
Türkiye yeni bir yol haritası belirlemeliDünyadaki işlenmiş gıda ürünlerinde rekabetçi bir sürecin yaşandığını belirten Yetkin, "Bu kadar kritik bir noktada Türkiye'nin kendi tedbirini alması, yeni bir yol haritası çizmesi, yeni bir strateji belirlemesi gerekiyor. Türkiye ilk olarak ithalatı önleyici tedbir alması, ardından dünyadaki acımasız bir pazar savaşında ihracata yönelik ürün sayısını arttırarak, dünyada kendi yerini kendi gerçekleriyle ve kendi politikalarıyla alması gerekiyor" dedi.
Tarıma yeterli kaynaklar ayrılmıyorÜlkede tarıma ayrılan kaynakların yeterli düzeyde olmadığını vurgulayan Yetkin, söz konusu durumun Türkiye'nin dünyada tarımı destekleyen ülkelerle rekabet etme şansını azalttığını söyledi. Yetkin, Türkiye'nin ithal etmek zorunda kaldığı ürünlerin sayısını azaltarak, ihracatı arttıran ve iç pazarı dengeleyen bir model oturması gerektiğini belirtti.
Sektör istihdamı giderek azalıyorTarımdaki istihdamın giderek azaldığını vurgulayan Yetkin, "İnsanlar yüksek maliyetlere dayanamıyor, girdi kullanamıyor, verimini arttıramıyor. Neticede ürününü de istenilen fiyata satamadığı için de ister istemez bu yapıdan uzaklaşan bir kesim oluyor. Bu ciddi bir durumdur, son 3 yılda 1 milyondan fazla insan bu alanı terk etmiştir" dedi. Stratejik konumu nedeniyle Türkiye'nin ulusal bir tarım politikasıyla dezavantajlarını avantaja çevirebilecek konumda bulunduğunu dile getiren Yetkin, şunları dedi: "Türkiye'de gıda fiyat anarşisi, gıda terörü var. Çiftçi üretmek istiyor ama üretemiyor. Tarım sektörünün maliyet enflasyonu o kadar yüksek ki çiftçi alamıyor ve kullanamıyor. Tarımdaki istihdam giderek azalıyor, valizini alan geçici tarım işçisi olarak belirli tarım bölgelerine ya da büyük kentlerin varoşlarına gidiyor. Cinayet, boşanma, sosyal patlamalar burada aranacak. Boşa çıkan bir nüfus var, işsizlik yer değiştiriyor."