Spor ile siyasetin iç içe geçtiği bir dönem yaşıyoruz.
Özellikle futbolda bu böyle.
Şunu açıkça ifade etmek gerekir ki futbol kulüpleri yönetim bazında AKP'li olanlar ve olmayanlar diye ikiye ayrılmış durumda.
Bu anlamda Fenerbahçe ve Trabzonspor en dikkat çekici örnekler.
Yazı konumuz bu iki kulübün yönetimleri ve Başbakan Erdoğan'ın bunlara karşı olan tavrı.
* * *
Güncel olandan başlayalım.
Bildiğiniz gibi Aziz Yıldırım Fenerbahçe başkanlığına yeniden seçildi. Hem de hükümet ve cemaat desteklisi olduğu ileri sürülen rakibini ezerek, sandığa gömerek.
Yıldırım teşekkür konuşmasında, "Bugün burada bir seçim kongresi yapmadık. Olağanüstü kongredeki amaç Fenerbahçe'nin 3 Temmuz'dan bu yana yaşadıklarının hesaplaşmasıydı" dedi.
3 Temmuz sürecini biliyorsunuz, bu süreçte iktidarın nerede durduğunu da. Bu bakımdan Yıldırım'ın açıklaması manidar.
Malum konu yargıda. Son sözü Yargıtay söyleyecek, herkes de bu karara saygı gösterecek. Bu ayrı mesele. Biz gelelim Başbakan Erdoğan'ın tavrına.
* * *
Fenerbahçe kongresi sırasında Erdoğan AKP Kızılcahamam kampında konuşuyor ve Yıldırım'ın "Fenerbank" projesine verip veriştiriyor.
Aynen şöyle söylüyor, "Beş yüz milyon dolar borcun var, banka kuracaksın. Bunun için izin verecek kurumlar belli. Ayrıca sanki Çevre Bakanı elindeymiş, her izin elindeymiş gibi söz veriyor. 'Şuraya şunu yapacağım, AVM yapacağım' demek doğru değil."
Evet... Erdoğan böyle söylüyor. Zamanlama çok manidar. FB camiası kongrede ve henüz oy verme işlemi başlamamış adeta kongre üyelerine mesaj gönderiyor.
Sanırsın bu ülkenin başbakanı değil de Aziz Yıldırım'ın kongredeki rakibi konuşuyor.
Yıldırım'a ateş püsküren Erdoğan diğer aday Mehmet Ali Aydınlar'ın "FB'yi dünyanın 5. büyük kulübü yapacağım" sözlerine de ise hiç değinmedi.
Zira bu vaat de paraya bakıyor. Hem de öyle böyle değil, 1 milyar doları bulan kaynak lazım.
* * *
Gelelim Sayın Erdoğan'ın Trabzonspor kulübü başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'na yaklaşımına.
Bildiğiniz gibi seçilir seçilmez soluğu AKP mitinginde alan bir başkan tiplemesi var karşımızda.
Bu tavrından dolayı Trabzonspor'a gönül veren taraftarları da rahatsız eden bu şahıs Kadıköy'de oynanan Fenerbahçe- Trabzonspor maçında kapı ısrarı yüzünden gerginliğe neden oldu.
Burada Hacıosmanoğlu'ndan yana tavır alan Erdoğan, "Trabzonspor Başkanı'na takınılan bu tavrı şık bulmuyorum, yanlış buluyorum. Burada misafir takıma karşı ev sahibi takımın taraftarlarının şişe ya da taşlarla saldırıda bulunulmasını çirkin buluyorum. Ben tüm bunlara rağmen Trabzonspor Başkanı'nın olaylar karşısındaki tavrını da takdir ve tebrik ediyorum." dedi.
* * *
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu PFDK ise Erdoğan'ın "takdir ve tebrik ediyorum" dediği Hacıosmanoğlu'na bu maçtan sonra yaptığı açıklamalardan dolayı 30 gün hak mahrumiyeti cezası verdi.
* * *
Evet... İki farklı başkan ve iki farklı Erdoğan tavrı.
Buradaki amacım söz konusu kulüp başkanlarını eleştirmek ya da övmek değildir. Eleştirdiğim konu bu ülkenin başbakanının her görüşten taraftarı olan bu güzide kulüplerin iç işlerine bu kadar girip, taraf olmasıdır.
Bunu bir Galatasaray taraftarı olarak yazdığımı da ayrıca belirtmek isterim.
