Fıkıh Köşesi

SORU: Kabirde azap veya mükafat var mıdır; iman ehlinin kabir hayatındaki hali nasıldır? Bilgileriniz için teşekkürler. (Atike Gülsüm, İstanbul) CEVAP: Bilindiği üzere, ölümün muhakkak olduğuna, kabir hayatına, ölümden sonra dirilmeye, kıyamet ve ahirete, hesap gününe inanmak farzdır. Şüphesiz, "Her nefis ölümü tadacaktır" (Ankebût, 57) ve kabirde gazap ve rahmet haktır. Günahkârlar ve kafirler için kabirde azap, şiddet, meşakkat; salih müminler için kabirde rahmet, nimet ve lezzetlerin olacağına inanmak farzdır. Ebu Hüreyre'nin (ra) bildirdiği bir Hadisi Şerifte Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır: "Sizden biriniz veya insanlardan biri kabre konulduğu zaman, gayet siyah ve gök gözlü iki melek gelir. Birine Nekir diğerine Münker denir. O kimseye 'Muhammed'ür Resulullah hakkında ne derdin?' dediklerinde o kimse dediğini söyler; eğer mümin ise bu iki meleğin suallerine cevap olarak, 'Muhammed aleyhisselam Allah'ın kulu ve Resulüdür, Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve Resuluhû' der. Bu halde bu iki melek 'Biz elbette biliyoruz ki, sen dünyada da böyle derdin' derler. Sonra o kimsenin kabri her tarafına kork metre genişler ve aydınlanır. Bundan sonra o kimseye 'Uyu!' denildiğinde o kimse, 'Beni bırakın, çoluk çocuğuma gidip bu hali haber vereyim' der. Ona, 'Sen, gelin ve damatın uyuduğu gibi uyu, ki, onu bu uykusundan ancak en sevdiği uyandırır' derler. Böylece Allahü Teala onu yattığı  yerden uyandırıncaya kadar rahat ve huzur içerisinde uyur... O kimse münafık ise, bu iki meleğe cevap olarak, 'Ben bilmem, insanlardan işitirdim; birşeyler söylerlerdi. Ben de onu söylerdim' der. Bu iki melek, 'Biz elbette biliyoruz ki, sen öyle derdin' derler. Sonra toprağa 'Sıkış!' diye emrolunur. Toprak o kimse üzerine sıkışır, kaburga kemiklerini birbiri üzerine geçirir ve Allahü teala onu bu yattığı yerden kaldırıncaya kadar, daima azap içinde bulunur".