Sayın Erdoğan, kurmayları ve Sayın Bahçeli her fırsatta millet ittifakına 'adayınız kim' diye soruyor, medya 'kim olabilir' sorusunu tartışıyor.
Millet ittifakından farklı sesle çıksa da net bir isim yok. Olmaması da iyidir. Olsa siyasetiyle, medyasıyla o adayı, doğum için hastaneye götüren ambulansın tekerinin üretildiği fabrikanın sahibine kadar araştırıp, 'buldum' dediklerini, milli ve manevi değerlerle pompalayıp milletin önüne atarlar.
Tabi aday kim, tartışmaları yapılırken eski gazeteci, milletvekili ve AKP MKYK Üyesi Şamil Tayyar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rakibini açıkladı.
Kim mi? Cevabı Sayın Tayyar'dan öğrenelim: "2023'e doğru... Rakip adayı muhalefet partilerinden beklerken TÜİK açıkladı. En zorlu rakibimiz, yüksek enflasyon".
Bu mesajı okuyunca, 'o zaman hepsi, ofislerindeki eşyalarını çoktan toplamaya başlamıştırlar' diye aklımdan geçirdim.
Çünkü bu gerçeği halk görür ve kabullenirse Erdoğan'ın hiçbir şansı yoktur.
Nasıl olsun ki? Ukrayna'da savaş var. Topraklarının 5'te birini kaybetti. 1,5 milyon vatandaşı Rusya'ya, 3,5 milyon vatandaşı batıya sığındı ve Ukrayna'daki enflasyon % 17.
ABD'de, batı ülkelerinden 30 yılın, 40 yılın enflasyon rekorları kırılıyormuş. Doğru. Peki, enflasyonu çift haneye çıkan bir batılı ülke var mı?
Anlamayana tersten anlatayım: Ülkemizde en çok turist ağırlayan il İstanbul. İkinci ilimiz hangisi? Antalya mı? Muğla mı? Hayır. Edirne. Yunanlılar, Bulgarlar geliyor, heybelerini dolduruyor ve gidiyor. Buna alış-veriş diyorlar. Hayır! Parası olan talana geliyor.
İhracat rekorları kırıyormuşuz. Hayır! Talan var talan. Atıyorum geçen yıl aynı para ile bir tır mal alan batılı bir firma-şirket şimdi aynı para ile 3 tır, 4 tır mal alıp, götürüyor.
Biz ise ekmek kaç lira olacak, endişesi veya ev sahibi vicdan yapar mı, umudu ile yaşıyoruz.
Ama Sayın Erdoğan, 'her şey kontrol altında, biz ne yaptığımızı biliyoruz, bize güvenin' diyor.
Neyin kontrol altında olduğuna ve ne yaptıklarına kısaca bakalım. İsteyen güvenir, isteyen güvenmez!
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İnsanımızın sofrasındaki ekmeğinin, evindeki elektriğinin, doğalgazının derdi ile dertleniyoruz" dedi mi? Dedi.
Son bir yılda doğalgaza %300 civarı, elektriğe ise %260'tan fazla zam geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Enflasyonun yol açtığı sıkıntıları biliyoruz, fahiş fiyat artışlarının önüne geçeceğiz" dedi mi? Dedi.
Bir çay keyfimiz vardı ve bir sabah uyandık ki, 40-45 TL olan çay 75-80 TL olmuş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Fiyatlar konusunda vicdansızlık yaparak milletin aşına, ekmeğine, geçimine göz dikenlere acımayacağız" dedi mi? Dedi.
Kim göz dikti? Bugüne kadar kime acımadınız ve acınacak halde olanlar kim?
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Üretebileceğimiz hiç bir ürünü ithal etmeyeceğiz" dedi mi? Dedi.
Daha bir hafta geçmeden bizzat imzasıyla Türkiye 400.000 ton şeker ithal edilsin, kararı alındı mı? Alındı.
Hülasa Erdoğan (hükümet), 'dediğini yapma' kabiliyetini kaybetmiş durumda. Piyasa lafa bakmıyor. Vatandaşta artık lafa kanmıyor, yaşadığı gerçeklere isyan ediyor.
Bir tarafta 'ekonomimiz % 7,3 büyüdü, diyen iktidar var. Diğer tarafta yıllık enflasyonu yüzde 73,5 olarak açıklayan bir TÜİK VAR.
Haliyle vatandaş bir 'büyüdük' lafına, bir TÜİK'ik açıkladığı rakama, bir de cebine bakıyor. Hükümet, kimi büyüttü, sorusunu soruyor.
Diğer taraftan ENAG ise Mayıs enflasyonunu yüzde 160,76 olarak verdi. Hükümet ve TÜİK, ENAG hakkında suç duyurusunda bulunuyor.
Halk için büyüyen rakamlara bakalım: Şekere % 340, motorine yüzde 257, benzine % 238, Ayçiçekyağına yüzde 210, ete, süte % 195, tüpe yüzde 190, ekmeğe, una % 180, ulaşıma yüzde 175, otogaza % 162 büyüdü. (Rakamlar yazıyı okurken artmış olabilir)
Maaşlar mı? 1 Ocak'ta ne ise bugünde aynı.
Çare var mı?
"Çok kötü günler Türkiye'yi bekliyor. Yılbaşı programında, 'Bu zamlar hiçbir şey, daha o kadar çok zamlar gelecek ki hayret edeceksiniz' demiştim.
Yaklaşık bir ay (Şubat ayı) oldu üstüne ne kadar zamlar geldiğini gördük. Tekrar ediyorum bu zamlar da hiçbir şey. Üzerine daha ne kadar zamlar gelecek göreceksiniz.
Dolar bugün 13 lira 13,5 lira. Zannediyorlar ki doları burada tutacaklar… Sakın kanmayın.
Bu dövizi de tutamazlar, bu enflasyonu da tutmazlar, bu piyasayı da tutmazlar. Çünkü bunu tutmak için ellerinde hiçbir argüman, hiçbir bilgi, birikim yok.
Bu, Türkiye siyasetinde hiç kimsede yok ama bizde var. Biz bunu Milli Ekonomi Modeli çerçevesinde çözebilecek yegâne yapıyız." (BTP lideri Hüseyin Baş)
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025