Fehriye nasıl kayboldu?
14.03.2006 00:00:00
Terörist Fehriye Erdal'ın izini kaybettirmesiyle ilgili açıklamada Belçika Adaleti(!) kendini savundu.
Belçika'da terörist Fehriye Erdal'ın Bruges Mahkemesi tarafından 28 Şubat'ta 4 yıl hapis cezasına çarptırılmasından bir gün önce ''izini kaybettirmesine'' ilişkin yorum ve tartışmalar devam ederken, Adalet Bakanı Laurette Onkelinx, teröristin kaybolmasının ''danışıklı dövüş'' olmadığını savundu. Belçika'nın özel televizyon kanallarından RTL, terörist Erdal dosyasını bir saatlik açık oturumda ele aldı. Oturuma katılanlar arasında, Onkelinx ile birlikte bazı gazeteci, politikacı, avukat ve polis yetkilileri yer alırken, İçişleri Bakanı Patrick Dewael oturuma katılımı reddetti. Açık oturumun başlangıcında söz hakkı verilen, terör örgütü DHKP-C sözcüsü olarak nitelendirilen Bahar Kimyongür, Fehriye Erdal'ın kaçmakta haklı gerekçeleri olduğunu söyledi. Burges Mahkemesi tarafından 4 yıl hapis cezasına çarptırılan, tutuksuz olarak temyiz sonucunu bekleyen Kimyongür, Erdal'ın teslim olacağını sanmadığını belirtti. Onkelinx, terörist Erdal'ın mahkeme kararından önce ''özgür ve masum'' sayıldığını, tutuklanmasına olanak olmadığını tekrarlayınca, katılımcıların ağır eleştirilerine hedef oldu. Katılımcılar, terör örgütü DHKP-C'nin Belçika'da her gün suç işlediğini, internet sitesinden cinayetler üstlendiğini, terör çağrıları yaptığını, bu sitenin bir Belçika firması tarafından yönetildiğini, örgütün cinayetlerini Belçika'da basın toplantılarıyla anlattığını belirttiler. Onkelinx, ''El Kaide Brüksel'de büro açabilir mi?'' sorusunu da yanıtsız bıraktı. Oturuma katılan Sabancı ailesinin avukatı Fernand Schmitz, terörist Erdal'ın Türkiye'deki suçlarını hatırlattı ve bu cinayetlerin DHKP-C tarafından üstlendiğini, Belçika'da siyasi cinayet olarak gösterildiğini söyledi. Katılımcılar arasındaki muhalefet milletvekilleri, hükümetin kamuoyuna yalan söylediğini, teröristi tutuklama olanaklarının değerlendirilmediğini anlattılar.
Öte yandan, Belçika Dışişleri Bakanı Karel De Gucht, terörist Erdal'ın yakalanması halinde Türkiye'ye iade edilebileceğine ilişkin açıklamasına televizyonlarda geniş yer verildi.
Belçika'da terörist Fehriye Erdal'ın Bruges Mahkemesi tarafından 28 Şubat'ta 4 yıl hapis cezasına çarptırılmasından bir gün önce ''izini kaybettirmesine'' ilişkin yorum ve tartışmalar devam ederken, Adalet Bakanı Laurette Onkelinx, teröristin kaybolmasının ''danışıklı dövüş'' olmadığını savundu. Belçika'nın özel televizyon kanallarından RTL, terörist Erdal dosyasını bir saatlik açık oturumda ele aldı. Oturuma katılanlar arasında, Onkelinx ile birlikte bazı gazeteci, politikacı, avukat ve polis yetkilileri yer alırken, İçişleri Bakanı Patrick Dewael oturuma katılımı reddetti. Açık oturumun başlangıcında söz hakkı verilen, terör örgütü DHKP-C sözcüsü olarak nitelendirilen Bahar Kimyongür, Fehriye Erdal'ın kaçmakta haklı gerekçeleri olduğunu söyledi. Burges Mahkemesi tarafından 4 yıl hapis cezasına çarptırılan, tutuksuz olarak temyiz sonucunu bekleyen Kimyongür, Erdal'ın teslim olacağını sanmadığını belirtti. Onkelinx, terörist Erdal'ın mahkeme kararından önce ''özgür ve masum'' sayıldığını, tutuklanmasına olanak olmadığını tekrarlayınca, katılımcıların ağır eleştirilerine hedef oldu. Katılımcılar, terör örgütü DHKP-C'nin Belçika'da her gün suç işlediğini, internet sitesinden cinayetler üstlendiğini, terör çağrıları yaptığını, bu sitenin bir Belçika firması tarafından yönetildiğini, örgütün cinayetlerini Belçika'da basın toplantılarıyla anlattığını belirttiler. Onkelinx, ''El Kaide Brüksel'de büro açabilir mi?'' sorusunu da yanıtsız bıraktı. Oturuma katılan Sabancı ailesinin avukatı Fernand Schmitz, terörist Erdal'ın Türkiye'deki suçlarını hatırlattı ve bu cinayetlerin DHKP-C tarafından üstlendiğini, Belçika'da siyasi cinayet olarak gösterildiğini söyledi. Katılımcılar arasındaki muhalefet milletvekilleri, hükümetin kamuoyuna yalan söylediğini, teröristi tutuklama olanaklarının değerlendirilmediğini anlattılar.
Öte yandan, Belçika Dışişleri Bakanı Karel De Gucht, terörist Erdal'ın yakalanması halinde Türkiye'ye iade edilebileceğine ilişkin açıklamasına televizyonlarda geniş yer verildi.
