Dünyada karbondioksit miktarındaki artış, sera etkisi ve iklim değişiklikleri sonucu gelinen son durum göstermektedir ki, geleceğin en önemli yakıtı hidrojen, geleceğin yakıt teknolojisi ise yakıt pilleri olacaktır.
Hidrojen alışılagelmiş-birincil yakıtların tümüne alternatif olarak doğrudan yakılarak veya yakıt pillerinde elektriğe dönüştürülerek kullanılabilir.
Batı ve Japonya büyük önem veriyorAvrupa Birliği'nin hidrojen ve yakıt piline bakışını inceleyecek olursak; Avrupa'nın Amerika ve Japonya'dan önce hidrojen enerjisine geçmesinin Avrupa'ya büyük teknolojik ve ekonomik avantajlar sağlayacağı öngörülerek gerekli AR-GE çalışmaları için kullanılmak üzere ilk beş yıl için 5 milyar Euro ayırdığı görülmektedir. ABD'deki gelişmeler incelendiğinde hidrojenli otomobillerin geliştirilmesi için 1.7 milyar Dolarlık bir proje başlattığı ve ardından da kömür ve hidrokarbon tipi yakıtlardan ucuz hidrojen üretimi için de 1.2 milyar dolar fon ayırdığı görülmektedir. Gerek Japonya ve İzlanda başta olmak üzere, tüm dünyada hidrojene verilen değer ve üzerinde yapılan çalışmalardaki artış gözle görülmektedir.
Türkiye geç kaldı, atağa kalkmalıTürkiye hidrojeni enerji planlamaları içine en kısa zamanda almalıdır. Bu konu için araştırma-geliştirme alt yapımız uygun olup, ülkemizde İstanbul Teknik Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi'nde bu konuda uluslararası boyutta çalışmalar gerçekleştiren saygın bilim adamları vardır. Kurulan Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü ve kurulması hedeflenen Ulusal Enerji Enstitüsü ve Ulusal Su Enstitüsü hidrojen enerjisinin ülkemizde yerinin belirlenmesi ve konuya verilen önemin artmasında önemli bir rol oynayacaktır. Hidrojen eksenli yakıtların kullanılmasında en önemli madde hidrojen bor hibrid'dir. Ülkemizin bor rezervlerinde dünya birincisi olduğu dikkate alındığında yakın gelecekte petrolün yerini alacak olan hidrojen eksenli yakıtlarda açık farkla önde olduğumuz görülecektir.
Enerji konusunda dünyada büyük mücadele varDünyada var olan enerji kaynaklarını ele geçirmek ve söz sahibi olmak için devletler birbirleriyle ciddi mücadeleler vermektedir. Global güçler enerji kaynaklarının kontrolünün kendilerinde olmasını istemekte, bu konuda milletlerin kendilerine bağımlı olmaları için çalışmaktadırlar. Örneğin bu güçler bir taraftan nükleer enerjiyi kullanırken, diğer taraftan bu enerjiyi kullanmak isteyen diğer ülkelerin de önünü kesmektedirler.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER
Prof.Dr. Xosrov Kerimov / Bakü Devlet ÜniversitesiMEM evrensel bir modelÇağdaş tarih ve teorilerle yakından ilgilenen, onlardan farklı bir bakış açısı, yeni bir milli ekonomi modeli ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş, kendi eserinde çağdaş dünya ekonomisinin önemli sorunlarını ortaya koymuştur. Türkiye Cumhuriyeti ekonomisi üzerinde geliştirilen bu model, özellikle yeni bağımsız devletlerin her birinde gerçekleştirilmesi mümkün olan evrensel bir modeldir. Ekonominin çağdaş sorunlarını ve gelişme düzenini yansıtan bu özel modelin Azerbaycan'da da tatbik edilmesine önem verilmelidir. Kitapta, kaynakların sınırlı olmasına ve üretimin üstünlüğüne dayanan çağdaş kapitalist modeller ile kaynakların sınırsızlığına, tüketime, iki reel güç olarak para ve devlete dayanan Milli Ekonomi Modeli'nin taban tabana zıt olduğu görülüyor. Kitapta yeni, enteresan ve çok önemli fikirler vardır. Bana göre müellif, çağdaş kapitalizmin çözemediği sorunları (gelir dağılımında denge, sürekli büyümenin yakalanması ve tam istihdamın sürekli sağlanması gibi sorunları) çözecek önemli bir ekonomi model ortaya koymuştur. Prof. Dr. Haydar Baş, paraya yeni bir bakış açısı getiriyor, paranın tahrik unsuru ve emek ile üretimin karşılığı olma özelliğine, aynı zamanda yeni pazar ve devlet ilişkilerine önem veriyor.
