Son dönemde açıklanan satış verileri ve tüketim endeksleri ile tüketici eğilim anketlerine ilişkin verilerin, başta dayanıklı tüketim malları olmak üzere tüketim talebindeki canlılığın sürdüğüne dair sinyaller içerdiğinin vurgulandığı değerlendirmede, yatırım harcamasına ilişkin göstergelerin de, yatırımlardaki hızlı büyüme eğiliminin devam ettiğini gösterdiği kaydedildi. Verimlilik konusuna da dikkat çekilen değerlendirmede, "verimlilik kazanımlarının sürdürülebilir olması için ekonomideki yapısal reform sürecinin devam etmesi gerekmektedir. Rekabetin artırılması ve yatırım ortamının iyileştirilmesi gibi verimlilik artışlarını teşvik edecek yapısal düzenlemelerin devamlılığı büyük önem taşımaktadır" denildi. Tüketici kredilerinde yıllık artış hızlarının son dönemde göreli bir istikrara kavuşma eğilimi gösterse de yüksek seviyelerini koruduğunun belirtildiği değerlendirmede, "ekonominin normalleşme süreci ve enflasyon bekleyişlerindeki düşüşe paralel olarak gerileyen faizler ve uzayan vadeler devlet iç borçlanma gereksiniminin azalmasına yol açmakta ve bankaların portföy tercihlerini değiştirerek kredi arzını desteklemektedir. Hazine'nin 2006 yılı için açıkladığı finansman programı, önümüzdeki dönemde de aynı eğilimin süreceğine dair önemli bir sinyal niteliğindedir" ifadesine yer verildi. Bu aşamada hızlı kredi genişlemesinin, gerek fiyat istikrarı gerekse finansal istikrar açısından dikkatle takip edilmesi gereken bir gelişme olarak değerlendirildiği vurgulandı. Değerlendirmede, "özetle, önümüzdeki dönemde talep koşullarının enflasyonun düşüş sürecine yaptığı katkının, geçtiğimiz yıllara oranla daha sınırlı olacağı tahmin edilmektedir" ifadesi yer aldı.Para Politikası Kurulu değerlendirmesinde petrol fiyatlarına değinilirken, "ham petrol fiyatları şu andaki seviyesinde kalsa dahi, enflasyon üzerindeki girdi maliyeti kaynaklı etkilerinin bir süre daha görüleceği, ancak söz konusu etkilerin orta vadeli bekleyişleri bozacak düzeyde olmayacağı düşünülmektedir" denildi.PARA POLİTİKASIDeğerlendirmede, Kurul'un kararlarını verirken gecikmeli etkileri gözönüne alarak, enflasyonun orta vadedeki görünümünün hedeflerle tutarlılığına odaklandığı, gecikmeli etkilerin yoğun olarak görüldüğü dönemin, bir ile bir buçuk yıllık bir zaman dilimini kapsadığı kaydedildi. Uluslararası likidite koşulları veya küresel risk iştahındaki olası dalgalanmaların, enflasyon görünümü açısından belirsizlik oluşturan unsurlar arasında değerlendirildiği de ifade edildi. "Son yıllarda gelişmiş ülkelerdeki uzun vadeli faizlerin tarihsel olarak düşük düzeylere inmiş olması, uluslararası fonların özellikle Türkiye gibi istikrar yolunda önemli adımlar atan gelişmekte olan ülkelere yönelmesine sebep olmuştur" görüşüne yer verilen değerlendirmede, "bu eğilimlerin tersine dönmesi durumunda mali piyasalarda dalgalanmalar olabilecektir. Her ne kadar son dönem gelişmeleri 2006 yılında da bu eğilimin devam edebileceğine dair bir takım sinyaller içerse de, söz konusu yönden gelebilecek şoklar, içinde bulunduğumuz konjonktürde enflasyon üzerinde etkili olabilecektir" denildi. Para Politikası Kurulu, son toplantısından bu yana geçen sürede açıklanan verilerin, enflasyon ve para politikasının görünümünde belirgin bir değişikliğe yol açmadığı değerlendirmesini yaptı. Değerlendirmede, enflasyonda tahmin edilen düşüş sürecine karşın, mevcut bilgiler ışığında, yıl sonunda enflasyonun nokta hedef olan yüzde 5'in üzerinde gerçekleşme olasılığının, altında gerçekleşme olasılığına göre daha yüksek olduğunun altı çizildi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.