Balkonlarından Marmara'nın alabildiğine izlendiği ahşap evler, Küçükayasofya Camii, camiyi çevreleyen medreseler yakın zamana kadar kimsenin ilgisini çekmiyordu. Semti çevreleyen dar sokaklar, karanlık işlerin buluşma adresi olmuş uzun yıllar. Ama 1990'dan itibaren restore edilen Küçükayasofya Tekkesi, El Sanatları Merkezi oldu. Küçükayasofya Caddesi, kırmızı taşlarla döşendi, yeme içme mekanları açıldı. Gidip görenlerin eski İstanbul'u soluyabilecekleri bir yere dönüştü Küçükayasofya.
Küçükayasofya'dan ney nağmeleri yükseliyor
İstanbul'un tarihi yarımadasında, Cankurtaran ile Kadırga semtleri arasında şirin bir mahalle Küçükayasofya. Hemen üstünde Sultanahmet yer alıyor. Mahallenin alt kısmındaki sokaklar, tren yolunun altındaki geçitlerle Marmara sahillerine açılıyor. Yıllarca tarihi At Meydanı'nı, Sultanahmet Camii'ni, padişah kabirlerini ziyaret eden binlerce yerli ve yabancı turistin dikkatini çekememiş Küçükayasofya.
İstanbul'un birçok eski semti gibi makus talihine boyun eğen Küçükayasofya'da işler 1990'dan sonra değişmeye başlamış. Küçükayasofya Tekkesi, Ahmet Yesevi Vakfı tarafından kiralanmış, geleneksel el sanatları merkezi haline getirilmiş. Burada el sanatları atölyelerinin yanısıra kitapçılar, hediyelik eşya satıcıları bulunuyor. Ayrıca tezhip, ebru ve hat kursları da var. Çiçeklerle bezenmiş bahçe ise kafeterya olarak hizmet veriyor. Sokaklarından ney nağmeleri yükseliyor.
Zamane nakkaşları Küçükayasofya'da
Küçükayasofya Caddesi'nde marangozların arasında atölyesini açan hattat ve ebru sanatçısı Fuad Başar'ı, Ömer Dinçer Kılıç izlemiş. Yine aynı caddedeki Küçükayasofya Sanat Galerisi'nde meraklıları hat, tezhip, minyatür, ebru sanatlarının örneklerini görme ve alma fırsatı buluyor. Yine aynı cadde üzerinde bulunan Şamil Yayınları'na ait büyük bir pasaj Fuat Başar ve Ömer Dinçer Kılıç'ın girişimleriyle Küçükayasofya El Sanatları Çarşısı haline getirilmiş. Sıkı bir tamirattan geçirilen çarşıya kısa sürede tezhipçiler, ebrucular, minyatürcüler, nakkaşlar yerleşmiş. Cami sokakta atölye açan sanatçılardan biri de Yılmaz Eneş. Menekşe Ebru Evi'nin sahibi. Küçükayasofya'nın yeni yüzlerinden. Mahalledeki değişimden o da memnun. Menekşe Ebru Evi'nin tam karşısında da Ressam Cemal Toy'un resim atölyesi var. Sanatçılar mahalleyi gezenlerin ilgisinden oldukça memnunlar. Mahalledeki bu değişim belediyenin de dikkatini çekmiş. Caddenin kaldırımları yenilenmiş, asfalt kazınmış ve kırmızı taşlar döşenmiş. Giriş ve çıkışa konan tabelayla Küçükayasofya Caddesi'nin el sanatları çarşısına dönüştürüldüğü ilan edilmiş.
Camide restorasyon sürüyor
II. Beyazıd döneminde (1481-1512) Darüssaade Ağası Hüseyin Ağa tarafından ibadete açıldıktan sonra cami avlusunun etrafına zaviye odaları eklenmiş ve Hüseyin Ağa için bir türbe yapılmış. Küçükayasofya Camii 1648 ve 1763 depremlerinde hasar görmüş. 1860'larda onarılmış. Camideki zemin sorununa Büyükşehir Belediyesi el atmış ve restorasyon projesi hazırlanmış. Mahalle sakinleri ise çalışmada bir mesafe kat edilemediğinden şikayetçi.
Küçükayasofya'dan ney nağmeleri yükseliyor
İstanbul'un tarihi yarımadasında, Cankurtaran ile Kadırga semtleri arasında şirin bir mahalle Küçükayasofya. Hemen üstünde Sultanahmet yer alıyor. Mahallenin alt kısmındaki sokaklar, tren yolunun altındaki geçitlerle Marmara sahillerine açılıyor. Yıllarca tarihi At Meydanı'nı, Sultanahmet Camii'ni, padişah kabirlerini ziyaret eden binlerce yerli ve yabancı turistin dikkatini çekememiş Küçükayasofya.
İstanbul'un birçok eski semti gibi makus talihine boyun eğen Küçükayasofya'da işler 1990'dan sonra değişmeye başlamış. Küçükayasofya Tekkesi, Ahmet Yesevi Vakfı tarafından kiralanmış, geleneksel el sanatları merkezi haline getirilmiş. Burada el sanatları atölyelerinin yanısıra kitapçılar, hediyelik eşya satıcıları bulunuyor. Ayrıca tezhip, ebru ve hat kursları da var. Çiçeklerle bezenmiş bahçe ise kafeterya olarak hizmet veriyor. Sokaklarından ney nağmeleri yükseliyor.
Zamane nakkaşları Küçükayasofya'da
Küçükayasofya Caddesi'nde marangozların arasında atölyesini açan hattat ve ebru sanatçısı Fuad Başar'ı, Ömer Dinçer Kılıç izlemiş. Yine aynı caddedeki Küçükayasofya Sanat Galerisi'nde meraklıları hat, tezhip, minyatür, ebru sanatlarının örneklerini görme ve alma fırsatı buluyor. Yine aynı cadde üzerinde bulunan Şamil Yayınları'na ait büyük bir pasaj Fuat Başar ve Ömer Dinçer Kılıç'ın girişimleriyle Küçükayasofya El Sanatları Çarşısı haline getirilmiş. Sıkı bir tamirattan geçirilen çarşıya kısa sürede tezhipçiler, ebrucular, minyatürcüler, nakkaşlar yerleşmiş. Cami sokakta atölye açan sanatçılardan biri de Yılmaz Eneş. Menekşe Ebru Evi'nin sahibi. Küçükayasofya'nın yeni yüzlerinden. Mahalledeki değişimden o da memnun. Menekşe Ebru Evi'nin tam karşısında da Ressam Cemal Toy'un resim atölyesi var. Sanatçılar mahalleyi gezenlerin ilgisinden oldukça memnunlar. Mahalledeki bu değişim belediyenin de dikkatini çekmiş. Caddenin kaldırımları yenilenmiş, asfalt kazınmış ve kırmızı taşlar döşenmiş. Giriş ve çıkışa konan tabelayla Küçükayasofya Caddesi'nin el sanatları çarşısına dönüştürüldüğü ilan edilmiş.
Camide restorasyon sürüyor
II. Beyazıd döneminde (1481-1512) Darüssaade Ağası Hüseyin Ağa tarafından ibadete açıldıktan sonra cami avlusunun etrafına zaviye odaları eklenmiş ve Hüseyin Ağa için bir türbe yapılmış. Küçükayasofya Camii 1648 ve 1763 depremlerinde hasar görmüş. 1860'larda onarılmış. Camideki zemin sorununa Büyükşehir Belediyesi el atmış ve restorasyon projesi hazırlanmış. Mahalle sakinleri ise çalışmada bir mesafe kat edilemediğinden şikayetçi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.