Türkiye'nin başına tebelleş olanların çoğu, emperyalizmle işbirliği halinde hareket edilmesi lazım geldiğine inandırıldıkları için, etrafımızdaki coğrafyayı yeniden şekillendirmekte olanlara fırsat ve hatta cesaret vermişlerdir.
Halbuki emperyalizmin, kendi coğrafyamız demek olan etrafımızdaki coğrafyayı yeniden şekillendirmesine fırsat vermek, Türkiye'nin kuşatılmasına göz yummak demektir!Bu kuşatmayı emperyalizmle el ele vererek kaldıramazsınız. Emperyalistlerin stratejik ortağı olmakla övünerek de kaldıramazsınız. Eğer bir huruç hareketinde bulunmak ihtiyacı duyuyorsanız, Gazi'yi rehber almak gibi bir mecburiyetiniz var demektir. Hint Müslümanları'na; 'İkinci Dünya Savaşı'nın yaklaşmakta olduğuna, İngilizler'in Hindistan'a kuvvet sevk edemeyeceğine, dolayısıyla kısm" hürriyet için değil, istiklal-i tam için mücadele edilmesi gerektiğine' dair haberler yollayan Atatürk, Fransızlar'ı Hatay'dan söküp atmak için savaşı bile göze alan adamdır!Fransa'yı Lübnan ve Suriye'den kovmak isteyen de odur!Eğer Hasan Rıza Soyak'ın, Atatürk'ten Hatıralar isimli kitabının 2. cildini açarsanız 607. sayfada Gazi'nin şu sözleriyle karşılaşırsınız. Bu Hasan Rıza Soyak, Paşa'nın Katib-i Umumisi'dir, yani Genel Sekreteri. Bakın Gazi ne demiş: '... Ben bugünkü Fransız idarecilerinin Suriye ve Lübnan'a öyle kolay kolay istiklal vereceklerinden emin değilim, zaten uygulamayı birtakım yersiz bahanelerle üç sene sonraya ertelemeleri buna kanıt sayılabilir. Binaenaleyh biz hareketimizin kapsamına onları da alarak, kısa yoldan Suriye ve Lübnan'a özledikleri tam bağımsızlığı sağlayabiliriz.Suriyeliler'in ordusu yoktur, fakat bizim ordumuz kafi. söz veriyorum icabederse girerim ve sonra yine çıkarım, temenni ederim ki; buna mecbur olmayalım.'Atatürk'ün İslam ülkelerinin istiklali konusunda nasıl hassas olduğuna dair bir belge daha sunmak istiyorum. Dikkatinize sunacağım beyanat 27 Temmuz 1937 tarihli Bombay Chronic Gazetesi'nde 'Filistin'e el sürülemez! Kemal Paşa, Avrupa'ya ihtar ediyor. Türkler mukaddes topraklarda yabancı hakimiyetine tahammül etmeyeceklerdir' başlığıyla yayınlanmış. Dahiliye Vekaleti Matbuat Umum Müdürlüğü'nün 20 Ağustos 1937 tarih ve 5476/7/1/K sayı numarası ve Dahiliye Vekili Şükrü Kaya imzasıyla Başvekalet yüksek makamına gönderilen tercüme metninin baş tarafında şöyle bir ifade var: 'Türkçe Hakimiyet-i Milliye Gazetesi, Kemal Atatürk'ün Türkiye Millet Meclisi'nde irad etmiş olduğu bir nutuktan bahsediyor. Aşağıdaki satırlar bu nutkun Filistin'e taalluk eden kısmından alınmıştır.'Bu, kayıttan, Bombay Chronic Gazetesi'nin, Gazi'nin nutkunu Hakimiyet-i Milliye'den iktibas ettiği anlaşılıyor. Metin şöyle: '(...) İslamiyet'in mukaddes yerlerinin Museviler'in ve Hıristiyanlar'ın nüfuzunun altına girmesine mani olacağız. Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki; buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz. (...) Hazret-i Peygamber'in son arzusunu yani mukaddes toprakların daima İslam hakimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız.'(x)Atatürk, etrafımızdaki coğrafyayı kastederek 'Buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz' diyor. Bizimkiler Türkiye'nin bile emperyalizmin oyun sahası olmasına baş eğdiler!Gazi Paşa yaşıyor olsaydı derhal silaha sarılırdı. Recep Tayyip ancak telefona sarılabilmiştir!Necdet Sevinç- Tercüman
