Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, giderayak AB'nin 2003'te Türkiye'ye müzakere tarihi vermemesi halinde, AB ile ilişkilerini her bakımdan gözden geçirmek zorunda kalacağını iddia etti
Türkiye'yi Avrupa Birliği macerasında Helsinki dönemicine sokan DSP'nin Dışişleri Bakanlığı makamına getirdiği Şükrü Sina Gürel, giderayak AB'ye gürledi. Gürel, AB'nin 2003'te Türkiye'ye müzakere tarihi vermemesi halinde, Türkiye'nin AB ile ilişkilerini her bakımdan gözden geçirmek zorunda kalacağını iddia etti. Gürel'in bu çıkışını kimin adına yaptığı ise merak konusu oldu. Mevcut hükümet için mi, yoksa mustakbel hükümet için mi? Türkiye'nin şimdiye kadar haklı beklentilerini Avrupalı dostlarına (!) anlatmaya çalıştığını ifade eden Gürel, şunları söyledi: "Ama AB'nin Türkiye ile ilgili vereceği siyasal karar, yalnızca Türkiye ile ilgili verilecek bir karar değil. Avrupa'nın geleceği ile ilgili... Avrupa'nın kendisine nasıl bir kimlik seçtiğiyle ilgili bir karar. Çok kültürlü, çok dinli, gerçekten çoğulcu bir Avrupa mı istiyorlar, istemiyorlar mı? Ona karar verecekler. Herhalde o kararda zorlanıyorlar."
Kıbrıs Rum Kesimi üyeliğe kabul edilirse...Kıbrıs Rum kesimine tarih verilmesini de değerlendiren Gürel, "Kıbrıs konusunda şimdiye kadar Avrupa Birliği'nin attığı yanlış adımları kendilerine anlatmaya çalıştık'' dedi. Gürel, "Güney Kıbrıs, AB'ye, Kıbrıs Rum Cumhuriyeti adı ile alınırsa bu durum Doğu Akdeniz'de bütün dengeleri alt üst eder. Bu, Kıbrıs konusunda ne herkesin içinde olduğu çözüm getirir, ne de bütün kapılar açılmış olur. Avrupa Birliği bu sorumluluğun bilincinde olmalıdır'' diye konuştu.
Gürel'den AKP'nin kapatılmasına destekDışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, "AKP için açılan kapatma davasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine, "Her zaman, her devletin, her rejimin, siyasal sisteminin temel dayanaklarını korumak için savunma mekanizmaları oluşturma hakkı vardır. Bunu AB ülkeleri arasında da gerçekleştiren devletler var. Bizim açımızdan da Türkiye Cumhuriyeti'nin rejiminin, siyasal sisteminin, demokratik ve laik yapısının temel direklerinden başlıcası laikliktir. Dolayısıyla devlet, elbette kendi savunma mekanizmalarını oluşturacaktır. Ama onun ötesinde AK Parti ile ilgili yargıdaki gelişmeler nasıl sonuç verir, o, bağımsız yargının bileceği iştir" dedi.
Türkiye'yi Avrupa Birliği macerasında Helsinki dönemicine sokan DSP'nin Dışişleri Bakanlığı makamına getirdiği Şükrü Sina Gürel, giderayak AB'ye gürledi. Gürel, AB'nin 2003'te Türkiye'ye müzakere tarihi vermemesi halinde, Türkiye'nin AB ile ilişkilerini her bakımdan gözden geçirmek zorunda kalacağını iddia etti. Gürel'in bu çıkışını kimin adına yaptığı ise merak konusu oldu. Mevcut hükümet için mi, yoksa mustakbel hükümet için mi? Türkiye'nin şimdiye kadar haklı beklentilerini Avrupalı dostlarına (!) anlatmaya çalıştığını ifade eden Gürel, şunları söyledi: "Ama AB'nin Türkiye ile ilgili vereceği siyasal karar, yalnızca Türkiye ile ilgili verilecek bir karar değil. Avrupa'nın geleceği ile ilgili... Avrupa'nın kendisine nasıl bir kimlik seçtiğiyle ilgili bir karar. Çok kültürlü, çok dinli, gerçekten çoğulcu bir Avrupa mı istiyorlar, istemiyorlar mı? Ona karar verecekler. Herhalde o kararda zorlanıyorlar."
Kıbrıs Rum Kesimi üyeliğe kabul edilirse...Kıbrıs Rum kesimine tarih verilmesini de değerlendiren Gürel, "Kıbrıs konusunda şimdiye kadar Avrupa Birliği'nin attığı yanlış adımları kendilerine anlatmaya çalıştık'' dedi. Gürel, "Güney Kıbrıs, AB'ye, Kıbrıs Rum Cumhuriyeti adı ile alınırsa bu durum Doğu Akdeniz'de bütün dengeleri alt üst eder. Bu, Kıbrıs konusunda ne herkesin içinde olduğu çözüm getirir, ne de bütün kapılar açılmış olur. Avrupa Birliği bu sorumluluğun bilincinde olmalıdır'' diye konuştu.
Gürel'den AKP'nin kapatılmasına destekDışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel, "AKP için açılan kapatma davasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine, "Her zaman, her devletin, her rejimin, siyasal sisteminin temel dayanaklarını korumak için savunma mekanizmaları oluşturma hakkı vardır. Bunu AB ülkeleri arasında da gerçekleştiren devletler var. Bizim açımızdan da Türkiye Cumhuriyeti'nin rejiminin, siyasal sisteminin, demokratik ve laik yapısının temel direklerinden başlıcası laikliktir. Dolayısıyla devlet, elbette kendi savunma mekanizmalarını oluşturacaktır. Ama onun ötesinde AK Parti ile ilgili yargıdaki gelişmeler nasıl sonuç verir, o, bağımsız yargının bileceği iştir" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.