İskenderun'daki ABD askeri araçları ikinci tezkerenin çıkmasını beklemeden Türkiye topraklarında yol almaya başladılar bile. Hem İncirlik hem de İskenderun Limanı'nda 6 gündür süren derin sessizlik aniden bozuldu. İncirlik'te rutindışı bir hareketlilik, Liman'da ise sevkiyat başladı. Sadece bu gelişmeler bile ABD'nin, ikinci tezkerenin Meclis'ten geçeceğine olan kesin inancını göstermeye yeter. ABD'nin bu inancında, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün önceki gün tezkere ile ilgili yaptığı beyanları etkili oldu. Özkök tezkere konusunda hükümeti desteklediğini dile getirmişti. Bu açıklama yalnızca ABD'yi rahatlatmakla kalmadı, aynı zamanda hükümete de rahat bir nefes aldırdı. Genelkurmay'ın tezkere konusundaki sessizliğini 6 gün aradan sonra bozması kafaları karıştırdı. Tezkere reddedilmeden bir gün önce toplanan Milli Güvenlik Kurulu'ndan herhangi bir tavsiye kararı çıkmaması, askerin de tezkereye soğuk baktığı izlenimini vermiş ve red oyu veren vekiller de bu izlenimden etkilenmişlerdi. Peki ne oldu da, aradan bir hafta geçmeden Genelkurmay, tezkereye soğuk bakış olarak yorumlanan bu sessizliğini, 'tezkereye evet' şeklinde bozdu? Akla gelen ilk cevap; "Kuzey Irak'ta vukubulan Türkiye aleyhine olumsuz gelişmeler ve ABD'li yetkililerin Türkiye'ye Kuzey Irak konusunda yaptıkları baskı ve tahrikler etkili oldu" şeklinde. Ama bu seçenek eğer doğruysa, o zaman Genelkurmay ABD'nin Kürt kartını kullanma taktiğine ya da oyununa gelmiş olur. Bu yüzden bu cevap tek başına yeterli değil ama bir faktör. Asıl sebebe gelince: Türkiye ile ABD arasında sürdürülen pazarlıklar tam bitmemişti. Önemli bir noktada kilitlenmişti bu pazarlıklar. Tam da bu noktada tezkere Meclis'e yollanmıştı. Pazarlık derken, askerin para pazarlığı ile bir ilgisi yok. Askerin üzerinde hassasiyetle durduğu iki konu var: 1- ABD saldırısı sonrasında oluşacak yeni Irak'ın ordusunun niteliği. Yani ordunun bir merkeze mi bağlı olacağı yoksa federatif bir yapıya mı sahip olacağı konusu. 2- Yeni Irak'ın asli unsurları arasında Türkmenlerin olup olmayacağı.
ABD bu hususlarda taviz vermiyordu. Açıkçası Türkiye'yi bölgeye sokmak istemiyordu. Türkiye de bölgeden izole edilmemek için bu konularda özellikle diretiyordu.
Şu an gelinen noktada, neyin olup neyin olmadığı net değil. Ama Genelkurmay'ın bu çıkışının arkasında birşeyler olmalı. Türkiyesiz operasyon olmayacağını anlayan ABD, belli konularda taviz vermiş olabilir. Ama yine de Meclis onurlu kararının arkasında durmalı. Dünya kamuoyunun savaş karşıtı bu duruşu her zaman olmaz. Bu ortamı hesaba katmak lazım.
ABD bu hususlarda taviz vermiyordu. Açıkçası Türkiye'yi bölgeye sokmak istemiyordu. Türkiye de bölgeden izole edilmemek için bu konularda özellikle diretiyordu.
Şu an gelinen noktada, neyin olup neyin olmadığı net değil. Ama Genelkurmay'ın bu çıkışının arkasında birşeyler olmalı. Türkiyesiz operasyon olmayacağını anlayan ABD, belli konularda taviz vermiş olabilir. Ama yine de Meclis onurlu kararının arkasında durmalı. Dünya kamuoyunun savaş karşıtı bu duruşu her zaman olmaz. Bu ortamı hesaba katmak lazım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012