Saygılar...
Özellikle futbolda bu böyle.
Şunu açıkça ifade etmek gerekir ki futbol kulüpleri yönetim bazında AKP'li olanlar ve olmayanlar diye ikiye ayrılmış durumda.
Bu anlamda Fenerbahçe ve Trabzonspor en dikkat çekici örnekler.
Yazı konumuz bu iki kulübün yönetimleri ve Başbakan Erdoğan'ın bunlara karşı olan tavrı.
* * *
Güncel olandan başlayalım.
Bildiğiniz gibi Aziz Yıldırım Fenerbahçe başkanlığına yeniden seçildi. Hem de hükümet ve cemaat desteklisi olduğu ileri sürülen rakibini ezerek, sandığa gömerek.
Yıldırım teşekkür konuşmasında, "Bugün burada bir seçim kongresi yapmadık. Olağanüstü kongredeki amaç Fenerbahçe'nin 3 Temmuz'dan bu yana yaşadıklarının hesaplaşmasıydı" dedi.
3 Temmuz sürecini biliyorsunuz, bu süreçte iktidarın nerede durduğunu da. Bu bakımdan Yıldırım'ın açıklaması manidar.
Malum konu yargıda. Son sözü Yargıtay söyleyecek, herkes de bu karara saygı gösterecek. Bu ayrı mesele. Biz gelelim Başbakan Erdoğan'ın tavrına.
* * *
Fenerbahçe kongresi sırasında Erdoğan AKP Kızılcahamam kampında konuşuyor ve Yıldırım'ın "Fenerbank" projesine verip veriştiriyor.
Aynen şöyle söylüyor, "Beş yüz milyon dolar borcun var, banka kuracaksın. Bunun için izin verecek kurumlar belli. Ayrıca sanki Çevre Bakanı elindeymiş, her izin elindeymiş gibi söz veriyor. 'Şuraya şunu yapacağım, AVM yapacağım' demek doğru değil."
Evet... Erdoğan böyle söylüyor. Zamanlama çok manidar. FB camiası kongrede ve henüz oy verme işlemi başlamamış adeta kongre üyelerine mesaj gönderiyor.
Sanırsın bu ülkenin başbakanı değil de Aziz Yıldırım'ın kongredeki rakibi konuşuyor.
Yıldırım'a ateş püsküren Erdoğan diğer aday Mehmet Ali Aydınlar'ın "FB'yi dünyanın 5. büyük kulübü yapacağım" sözlerine de ise hiç değinmedi.
Zira bu vaat de paraya bakıyor. Hem de öyle böyle değil, 1 milyar doları bulan kaynak lazım.
* * *
Gelelim Sayın Erdoğan'ın Trabzonspor kulübü başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'na yaklaşımına.
Bildiğiniz gibi seçilir seçilmez soluğu AKP mitinginde alan bir başkan tiplemesi var karşımızda.
Bu tavrından dolayı Trabzonspor'a gönül veren taraftarları da rahatsız eden bu şahıs Kadıköy'de oynanan Fenerbahçe- Trabzonspor maçında kapı ısrarı yüzünden gerginliğe neden oldu.
Burada Hacıosmanoğlu'ndan yana tavır alan Erdoğan, "Trabzonspor Başkanı'na takınılan bu tavrı şık bulmuyorum, yanlış buluyorum. Burada misafir takıma karşı ev sahibi takımın taraftarlarının şişe ya da taşlarla saldırıda bulunulmasını çirkin buluyorum. Ben tüm bunlara rağmen Trabzonspor Başkanı'nın olaylar karşısındaki tavrını da takdir ve tebrik ediyorum." dedi.
* * *
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu PFDK ise Erdoğan'ın "takdir ve tebrik ediyorum" dediği Hacıosmanoğlu'na bu maçtan sonra yaptığı açıklamalardan dolayı 30 gün hak mahrumiyeti cezası verdi.
* * *
Evet... İki farklı başkan ve iki farklı Erdoğan tavrı.
Buradaki amacım söz konusu kulüp başkanlarını eleştirmek ya da övmek değildir. Eleştirdiğim konu bu ülkenin başbakanının her görüşten taraftarı olan bu güzide kulüplerin iç işlerine bu kadar girip, taraf olmasıdır.
Bunu bir Galatasaray taraftarı olarak yazdığımı da ayrıca belirtmek isterim.
Saygılar...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024