Tarih boyunca bulundukları topraklarda fitne, kan ve vahşetin kaynağı olan bu kavim, bu ölümcül virüs 1948'de İslam coğrafyasının ortasında bir kez daha hayata döndü ve o gün resmileşen bu ölümcül virüs her geçen gün Müslüman kanı içerek büyüdü.
Bu öyle bir virüs ki, maddi olarak kan ile büyürken manevi de olarak da başta İslam devletlerinin yöneticileri olmak üzere milyarlarca Müslümanın kalbini, gözünü kör, kulağını sağır etti.
Baksanıza! Görmüyorlar, duymuyorlar, işitmiyorlar, anlamıyorlar!
Bu ölümcül virüs (İsrail) en büyük Müslüman soykırımına 7 Ekim 2023'te başladı. 10 ay geçti ve bu soykırıma karşı yapılması gerekenleri yapmak için canını ortaya koyacak bir tek adam çıkmadı.
Neydi o yapılması gerekenler?
1- İsrail ile enerji, su, gıda alış-verişi dahil bütün ticareti kesmek.
2- İslam coğrafyasının hava, deniz ve kara alanlarını, yollarını İsrail ve İsrail'e destek olanlara kapatmak.
Bu kadar. Eğer, 'Allah'tan (c.c) başka güç ve kudret yoktur' sözüne inandığını iddia eden İslam devletlerinin yönetenler sadece bu iki kararı alabilselerdi emin olun İsrail, Filistin'de sineklerin can güvenliği tedbir alırdılar.
Çünkü İsrail'i yönetenler ve İsrailliler, 'yaşamak için yaşatmak zorunda olduklarını' anlardılar.
'Mevzu sadece İsrail değil. İsrail'in arkasında ABD, AB var', diyenler olabilir.
Emin olun ortadaki zulme bu mantıkla bakmak ve mazeret üretmek şirktir. Hani, 'Allah'tan (c.c) başka güç ve kudret' tanımıyordunuz? Ne oldu? Koltuk, sıcak mı geldi?
İslam coğrafyasının, Asya ve Afrika'nın kaynakları ile ayakta duran, varlığını sürdüren ABD ve AB, İslam dünyasının büyük uyanışı karşısında durabilir miydi? Asla!
Her zaman dediğim gibi başta İslam dünyası olmak üzere tüm dünyada inançlarından aldıkları referans ve hedeflerle dünyayı sömüren, insanları ve insanlığı katleden bir zihniyet var.
Diğer taraftan ise inancından habersiz ezilen bir İslam dünyası var.
Türkiye'ye gelirsek
İsrail'in katliamları, ABD ve AB'nin İsrail'e her türlü destekleri ülkemizde iç siyaset malzemesi oldu.
Sayın Erdoğan bu son soykırım sürecinde İsrail'e demediğini bırakmadı, ABD ve AB'yi kınadı ve her cümlesinin sonuna, 'Filistin davasının sahibi biziz' şerhini koydu.
Peki, bu süreçte ne oldu? Açıklanan rakamlara göre 40 bin, resmi olmayan rakamlara göre 250 bin Müslümanı katledildi.
İsrail okullara, hastanelere sığınanları havaya uçurdu. Ekmek kuyruğuna girenleri vahşice katletti. Gazze, diye bir şehir yok artık.
Ama Sayın Erdoğan hala, 'Filistin davasının sahibi biziz' diyor.
Ben hiç inanmadım, inanmıyorum da
Sayın Erdoğan'ın, İsrail karşıtı olduğuna ben hiç inanmadım. Kendine İslam'ı referans aldığını iddia edip ardından, 'İsrail'e ihtiyacımız var', 'ABD, kadim dostumuzdur', 'AB nihai hedefimizdir' diyen Sayın Erdoğan'ın samimiyetine inanmama NAS, izin vermez.
TYT'nin açılımın bilen var mı?
Türk Yahudi Toplumu. İşte TYT girişimiyle İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı kuruldu. İlk toplantısını da 21-13 Aralık 2021'de İstanbul'da Conrad Otelinde yaptı. Bu bir ilkti ve Erdoğan iktidarında gerçekleşti.
2018 Ramazan ayı Miraç gecesinde, İsrail yine Müslümanlara ölüm yağdırmaya başlamıştı. Erdoğan bugünkü gibi miting yapmıştı ve İsrail anında ilişkileri askıya almıştı.
2 yıl önce Sayın Erdoğan, Hahambaşı İzak Haleva başkanlığındaki Türk Yahudi Toplumu ve İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı üyelerini Saray'a davet etti.
Neden?
Erdoğan, İsrail ile yeniden dost olmak istiyor ve hahamlardan arabulucu olmalarını talep ediyordu.
"Türkiye-İsrail ilişkileri bölgemizin istikrarı ve güvenliği bakımından hayatidir. Tabii bu konuda özellikle sizlerin desteğini önemsiyorum. İşbirliğimizi geliştirmeye, yüksek potansiyelimizi daha iyi değerlendirmeye hazırız."
Şimdi aynı Erdoğan bir taraftan, 'Filistin davasının sahibi biziz' derken diğer taraftan; "Bugün Gazze'yi yerle yeksan edenlerin o kirli gözlerini, yarın Anadolu'ya dikmeyeceklerini kim garanti edebilir?' diyor.
İsrail'e boynundaki Yahudi cesaret madalyası ile mi gireceksin?
Meclisteki muhalefetin İsrail soykırımı ve emperyalistler karşısındaki 'ne şiş yansın, ne kebap' siyaset mantığı Erdoğan'ın 22 yıllık iktidarının da açık şifresidir.
BTP lideri Hüseyin Baş ise aynen babası gibi hiçbir güçten, odaktan çekinmeden hakikatleri, oynanan oyunları ve oyuncuları ortaya koymaya devam ediyor. Bakın ne diyor Sayın Baş;
"İsrail Ortadoğu'da büyük bir devlet kurmak istiyor. Bu devletin içinde Irak'ı say, Suriye'yi say, İran'ı say hepsini say ama şunu da bil bu toprakların içinde Türkiye de var.
Yeni güncellenmiş bazı haritalara göre Karadeniz'e kadar uzanan bir hattan bahsediliyor.
İsrail'in bu planının gerçekleşmesi için Türkiye'ye soykırım iftirası atarak Ermeniler kullanıldı.
Bunun gerçekleşmesi için Türkiye'de Kürt - Türk diye insanlar kavga ettirildi.
Bunun gerçekleşmesi için Türkiye'de Alevi – Sünni, İslam dünyasında Şii- Sünni diye insanlar birbirine düşürüldü.
Günün sonunda bütün planlar bu büyük devletin kurulabilmesi içindi.
Diyeceksin ki, 'Niye bütün dünya bir oldu da büyük bir İsrail istiyor?'
Aslında konu o değil, konu buranın Müslümansızlaştırılmssı, Türksüzleştirilmesi ve buranın bir şekilde o yönetici grubun yerleşip, kendine toprak edinebileceği bir yer haline getirilebilmesi. Buna Vadedilmiş Topraklar (Arz-ı Mev'ud) diyorlar. Buna dini bir motivasyonla da yaklaşıyorlar.
İsrail'e boynundaki Yahudi cesaret madalyası ile mi gireceksin?
Şimdi bakıyorsun İsrail'in bu projesi varken biz ne yapıyoruz? Biz boş tehditler savuruyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Geliriz, gireriz' dedi.
Tamam, gelir, girersin de boynundaki, Yahudi Üstün Cesaret Madalyası ile mı gireceksin?"
Devam edecek…
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025