Hidrojen alışılagelmiş-birincil yakıtların tümüne alternatif olarak doğrudan yakılarak veya yakıt pillerinde elektriğe dönüştürülerek kullanılabilir.
Batı ve Japonya büyük önem veriyorAvrupa Birliği'nin hidrojen ve yakıt piline bakışını inceleyecek olursak; Avrupa'nın Amerika ve Japonya'dan önce hidrojen enerjisine geçmesinin Avrupa'ya büyük teknolojik ve ekonomik avantajlar sağlayacağı öngörülerek gerekli AR-GE çalışmaları için kullanılmak üzere ilk beş yıl için 5 milyar Euro ayırdığı görülmektedir. ABD'deki gelişmeler incelendiğinde hidrojenli otomobillerin geliştirilmesi için 1.7 milyar Dolarlık bir proje başlattığı ve ardından da kömür ve hidrokarbon tipi yakıtlardan ucuz hidrojen üretimi için de 1.2 milyar dolar fon ayırdığı görülmektedir. Gerek Japonya ve İzlanda başta olmak üzere, tüm dünyada hidrojene verilen değer ve üzerinde yapılan çalışmalardaki artış gözle görülmektedir.
Türkiye geç kaldı, atağa kalkmalıTürkiye hidrojeni enerji planlamaları içine en kısa zamanda almalıdır. Bu konu için araştırma-geliştirme alt yapımız uygun olup, ülkemizde İstanbul Teknik Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi'nde bu konuda uluslararası boyutta çalışmalar gerçekleştiren saygın bilim adamları vardır. Kurulan Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü ve kurulması hedeflenen Ulusal Enerji Enstitüsü ve Ulusal Su Enstitüsü hidrojen enerjisinin ülkemizde yerinin belirlenmesi ve konuya verilen önemin artmasında önemli bir rol oynayacaktır. Hidrojen eksenli yakıtların kullanılmasında en önemli madde hidrojen bor hibrid'dir. Ülkemizin bor rezervlerinde dünya birincisi olduğu dikkate alındığında yakın gelecekte petrolün yerini alacak olan hidrojen eksenli yakıtlarda açık farkla önde olduğumuz görülecektir.
Enerji konusunda dünyada büyük mücadele varDünyada var olan enerji kaynaklarını ele geçirmek ve söz sahibi olmak için devletler birbirleriyle ciddi mücadeleler vermektedir. Global güçler enerji kaynaklarının kontrolünün kendilerinde olmasını istemekte, bu konuda milletlerin kendilerine bağımlı olmaları için çalışmaktadırlar. Örneğin bu güçler bir taraftan nükleer enerjiyi kullanırken, diğer taraftan bu enerjiyi kullanmak isteyen diğer ülkelerin de önünü kesmektedirler.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER
Prof.Dr. Xosrov Kerimov / Bakü Devlet ÜniversitesiMEM evrensel bir modelÇağdaş tarih ve teorilerle yakından ilgilenen, onlardan farklı bir bakış açısı, yeni bir milli ekonomi modeli ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş, kendi eserinde çağdaş dünya ekonomisinin önemli sorunlarını ortaya koymuştur. Türkiye Cumhuriyeti ekonomisi üzerinde geliştirilen bu model, özellikle yeni bağımsız devletlerin her birinde gerçekleştirilmesi mümkün olan evrensel bir modeldir. Ekonominin çağdaş sorunlarını ve gelişme düzenini yansıtan bu özel modelin Azerbaycan'da da tatbik edilmesine önem verilmelidir. Kitapta, kaynakların sınırlı olmasına ve üretimin üstünlüğüne dayanan çağdaş kapitalist modeller ile kaynakların sınırsızlığına, tüketime, iki reel güç olarak para ve devlete dayanan Milli Ekonomi Modeli'nin taban tabana zıt olduğu görülüyor. Kitapta yeni, enteresan ve çok önemli fikirler vardır. Bana göre müellif, çağdaş kapitalizmin çözemediği sorunları (gelir dağılımında denge, sürekli büyümenin yakalanması ve tam istihdamın sürekli sağlanması gibi sorunları) çözecek önemli bir ekonomi model ortaya koymuştur. Prof. Dr. Haydar Baş, paraya yeni bir bakış açısı getiriyor, paranın tahrik unsuru ve emek ile üretimin karşılığı olma özelliğine, aynı zamanda yeni pazar ve devlet ilişkilerine önem veriyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.