ABD'nin Eylem Tok ve oğlunu iade edebileceği ya da ABD'de yargılanmalarına karar verebileceği ifade ediliyor
Oğuz Murat Aci'nin ölümüne ilişkin soruşturmada ABD'ye kaçan yazar Eylem Tok ile oğlu hakkında bu hafta kırmızı bülten çıkarıldı. Şimdi ABD'nin vereceği karar bekleniyor. ABD'nin Eylem Tok ve oğlunu iade edebileceği ya da ABD'de yargılanmalarına karar verebileceği ifade ediliyor
26.05.2024 07:41:00
Yenal Arman
İstanbul'da 1 Mart'ta meydana gelen trafik kazasında Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmada ABD'ye kaçan yazar Eylem Tok ile 17 yaşındaki oğlu T.C. hakkında kırmızı bülten çıkarıldı. Şimdi bu konuda ABD'nin vereceği kararın ne olacağı merak ediliyor. Peki kırmızı bülten çıkarıldıktan sonra süreç nasıl işliyor? Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı (Interpol) tarafından çıkarılan kırmızı bülten, bir kişinin tutuklanması ve iadesi için kullanılan uluslararası bir emirdir. Bu bülten, ciddi suçlardan aranan kişilerin yakalanmasını ve adalete teslim edilmesini kolaylaştırmayı amaçlamaktadır. Bir kırmızı bültenin çıkarılması için şu şartların yerine getirilmesi gerekir: "Kişinin ciddi bir suçla suçlanması veya mahkum edilmesi. Kişinin kaçma veya adaleti engelleme riski taşıması. Kişinin ulusal sınırlar dışında bulunması." Kırmızı bültenler, Interpol'ün 194 üye ülkesinde geçerlidir. Bir kırmızı bülten çıkarıldığında, ilgili ülke yetkilileri kişiyi tutuklar ve iade sürecini başlatır. İade süreci, kişinin bulunduğu ülke ile suçun işlendiği ülke arasındaki anlaşmalara göre yürütülmektedir. Kırmızı bültenler, suçluların uluslararası alanda kaçmasını önlemek için önemli bir araçtır. Bu bültenler, suçluların yakalanmasını hızlandırarak adaletin yerini bulmasına yardımcı olur.
Kırmızı bülten çıkarılan herkes iade ediliyor mu?
Kırmızı bülten çıkarılan herkes talep eden ülkeye iade edilmeyebiliyor. İade süreci, kişinin bulunduğu ülke ile suçun işlendiği ülke arasındaki anlaşmalara ve uluslararası hukuka göre yürütülür. Bir kişinin iadesi şu durumlarda reddedilebilir: "Kişi, iade talebinin konusu olan suçtan dolayı bulunduğu ülkede yargılanıyorsa veya yargılanmışsa. Kişi, iade talebinin konusu olan suçtan dolayı bulunduğu ülkede affedilmişse. İade talebinin konusu olan suç, bulunduğu ülkede suç olarak kabul edilmiyorsa. Kişinin iadesi, insan hakları veya uluslararası hukuk ilkelerine aykırı olacaksa." Ayrıca, bazı ülkeler siyasi suçlardan dolayı iade yapmayı reddedebilirler.
ABD'nin kararı ne olacak?
ABD, kırmızı bülten çıkarılan bir vatandaşını Türkiye'ye iade eder mi sorusunun kesin bir cevabı yok. Bu, her bir vakada özel olarak değerlendiriliyor. Bazı durumlarda, ABD, kırmızı bülten çıkarılan bir vatandaşını Türkiye'ye iade edebilir. Örneğin, ABD, Türkiye'nin iade talebinin geçerli bir hukuki temele sahip olduğuna ve iadenin, insan hakları ve uluslararası hukuk ilkelerine aykırı olmayacağı kanaatine varırsa, vatandaşının iadesini kabul edebilir. Bununla birlikte, ABD, kırmızı bülten çıkarılan bir vatandaşını Türkiye'ye iade etmeyi de reddedebilir. Örneğin, ABD, Türkiye'nin iade talebinin siyasi amaçlı olduğuna veya iadenin, vatandaşının adil bir yargılama alma hakkını ihlal edeceğine inandığı takdirde, vatandaşının iadesini reddedebilir. Öte yandan, ABD, kırmızı bülten çıkarılan bir vatandaşını Türkiye'ye iade etmek yerine, vatandaşıyla ilgili suçu kendi mahkemelerinde yargılamayı da seçebilir. Böyle bir durumda, ABD, Türkiye'nin iade talebini reddetmekle birlikte, vatandaşın suçunu kendi mahkemelerinde yargılama hakkını saklı tutacaktır. Giresun'da mutfak tüpü faciası
Giresun'un Şebinkarahisar ilçesinde mutfak tüpünün patlaması sonucu evde bulunan 2 kişi yaralandı.
