Ordu Valisi Ali Kaban'ın girişimleriyle bastırılan 'Fındıkta Bana Masal Anlatma' adlı kitap spekülatör kesimin propagandaları sonucu fındık sektörünün nasıl yanlış yönlendirildiğini ortaya koyuyor.
'Fındıkta Bana Masal Anlatma' adlı kitapta, fındık rekoltesinin az olduğu dönem ile çok olduğu dönemler arasındaki fark ortaya konurken, ihracatçı kesimin yeni pazarlar bulamadığı ve hep aynı ülkelere satış yaptığına dikkat çekiliyor. Kitapta ayrıca diğer ülkelerde fındık alanlarının giderek arttığı iddiasının gerçek dışı olduğuna dikkat çekildi. Baba-Oğul arasında sohbet şeklinde geçen, ancak fındık sektöründeki girift konuların ele alındığı kitapta, şu konulara değiniliyor:
Fındık milli üründür* Biz, yıllardır fındıkta, sabit bir fiyat politikası inşa edemediğimiz için bu haldeyiz. Yıl olmuş, fındık az oldu, çok para etmeli. Yıl olmuş, fındık çok ama para etmedi, demişiz. Seneye fındık ne olacak? diye kimse de düşünmemiş. Ekonomide, bir ülkenin dünya tüketiminin en az yüzde 50 ve üzerini belirlediği ürün, milli üründür. Her ürün, kolaylıkla milli ürün sayılamayacağı için, yılda en az 1 milyar dolar ihracat getirisi olması şartını da ekleyebiliriz. Fındık, böyle bir üründür. Bir diğer deyişle milli ürün, bu ülkenin prestij ürünüdür.
ABD bademde başardı* Devletin yerine bu rolü üstlenmiş, güçlü çiftçi örgütleri sayesinde yıllardır düzenli bir fiyat ve stok yönetimi ile göze çarpan Amerika, bugün dünya badem ticaretinin yüzde 80'ini elinde tutuyor.Amerika'da son 7 yılda badem üretimi nerdeyse yüzde 50 artmış, tüketimde buna uygun artırılmıştır. Fiyatta da aynı oranda artış sağlanmış. Çünkü bizde güçlü bir çiftçi örgütlenmesine gidilememiş.* "Deniyor ki, fındık fiyatı yüksek olursa çikolatacılar fındığı kullanmaz!' Bu söz de onların söylemleri. Neymiş fındık çok olursa fabrikacı badem kullanırmış, fıstık kullanırmış. Oysaki hiç de öyle değil. Çikolatada badem, fıstık öyle sanıldığı gibi kabul görmüyor. Tabi bademlisi, sütlüsü, bitteri, fıstıklı olanı da var. Var var ama hepsinin müptelası farklı. Fındık lüks bir gıda, öyle herkes yemiyor zaten. Bunu Avrupalı zenginler tüketiyor çoğunlukla. Onlar da malum, zengin insanlar. * Son on yılda İspanya'da yüzde 16, İtalya'da yüzde 1 fındık ekili alanlar bizim fiyatlarımız ile rekabet edemediği için azalmış. Bazı kesimler her defasında Azerbaycan, Gürcistan da artış olduğunu iddia ediyorlar. Evet, doğru ama o ülkelerin fındık ekim alanlarının toplamı bizim bir ilçemiz kadar, o yüzden rekabet etme gibi bir durum da yok. Şili'de Amerikalı fındık üreticilerinin ve bazı girişimcilerin, tankerlerle sulama yaparak, fındık yetiştirmeye başladıkları söyleniyor. Malum, taşıma suyla değirmen döner mi? Bilinmez.
'Fındıkta Bana Masal Anlatma' adlı kitapta, fındık rekoltesinin az olduğu dönem ile çok olduğu dönemler arasındaki fark ortaya konurken, ihracatçı kesimin yeni pazarlar bulamadığı ve hep aynı ülkelere satış yaptığına dikkat çekiliyor. Kitapta ayrıca diğer ülkelerde fındık alanlarının giderek arttığı iddiasının gerçek dışı olduğuna dikkat çekildi. Baba-Oğul arasında sohbet şeklinde geçen, ancak fındık sektöründeki girift konuların ele alındığı kitapta, şu konulara değiniliyor:
Fındık milli üründür* Biz, yıllardır fındıkta, sabit bir fiyat politikası inşa edemediğimiz için bu haldeyiz. Yıl olmuş, fındık az oldu, çok para etmeli. Yıl olmuş, fındık çok ama para etmedi, demişiz. Seneye fındık ne olacak? diye kimse de düşünmemiş. Ekonomide, bir ülkenin dünya tüketiminin en az yüzde 50 ve üzerini belirlediği ürün, milli üründür. Her ürün, kolaylıkla milli ürün sayılamayacağı için, yılda en az 1 milyar dolar ihracat getirisi olması şartını da ekleyebiliriz. Fındık, böyle bir üründür. Bir diğer deyişle milli ürün, bu ülkenin prestij ürünüdür.
ABD bademde başardı* Devletin yerine bu rolü üstlenmiş, güçlü çiftçi örgütleri sayesinde yıllardır düzenli bir fiyat ve stok yönetimi ile göze çarpan Amerika, bugün dünya badem ticaretinin yüzde 80'ini elinde tutuyor.Amerika'da son 7 yılda badem üretimi nerdeyse yüzde 50 artmış, tüketimde buna uygun artırılmıştır. Fiyatta da aynı oranda artış sağlanmış. Çünkü bizde güçlü bir çiftçi örgütlenmesine gidilememiş.* "Deniyor ki, fındık fiyatı yüksek olursa çikolatacılar fındığı kullanmaz!' Bu söz de onların söylemleri. Neymiş fındık çok olursa fabrikacı badem kullanırmış, fıstık kullanırmış. Oysaki hiç de öyle değil. Çikolatada badem, fıstık öyle sanıldığı gibi kabul görmüyor. Tabi bademlisi, sütlüsü, bitteri, fıstıklı olanı da var. Var var ama hepsinin müptelası farklı. Fındık lüks bir gıda, öyle herkes yemiyor zaten. Bunu Avrupalı zenginler tüketiyor çoğunlukla. Onlar da malum, zengin insanlar. * Son on yılda İspanya'da yüzde 16, İtalya'da yüzde 1 fındık ekili alanlar bizim fiyatlarımız ile rekabet edemediği için azalmış. Bazı kesimler her defasında Azerbaycan, Gürcistan da artış olduğunu iddia ediyorlar. Evet, doğru ama o ülkelerin fındık ekim alanlarının toplamı bizim bir ilçemiz kadar, o yüzden rekabet etme gibi bir durum da yok. Şili'de Amerikalı fındık üreticilerinin ve bazı girişimcilerin, tankerlerle sulama yaparak, fındık yetiştirmeye başladıkları söyleniyor. Malum, taşıma suyla değirmen döner mi? Bilinmez.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.