Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği, TBMM Dokunulmazlıkları Araştırma Komisyonu Başkanı FehmiHüsrev Kutlu'nun açıklamaları konusunda, "Türk Silahlı Kuvvetleri'ninkomutanı olarak Genelkurmay Başkanı, bu tür söylem ve olaylardan derin endişe duymaktadır" denildi.
Yazılı açıklamada, 30 Aralık 2003 tarihli bazı basın yayın organlarında, bir milletvekilinin, Ulu Önder Atatürk'ün TBMM'deki mareşal rütbeli resminden, meclisin dış güvenliğini sağlayan Meclis Muhafız Taburu personelinin yemek duası ile "sağ ol" seslerinden ve taburun meclisteki varlığından rahatsız olduğuna, meclisin sivilleşmesine askerlerin öncü olmasının lüzumunu ifade ederek Genelkurmay Başkanı'na atıfta bulunduğuna dair bir haber yer aldığı belirtildi.
Hüsrev Kutlu'ya sert eleştiri
Aynı milletvekilinin, daha önce de dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin olarak yargıya ve güvenlik güçlerine güven duymadığını da gündeme getirdiğinin bilindiği kaydedilen açıklamada, şöyle devam edildi: "Bu şekilde sorumsuzca sarf edilmiş sözlerin, İstanbul Fatih Camii'nde görülen ve milletçe hepimizi üzen çağdışı manzaralara zemin hazırladığı çarpıcı bir şekilde ortaya çıkmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görüşü, Genelkurmay Başkanlığı'nın bilgisi dahilinde kamuoyuna yansıtılmıştır."
Muhafız Taburu'nun tarihi
Genelkurmay açıklamasında, TBMM Muhafız Taburu'nun tarihi de şu ifadelerle anlatıldı: "Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na bağlı olan TBMM Muhafız Taburu, büyük komutan ve eşsiz devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifleri ile başlangıçta Meclis Muhafız Takımı olarak kurulmuştur. Tabur, Kurtuluş Savaşı'nda sayısız kahramanlıklar göstermiş, Cumhuriyet tarihi boyunca saygın görevler yapmış, ulusun temsil edildiği mecliste devlet-ulus birlikteliğinin sembolü olmuştur.
Taburun görev ve sorumlulukları, TBMM Genel Sekreterliği Teşkilat Kanunu ve İçtüzüğü tarafından belirlenmiştir.
Dünyada da örnekleri var
Birçok çağdaş ve demokratik ülkede görev yapan, birçoğunda da bulunan Genelkurmay Başkanı, asker üniformalı krallar, prensler, parlamentolarda törenler icra eden ve dış güvenliği sağlayan askerler görmüştür. Ancak kendisi, bu konuyu meclisin sivilleştirilmesi meselesi olarak ele alan veya üniforma ve askerden rahatsız olduğunu ifade eden bir şahsa rastlamamıştır.
Ulusunun ayrılmaz bir parçası ve her kesiminin temsilcisi olarak milli ordu vasfını şerefle sürdüren Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Komutanı olarak Genelkurmay Başkanı, bu tür söylem ve olaylardan derin endişe duymaktadır."
Yazılı açıklamada, 30 Aralık 2003 tarihli bazı basın yayın organlarında, bir milletvekilinin, Ulu Önder Atatürk'ün TBMM'deki mareşal rütbeli resminden, meclisin dış güvenliğini sağlayan Meclis Muhafız Taburu personelinin yemek duası ile "sağ ol" seslerinden ve taburun meclisteki varlığından rahatsız olduğuna, meclisin sivilleşmesine askerlerin öncü olmasının lüzumunu ifade ederek Genelkurmay Başkanı'na atıfta bulunduğuna dair bir haber yer aldığı belirtildi.
Hüsrev Kutlu'ya sert eleştiri
Aynı milletvekilinin, daha önce de dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin olarak yargıya ve güvenlik güçlerine güven duymadığını da gündeme getirdiğinin bilindiği kaydedilen açıklamada, şöyle devam edildi: "Bu şekilde sorumsuzca sarf edilmiş sözlerin, İstanbul Fatih Camii'nde görülen ve milletçe hepimizi üzen çağdışı manzaralara zemin hazırladığı çarpıcı bir şekilde ortaya çıkmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görüşü, Genelkurmay Başkanlığı'nın bilgisi dahilinde kamuoyuna yansıtılmıştır."
Muhafız Taburu'nun tarihi
Genelkurmay açıklamasında, TBMM Muhafız Taburu'nun tarihi de şu ifadelerle anlatıldı: "Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na bağlı olan TBMM Muhafız Taburu, büyük komutan ve eşsiz devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifleri ile başlangıçta Meclis Muhafız Takımı olarak kurulmuştur. Tabur, Kurtuluş Savaşı'nda sayısız kahramanlıklar göstermiş, Cumhuriyet tarihi boyunca saygın görevler yapmış, ulusun temsil edildiği mecliste devlet-ulus birlikteliğinin sembolü olmuştur.
Taburun görev ve sorumlulukları, TBMM Genel Sekreterliği Teşkilat Kanunu ve İçtüzüğü tarafından belirlenmiştir.
Dünyada da örnekleri var
Birçok çağdaş ve demokratik ülkede görev yapan, birçoğunda da bulunan Genelkurmay Başkanı, asker üniformalı krallar, prensler, parlamentolarda törenler icra eden ve dış güvenliği sağlayan askerler görmüştür. Ancak kendisi, bu konuyu meclisin sivilleştirilmesi meselesi olarak ele alan veya üniforma ve askerden rahatsız olduğunu ifade eden bir şahsa rastlamamıştır.
Ulusunun ayrılmaz bir parçası ve her kesiminin temsilcisi olarak milli ordu vasfını şerefle sürdüren Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Komutanı olarak Genelkurmay Başkanı, bu tür söylem ve olaylardan derin endişe duymaktadır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.