Fransa kendine yakışanı yaptı
Fransa'nın onayladığı ‘İnkâr Yasası'nı “Fransa kendine yakışanı ortaya koydu” şeklinde değerlendiren BTP Genel Başkan Yardımcısı Harun Kayacı, “Libya'nın işgalinde, Fransa'ya destek olan Türkiye değil miydi?
26.01.2012 00:00:00
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Harun Kayacı hükümetin yürüttüğü dış politikayı değerlendirdi. “AKP'nin dış siyasette izlediği sıfır sorun politikası, bizi maalesef tüm komşularımızla sorunlu hale getirmiştir” diyen Kayacı, “Başlangıçta dostluk ilişkileri geliştirdiğimiz tüm komşularımızla şu an sorun yaşamaktayız. Ermeni sorununda izlediğimiz politikayla dost Azerbaycan'ı kaybettik. Suriye ile ilişkilerimiz çok samimiyken, birdenbire Suriye'yi düşman ilan ettik. İran, Türkiye'nin asırlardır dost olarak yaşadığı sınır komşumuz olmasına rağmen, füze kalkanı ve Suriye konusundaki tavrımız yüzünden bize savaş ilan edecek duruma gelmiştir. Rusya, aynı şekilde füze kalkanını kendisi için bir tehdit olarak görmektedir” dedi.
Dış politikamızı BOP belirliyor
“Komşularımızla ilişkilerimiz neden bu kadar kötüleşti” diye soran BTP Genel Başkan Yardımcısı Harun Kayacı, “Bugüne kadar izlenen yanlış ve güdümlü siyaset sayesinde, bölge ülkelerinde, Türkiye'nin dış politikasını belirleyenin Ankara olmadığı ve bütün adımlarını Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) eş başkanlığı çerçevesinde attığı kanaati hâkim olmuştur. Türkiye, bütün komşularını kaybetmiş, aynı zamanda ticari ilişkiler açısından da büyük zararlara uğrayarak ekonomisini zora sokmuştur” değerlendirmesinde bulundu.
AB'ye tam teslim olduk
Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerini de değerlendiren BTP Genel Başkan Yardımcısı Harun Kayacı şunları söyledi: “Avrupa Birliği'ne girmek için izlediğimiz politika biat etmek yani tam teslimiyet şeklinde olmuştur. Dağılmakta olan Avrupa Birliği'ne üyelik uğrunda her bir anlaşmaya imza atmış, başka bir deyişle, sıfır sorun politikasında olduğu gibi burada da kendi elimizi kolumuzu bağlayarak kendi ayağımıza kurşun sıkma durumuna gelmişiz. Şunu unutmamak gerekir ki; siz onlar için ne kadar değişirseniz değişin, ne kadar Katolik nikâhıyla bağlanırsanız bağlanın onların milletimize bakışı değişmeyecektir. Buna bir örnek olarak Fransa'yı ele alalım. Anayasasında Ermeniler lehine değişiklik yapan Fransa'ya sert veya yumuşak bir tepki koymanın, Fransa nezdinde bir öneminin olmadığı açıktır.”
Fransa kendine yakışanı yaptı
Fransa'nın kendine yakışanı ortaya koyduğunu söyleyen Harun Kayacı, “Geçen sene, Libya'nın işgalinde, Fransa'ya destek olmak için İzmir'i NATO üssü haline getiren biz değil miydik” diye sordu. BTP Genel Başkan Yardımcısı şunları söyledi: “Hükümetin ve muhalefetin, Fransa'ya tepki olarak verdiği demeçler reel gerçeklik içermemektedir. Tamamen kamuoyunun ve seçmenin gazını almaya yönelik duygusal ifadelerdir. İktidar ve muhalefet partileri tepkilerinde samimi iseler, TBMM'yi acil olarak toplaması ve Fransa'ya karşı şu yaptırım kararlarını alması gerekmez mi?
1 – Fransa, 1945 Cezayir ve 1994 Ruanda katliamları sebebiyle, mecliste karar alınıp suçlu ilan edilmelidir.
2 – Fransa ile olan ticaretimiz askıya alınmalıdır.
3 – Meclis bir komisyon kurup, Türklerin soykırım yapmadığını, tam tersine Ermeniler, Türklere soykırım yaptığı için tehcire tabi tutulmak zorunda kaldıklarını kanıtları ve canlı tanıklarıyla dünya kamuoyuna deklare etmelidir.
Ayrıca başta sınır komşularımız olmak üzere bölgemizde kaybettiğimiz itibarımızı ve ekilen husumet tohumlarını ortadan kaldırmak için dış politikamızı milli bir çizgiye oturtmalıyız.