25.05.2024 23:15:00 / Güncelleme: 25.05.2024 23:18:10
AA
Giresun'un Şebinkarahisar ilçesinde mutfak tüpünün patlaması sonucu evde bulunan 2 kişi yaralandı. Yavuz Selim Mahallesi Villalar Sokak'taki 2 katlı binanın ilk katındaki dairede patlama meydana geldi. İhbar üzerine 112 Acil Sağlık, itfaiye ve polis ekipleri, olay yerine sevk edildi. Patlama sırasında evde bulunan Naciye Guguk (78) ile Ünal Efe (78) yaralandı.
Sağlık ekiplerince Şebinkarahisar Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralıların, hayati tehlikelerinin bulunmadığı öğrenildi. Emniyet ekiplerinin evde yaptığı incelemede, mutfakta bulunan tüpte gaz sıkışması sonucu patlama meydana geldiği tespit edildi.
Bingöl'de 31 yıl önce şehit edilen öğretmenin annesi: Acısı hala bağrımda
Bingöl'de 24 Mayıs 1993 yılında sivil ve silahsız bir şekilde bölücü terör örgütü PKK mensupları tarafından şehit edilen Selahattin Aysan'ın annesi Zehra Aysan, şehadetinin 31'nci yılında oğlunu kabri başında andı. Gözyaşı dökerek mezar taşını seven anne 'Acısı hala bağrımda, gitmiyor. Çok sıkılırsam mezarının başına geliyorum, onunla konuşuyorum, ağlıyorum, dua okuyorum' dedi.
25.05.2024 12:49:00 / Güncelleme: 25.05.2024 12:54:28
İhlas Haber Ajansı
Bingöl'de 24 Mayıs 1993 yılında sivil ve silahsız bir şekilde bölücü terör örgütü PKK mensupları tarafından 33 erin şehit edilmesinin üzerinden tam 31 yıl geçti.
Malatya'dan otobüslere binen 33 silahsız er ve aralarında öğretmenler, sivil vatandaşların bulunduğu otobüs Elazığ-Bingöl kara yolu üzerinde teröristler durdurularak rehin alındı. Aradan 31 yıl geçmesine rağmen yüreğindeki acıyı hala ilk gün ki gibi tazeliğinde hisseden şehit öğretmen Selahattin Aysan'ın 77 yaşındaki annesi Zehra Aysan oğlunun ölüm yıldönümünde kabrini ziyaret ederek gözyaşı döktü.
Bingöl'ün Genç ilçesi Çevirme Köyüne eş durumundan tayin olarak öğretmen oğlunun askerliğini yapması için o gün otobüse binerek Isparta'ya geleceğini söyleyen Zehra Aysan o kara günü anlattı. Gece haberlerde otobüsün teröristler tarafından durdurulduğunu öğrenen Aysan 'Haberlerde izledim. Biz oğlumuz o arabadaydı dedik. Oğlumu defalarca aradık ulaşamadık. 3 gün boyunca evde ağladık sızladık, 3 gün sonra haberini aldık. 4 öğretmenin de raporu geldi bize ten renginden, boyundan anladık rapordan tespit ettik daha sonra verdiler çocuğumuzun cenazesini. Akrabalarımız cenazeyi almaya gittiler 1 gün bekledik daha sonra defnettik. Hiç bakmadım. Tabutuyla gömdüler yüzünü göremedim. Türk bayrağına sarmışlardı oğlumu. Hala gözümün önünde o anlar' dedi.