Halbuki emperyalizmin, kendi coğrafyamız demek olan etrafımızdaki coğrafyayı yeniden şekillendirmesine fırsat vermek, Türkiye'nin kuşatılmasına göz yummak demektir!Bu kuşatmayı emperyalizmle el ele vererek kaldıramazsınız. Emperyalistlerin stratejik ortağı olmakla övünerek de kaldıramazsınız. Eğer bir huruç hareketinde bulunmak ihtiyacı duyuyorsanız, Gazi'yi rehber almak gibi bir mecburiyetiniz var demektir. Hint Müslümanları'na; 'İkinci Dünya Savaşı'nın yaklaşmakta olduğuna, İngilizler'in Hindistan'a kuvvet sevk edemeyeceğine, dolayısıyla kısm" hürriyet için değil, istiklal-i tam için mücadele edilmesi gerektiğine' dair haberler yollayan Atatürk, Fransızlar'ı Hatay'dan söküp atmak için savaşı bile göze alan adamdır!Fransa'yı Lübnan ve Suriye'den kovmak isteyen de odur!Eğer Hasan Rıza Soyak'ın, Atatürk'ten Hatıralar isimli kitabının 2. cildini açarsanız 607. sayfada Gazi'nin şu sözleriyle karşılaşırsınız. Bu Hasan Rıza Soyak, Paşa'nın Katib-i Umumisi'dir, yani Genel Sekreteri. Bakın Gazi ne demiş: '... Ben bugünkü Fransız idarecilerinin Suriye ve Lübnan'a öyle kolay kolay istiklal vereceklerinden emin değilim, zaten uygulamayı birtakım yersiz bahanelerle üç sene sonraya ertelemeleri buna kanıt sayılabilir. Binaenaleyh biz hareketimizin kapsamına onları da alarak, kısa yoldan Suriye ve Lübnan'a özledikleri tam bağımsızlığı sağlayabiliriz.Suriyeliler'in ordusu yoktur, fakat bizim ordumuz kafi. söz veriyorum icabederse girerim ve sonra yine çıkarım, temenni ederim ki; buna mecbur olmayalım.'Atatürk'ün İslam ülkelerinin istiklali konusunda nasıl hassas olduğuna dair bir belge daha sunmak istiyorum. Dikkatinize sunacağım beyanat 27 Temmuz 1937 tarihli Bombay Chronic Gazetesi'nde 'Filistin'e el sürülemez! Kemal Paşa, Avrupa'ya ihtar ediyor. Türkler mukaddes topraklarda yabancı hakimiyetine tahammül etmeyeceklerdir' başlığıyla yayınlanmış. Dahiliye Vekaleti Matbuat Umum Müdürlüğü'nün 20 Ağustos 1937 tarih ve 5476/7/1/K sayı numarası ve Dahiliye Vekili Şükrü Kaya imzasıyla Başvekalet yüksek makamına gönderilen tercüme metninin baş tarafında şöyle bir ifade var: 'Türkçe Hakimiyet-i Milliye Gazetesi, Kemal Atatürk'ün Türkiye Millet Meclisi'nde irad etmiş olduğu bir nutuktan bahsediyor. Aşağıdaki satırlar bu nutkun Filistin'e taalluk eden kısmından alınmıştır.'Bu, kayıttan, Bombay Chronic Gazetesi'nin, Gazi'nin nutkunu Hakimiyet-i Milliye'den iktibas ettiği anlaşılıyor. Metin şöyle: '(...) İslamiyet'in mukaddes yerlerinin Museviler'in ve Hıristiyanlar'ın nüfuzunun altına girmesine mani olacağız. Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki; buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz. (...) Hazret-i Peygamber'in son arzusunu yani mukaddes toprakların daima İslam hakimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız.'(x)Atatürk, etrafımızdaki coğrafyayı kastederek 'Buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz' diyor. Bizimkiler Türkiye'nin bile emperyalizmin oyun sahası olmasına baş eğdiler!Gazi Paşa yaşıyor olsaydı derhal silaha sarılırdı. Recep Tayyip ancak telefona sarılabilmiştir!Necdet Sevinç- Tercüman