Ortadoğu'da sorun üretilen ülkelerle ilişkilerimizi düzeltmek istiyorsak; Hükümet ilk olarak mevcut dışişleri bakanını görevden alarak yerine yeni bir dışişleri bakanı atamalı ve bölgede Ankara tarafından üretilmiş milli politikaları uygulayarak, komşu ülkelerin güvenini yeniden kazanmalıdır. Biz Bağımsız Türkiye Partisi olarak diyoruz ki; Bütün bu sorunların üstesinden gelebilmek için tez sahibi olmak çözüm sahibi olmak bir gerekliliktir. Onun için “Ekonomik, siyasi ve dış politikada tam bağımsız siyaset üretebilmek için Milli Ekonomi Modeli ve uygulaması olan Sosyal Devlet – Milli Devlet'i uygulamak bir zorunluluktur.”
Dış politikamızı BOP belirliyor
“Komşularımızla ilişkilerimiz neden bu kadar kötüleşti” diye soran BTP Genel Başkan Yardımcısı Harun Kayacı, “Bugüne kadar izlenen yanlış ve güdümlü siyaset sayesinde, bölge ülkelerinde, Türkiye'nin dış politikasını belirleyenin Ankara olmadığı ve bütün adımlarını Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) eş başkanlığı çerçevesinde attığı kanaati hâkim olmuştur. Türkiye, bütün komşularını kaybetmiş, aynı zamanda ticari ilişkiler açısından da büyük zararlara uğrayarak ekonomisini zora sokmuştur” değerlendirmesinde bulundu.
AB'ye tam teslim olduk
Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerini de değerlendiren BTP Genel Başkan Yardımcısı Harun Kayacı şunları söyledi: “Avrupa Birliği'ne girmek için izlediğimiz politika biat etmek yani tam teslimiyet şeklinde olmuştur. Dağılmakta olan Avrupa Birliği'ne üyelik uğrunda her bir anlaşmaya imza atmış, başka bir deyişle, sıfır sorun politikasında olduğu gibi burada da kendi elimizi kolumuzu bağlayarak kendi ayağımıza kurşun sıkma durumuna gelmişiz. Şunu unutmamak gerekir ki; siz onlar için ne kadar değişirseniz değişin, ne kadar Katolik nikâhıyla bağlanırsanız bağlanın onların milletimize bakışı değişmeyecektir. Buna bir örnek olarak Fransa'yı ele alalım. Anayasasında Ermeniler lehine değişiklik yapan Fransa'ya sert veya yumuşak bir tepki koymanın, Fransa nezdinde bir öneminin olmadığı açıktır.”
Fransa kendine yakışanı yaptı
Fransa'nın kendine yakışanı ortaya koyduğunu söyleyen Harun Kayacı, “Geçen sene, Libya'nın işgalinde, Fransa'ya destek olmak için İzmir'i NATO üssü haline getiren biz değil miydik” diye sordu. BTP Genel Başkan Yardımcısı şunları söyledi: “Hükümetin ve muhalefetin, Fransa'ya tepki olarak verdiği demeçler reel gerçeklik içermemektedir. Tamamen kamuoyunun ve seçmenin gazını almaya yönelik duygusal ifadelerdir. İktidar ve muhalefet partileri tepkilerinde samimi iseler, TBMM'yi acil olarak toplaması ve Fransa'ya karşı şu yaptırım kararlarını alması gerekmez mi?
1 – Fransa, 1945 Cezayir ve 1994 Ruanda katliamları sebebiyle, mecliste karar alınıp suçlu ilan edilmelidir.
2 – Fransa ile olan ticaretimiz askıya alınmalıdır.
3 – Meclis bir komisyon kurup, Türklerin soykırım yapmadığını, tam tersine Ermeniler, Türklere soykırım yaptığı için tehcire tabi tutulmak zorunda kaldıklarını kanıtları ve canlı tanıklarıyla dünya kamuoyuna deklare etmelidir.
Ayrıca başta sınır komşularımız olmak üzere bölgemizde kaybettiğimiz itibarımızı ve ekilen husumet tohumlarını ortadan kaldırmak için dış politikamızı milli bir çizgiye oturtmalıyız.
Ortadoğu'da sorun üretilen ülkelerle ilişkilerimizi düzeltmek istiyorsak; Hükümet ilk olarak mevcut dışişleri bakanını görevden alarak yerine yeni bir dışişleri bakanı atamalı ve bölgede Ankara tarafından üretilmiş milli politikaları uygulayarak, komşu ülkelerin güvenini yeniden kazanmalıdır. Biz Bağımsız Türkiye Partisi olarak diyoruz ki; Bütün bu sorunların üstesinden gelebilmek için tez sahibi olmak çözüm sahibi olmak bir gerekliliktir. Onun için “Ekonomik, siyasi ve dış politikada tam bağımsız siyaset üretebilmek için Milli Ekonomi Modeli ve uygulaması olan Sosyal Devlet – Milli Devlet'i uygulamak bir zorunluluktur.”
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.