Sayın Erdoğan 20 yıllık iktidarından çoğu ABD'ye olmak üzere 5 yüzden fazla yurt dışı seyahati gerçekleştirdi.
Özellikle ABD ve batı ülkelerinin liderleriyle yaptığı görüşmeler, verdiği pozlar ülke gündemimizde her daim gündem oldu.
ABD başkanlarıyla şakalaşması, oturuş biçimi, batı liderleriyle diyalogu kısaca Sayın Erdoğan gerçekten de çok iyi poz veriyordu.
Tabi bu pozlar iç siyasette anında malzemeye dönüşüp, geçmiş ile kıyaslanıp, 'işte dünya lideri, işte ABD'ye ayar veren lider, artık o ezik duruşlar yok' başlıklarıyla oya dönüştürme gayretine giriliyordu.
En çok kıyas yapılan poz Merhum Ecevit'in, Bill Clinton ile olan fotoğrafıydı.
Sayın Erdoğan bile o poz için 'bunların geçmişinde lider poposunu trabzana dayıyor. Bunlar karşısında el pençe divan duruyor. Artık el pençe divan duran o eski Türkiye yok' diyordu. (Bu cümleler kurulduğunda Trump o mektubu yazmamıştı)
Sayın Erdoğan'ın, özel konuk olarak katıldığı Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi'nde kameralara yansıyan fotoğraflar ile yine aynı yorumlar yapıldı, geçmişe laf edildi.
Evet, hayal kurmak güzeldir. Ama hayallerin içini dolduracak adımlar atmıyorsan sadece kendini avutmuş olursun.
Maalesef hayallerle gerçekler, söylenenlerle yapılanlar çok farklı. Haliyle milletimiz gerçeklere değil verilen pozlara inandı, inanıyor.
Dünya artık tek kutuplu değil. Bizden başka herkes bunun farkında.
ABD eski günlerini arıyor. Bunun için dünyayı ateş çemberine çevirmekte de kararlı.
BOP ile Ortadoğu'yu paramparça eden, milyonlarca Müslümanı katleden, kaynaklarına el koyan, kendine hizmetkar yöneticiler devşiren ABD şimdi Ukrayna, Ermenistan, Tayvan, Japonya üzerinden tekrar tek kutuplu dünya oluşturma gayretinde.
Kardeş Azerbaycan diyoruz değil mi? Toprağı toprağımız, canı canımız, kanı kanımızdır, diyoruz. Öyle değil mi?
Şu sıcak günlerde ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Ermenistan'a gitti. 'Dağlık Karabağ sorununda ve diğer tüm konularda Ermenistan'ın yanında olduk' dedi ve bölgedeki savaştan Azerbaycan ve Türkiye'yi sorumlu tuttu.
Aynı ABD, Yunanistan'ı silahlandırıyor. Batı sınırımıza 400 tank, binlerce coni yerleştirdi. Ege'deki askeri üslerini ise Sayın Erdoğan 'say say bitmiyor' şeklinde tarif etti.
İşte o ABD şimdi Kıbrıs Rum Kesimi'ne uyguladığı silah ambargosunu kaldırdı. Yani Rumları da silahlandıracak.
Güneye gelelim!
ABD, terör örgütü ile tatbikat yapıyor. Tatbikatı yöneten ABD'li komutan 'bu noktadaki ilk tatbikatımız oldu, ancak son olmayacak' diyor. Öldürülen teröristler için taziye yayınlıyor. Terör örgütü liderini devlet başkanı gibi muhatap alıp, yanınızdayız, diyor.
Sayın Erdoğan'ın 'kırmızı çizgimizdir' dediği Fırat'ın doğusunda ABD'nin 9 hava üssü kurduğunu ve yine Sayın Erdoğan'ın ifadesiyle '25 bin tır silah' gönderdiğini biliyoruz.
Bu adım ve tehditlerin hepsi Türkiye Cumhuriyetine yönelik. Dışişleri Bakanlığımız son derece sert bir şekilde ve sıkça kınama yayımlıyor.
Tabi ülke yönetiminde her başlık Erdoğan'a endeksli olduğu için Sayın Erdoğan'ın gerek ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin açıklamalarına, gerek ABD'nin, Rumları silahlandırma kararına ve gerekse terör örgütleriyle ülkemize karşı işbirliği yapan ABD'ye ne tepki vereceğini hepimiz merak ettik.
Sayın Erdoğan, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) toplantısına katıldıktan sonra Birleşmiş Milletler Zirvesi için ABD'ye gitti.
Tamam, dedim. Sayın Erdoğan, ABD'ye hem de kendi evinde haddini bildirecek, dedik ve açıklamaları takip etmeye başladık.
Sayın Erdoğan, Rockefeller Plaza'da düzenlenen Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC) yemeğinde bir konuşma yaptı.
Konuşmasında: "Amerikalı dostlarımızın PKK-YPG ve FETÖ'yle mücadelemizde müttefiklik ruhuna yakışır şekilde iş birliği içinde hareket etmesini bekliyoruz" dedi.
Başka?
"Türkiye ve ABD'nin, iki güçlü stratejik ortak ve 70 yıllık müttefik olarak, aralarında çözemeyeceği hiçbir sorun yoktur" dedi.
Başka? Başkasını 'Ecevit, Clinton' fotoğrafı üzerinden Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş verdi:
"Soldaki, adalar işgal edilirken somut hiçbir adım atmadı. Sağdaki, Kıbrıs'ı işgalden kurtardı. Fotoğraflar bazen yanıltabilir."
Evet, yine fotoğrafa baktık ve yanıldık.
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025