Gaflet Allah'ı (c.c.) unutmak demektir. Allah'ı (c.c.) unutmak dünyevi zevklere dalmak yaradılış gayesine aksi istikamette hayatını idame ettirmektir. Bir Müslüman sevap olan bir fiili öylesine yapsa yine gaflet halinde yapmış olur, ancak bunu Allah'ın (c.c.) rızası için yaptığını düşünerek yapması gafletten uyanması ve Allah'ın (c.c.) rızasını kazanması ile olur.Bizler sosyal hayatımızda özgürce Rabbimizin bizlere helal ettiği her türlü fiili yaşamak durumundayız. Bu nedenle de bizleri yöneten iktidarların ve bu iktidar sahiplerinin bizlere dini inanç ve itikatlarımıza uygun yaşam şartlarını sunmaları gerekmektedir. Rehberimizin Kur'an-ı Kerim, önderimizin Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt olduğunu unutmadan Allah'ın (c.c.) helal ettiğini helal, haram kıldığını da haram bilerek bu ölçüleri yaşantımıza entegre etmemiz gerekmektedir. Günümüze gelecek olursak, son yıllarda İslam coğrafyasında çok ciddi Müslüman kıyımı ve itikat ve imanlarını yok etme politikası sergilenmektedir. Filistin, Irak, Suriye, Libya ve daha birçok Müslüman ülkede yaşayan halk gerek yöneticilerinin zafiyeti, gerekse halkın gafleti ile bu vahim durumlar ile karşı karşıya bırakılmışlardır. Hâlbuki bizlerin yaratılış gayemize uygun şekilde yaşama isteğimizin tam olması halinde bu gafletin olmaması sağlanmış olur. Bizler milli ve manevi değerlerimize tam ve sürekli sahip çıktığımız takdirde emperyalist güçler Müslümanlar üzerindeki hedefledikleri projelerini gerçekleştiremeyeceklerdir.Tamam, bizler harici bedhahları biliyor ve bunlara karşı tedbir almamız gerektiğinin farkındayız ancak, dâhili bedhahlar deyince aklımıza ne geliyor? Daha önceki bir yazımızda da belirttiğimiz üzere, Müslüman gibi görünüp Müslüman gibi yaşantısını idame eden ve bizleri yönetme sınıfındaki iktidarların biz Müslüman Türk halkına sanki İslam'mış gibi dayattıkları bir vakıadır. Çıkarılan kanunlarla resmileşen, örneğin zinanın serbest bırakılması; domuz etinin kasaplık hayvan statüsüne girmesi; on binlerce kilise-evin açılması; Dinler Bahçesi; haham, papaz ve imamın sembolik bir sırat köprüsünden beraberce geçirilmesi ve burada sayamayacağımız kadar çok fiil Müslüman Türk halkına dayatılmıştır ve bu durum bizim gafletimiz sebebiyledir. Evet, gaflet imanın etkisini-tesirini kırıp, imanı kalbin derinliğine hapseden zehirli, fark edilemeyen bir sinsi düşmandır. Amaç imanı kalpten atmaktır. Yapılan günahlar da bu gafletin neticesinde oluşan tehlikeli fiillerdir. Biz Müslümanlar itikadı ve yaşantısı Ehl-i Beyt'e ve Kur'an-ı Kerim'e uygun, peygamberlerin vârisleri olan hakiki Allah dostları ile bir ve beraber olursak gaflete düşmez ve yaratılış gayemize en uygun şekilde hayatımızı devam ettirmiş oluruz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasgül Talay / diğer yazıları
- Tıkıldık kaldık / 26.01.2021
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018