Oğlumla o gün ikindi vakitlerinde konuştuk
Oğluyla şehit olmadan kısa süre önce konuştuğunu söyleyen anne Aysan 'Olayın olduğu gün ikindi vakitlerinde konuştuk. Anne biz arabaya bindik Isparta'ya geliyoruz, saat 6'da Ankara'ya varınca ben seni ararım dedi. Daha sonra hiç aramadı beni Isparta Gönen'e gelecekti. Oğlum öğretmendi, askerliği çıktı askerlik için geliyordu. Gelinimde vardı yanında burada biraz kalıp gelinim dönecekti oğlumda askere gidecekti. Askerde olduğunu bilemedi, öğretmen olduğunu da bilemedim. Oğlum şehit olduğunda 9 aylık evliydi. Gelinim de 20 günlük hamileydi. Torunum şimdi 30 yaşında annesinin yanında çalışıyor' şeklinde konuştu.
Eşim oğlunun acısına dayanamadı 3 ay sonra vefat etti
Oğlunun şehit edilmesinin ardından 3 ay sonra eşini kaybettiğini söyleyen Aysan eşinin oğlunun acısına dayanamadığını belirtti. Anne Aysan 'Oğlum şehit olduktan sonra sürekli düşünüyordu. Ben ağlıyordum ama eşim hiç ağlayamıyordu. Kara kara düşünüyordu. Bir gün uyumak için yatağa yattı. Göğsümde bir ağrı var bu ağrı beni öldürecek dedi. Bir anda kalp krizi geçirdi. Antalya'ya götürdük orada 17 gün tedavi gördü daha sonra vefat etti. Çocuğuna dayanamadı. Oğlumla eşim arasında 3 ay zaman var' açıklamalarında bulundu.
Acısı hala bağrımda, gitmiyor. Her zaman gece gündüz kalbimde
Yaşadığı acıyı hala ilk gün ki gibi hissettiğini söyleyen Aysan 'Acısı hala bağrımda, gitmiyor. Her zaman gece gündüz kalbimde. Bir tane oğlum vardı. Çok sıkılırsam mezarının başına geliyorum, onunla konuşuyorum, ağlıyorum, dua okuyorum daha sonra gidiyorum. Başka dayanağım yok. 1 kızım daha var onun yanında duruyorum. Elimden bir şey gelmiyor, teröre sürekli lanet ediyorum. Dalımı, budağımı kırdılar bıraktılar. Bu çok acı, çok üzüntülüyüm. Kimseye derdimi söyleyemiyorum. Oğlumun yaşıtlarını gördüğüm zaman ciğerlerim eziliyor. Onun yaşıtları belediyede çalışıyor. Benim çocuğumda keşke öyle çalışsaydı. Biz besicilik yapıyorduk, hayvanlarımız vardı besicilik mesleğini sevmediğim için oğluma oku kurtul git dedim. Bu işler zor dedim. Hep ben söyledim diye öğretmen oldu' şeklinde konuştu.
Anne Aysan konuşmasının devamında gözyaşları içerisinde oğlunun öğretmenliğinin ikinci yılında şehit olduğunu söyledi.
Türbülansa giren THY uçağında hostesin beli kırıldı
Dün akşam İzmir seferini gerçekleştiren THY uçağında şiddetli türbülans nedeniyle korku dolu anlar yaşandı. Uçağın yaklaşık 150 metre sert düşüş yaşamasının ardından görevli hosteslerden biri uçağın tavanına çarparak sırt üstü yere düştü. Beli kırılan hostes hastaneye kaldırılırken, yolcular korku dolu anlar yaşadı.
25.05.2024 08:47:00
Haber Merkezi
Dünyanın en güvenli ulaşım aracı olan uçaklar, bazı zamanlarda yaşanan aksaklıklar ve hava muhalefeti nedeniyle yolcularına korku dolu anlar yaşatabiliyor.
Airporthaber'de yer alan habere göre; dün akşam saatlerinde İzmir seferini gerçekleştiren TK2320 kodlu Türk Hava Yolları uçağı, şiddetli şekilde türbülansa girdi. Yolcuların korku dolu anlar yaşadığı uçak, hızlı şekilde 150 metre düşüş yaşadı ve bu süreçte uçağın içerisindeki hostesler kontrollerini kaybetti.
HOSTES TAVANA ÇARPIP YERE DÜŞTÜ, BELİ KIRILDI
Bu sırada türbülansa giren uçak ani irtifa kaybı yaşadığı anda henüz 2 aylık kabin memuru olan G., uçağın tavanına yükselerek sırt üstü yere düştü. Genç kabin memurunun belindeki L kemiklerinden biri kırıldı.
İlk tedavisi İzmir'de yapılan hostes, bu akşam İstanbul'a getirilecek.