En pahalı elektrik Türkiye'de
EMO Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş, Türkiye'nin elektrik üretiminde geleceğini öngöremediğini belirterek, dünya ölçeğinde hem vatandaşına hem sanayicisine en pahalı elektriği sunan ülke konumuna geldiğini vurguladı
22.03.2012 00:00:00
HABER MERKEZİ
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş, Türkiye'nin enerji alanında özellikle elektrik enerjisi üretim ve dağıtım noktasında öngörüsünü kaybettiğini belirterek, dünya ölçeğinde hem vatandaşına hem sanayicisine en pahalı elektriği sunan ülke konumuna geldiğini vurguladı. Göltaş, ithalatın 54 milyar doları bulduğunu, son 10 yılda doğalgaz ve ithal kömür için ödenen faturanın da 290 milyar dolara ulaştığını hatırlatarak, “Bu anlaşılabilir, sürdürülebilir değildir” dedi.
Elektrik Mühendisleri Odası düzenlediği basın toplantısıyla “Elektrik Özelleştirmeleri Raporu”nu basına ve kamuoyuna sundu. Raporda, elektrik üretim ve dağıtım özelleştirmelerinden elektrik borsasına, elektrik faturalarına yapılan zamlardan enflasyonun bile üzerine çıkan artışlarla dağıtım şirketlerine kullanıcılar üzerinden sağlanan haksız kazançlara, kayıp-kaçaklardan sayaç okuma bedeline kadar tüm ayrıntılar ortaya konuldu.
Cengiz Göltaş, kamusal hizmet anlayışının terk edildiğini; serbestleşme, özelleştirme ve neoliberal politikalarla enerji sektörünün kaos ortamına itildiğini belirterek, “Perşembe'nin gelişinin Çarşamba'dan belli olduğu bir süreçteyiz” dedi. Mevcut durumda 53 bin 563 megavatlık kurulu güçle 228.4 milyar kilovat saatlik elektrik üretimi yapıldığına işaret eden Göltaş, Elektrik Piyasası Yasası'nın ardından kamunun elinin kolunun bağlandığını, özel sektörün inisiyatifine bırakıldığını ve son 10-15 yıl içerisinde üretimde istikrarın bozulduğunu, yatırımların sağlıklı olmadığını kaydetti.
Bu ortamda Türkiye'nin zaman zaman elektrik krizleriyle karşılaştığını, 2009 yılında yaşanan ekonomik krizle talepteki azalmanın sayesinde elektrik sıkıntısının ötelendiğini hatırlatan Göltaş, bu yatırımsızlık süreci ile Türkiye'nin enerji sorunuyla önümüzdeki yıllarda karşılaşacağını belirtti.
Olgun Sakarya, Enerji Piyasası Denetleme Kurulu'nun (EPDK) 2012 yılı için öngördüğü toptan fiyat rakamı 12.39 kuruş iken, bu piyasada fiyatların şubat ayında 50 kuruşa yaklaştığını, Şubat ayında ise gün öncesi piyasasında kilovat saat başına birim fiyatın 2 TL'ye kadar çıktığını bildirdi. Sakarya, şöyle konuştu: “Elektriğin önemli bir özelliği depolanamamasıdır. Üretildiği anda kullanılması gerekiyor. Üretim ve tüketimin birbirini dengelemesi gerekiyor. Talebin miktara göre açıkta kalan kısmı piyasadan karşılanmaya çalışılıyor. Ama buradaki akıl almaz fiyatı anlamak, birinin bize izah etmesi mümkün değil. Bu kamuoyuna da pek yansımadı. 13 Şubat'ta piyasada dönen enerjinin karşılığının 66 milyon TL olduğunu gördük. Normal koşullarda bunun 10 milyon TL olması gerekiyordu.”
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş, Türkiye'nin enerji alanında özellikle elektrik enerjisi üretim ve dağıtım noktasında öngörüsünü kaybettiğini belirterek, dünya ölçeğinde hem vatandaşına hem sanayicisine en pahalı elektriği sunan ülke konumuna geldiğini vurguladı. Göltaş, ithalatın 54 milyar doları bulduğunu, son 10 yılda doğalgaz ve ithal kömür için ödenen faturanın da 290 milyar dolara ulaştığını hatırlatarak, “Bu anlaşılabilir, sürdürülebilir değildir” dedi.
Elektrik Mühendisleri Odası düzenlediği basın toplantısıyla “Elektrik Özelleştirmeleri Raporu”nu basına ve kamuoyuna sundu. Raporda, elektrik üretim ve dağıtım özelleştirmelerinden elektrik borsasına, elektrik faturalarına yapılan zamlardan enflasyonun bile üzerine çıkan artışlarla dağıtım şirketlerine kullanıcılar üzerinden sağlanan haksız kazançlara, kayıp-kaçaklardan sayaç okuma bedeline kadar tüm ayrıntılar ortaya konuldu.
Cengiz Göltaş, kamusal hizmet anlayışının terk edildiğini; serbestleşme, özelleştirme ve neoliberal politikalarla enerji sektörünün kaos ortamına itildiğini belirterek, “Perşembe'nin gelişinin Çarşamba'dan belli olduğu bir süreçteyiz” dedi. Mevcut durumda 53 bin 563 megavatlık kurulu güçle 228.4 milyar kilovat saatlik elektrik üretimi yapıldığına işaret eden Göltaş, Elektrik Piyasası Yasası'nın ardından kamunun elinin kolunun bağlandığını, özel sektörün inisiyatifine bırakıldığını ve son 10-15 yıl içerisinde üretimde istikrarın bozulduğunu, yatırımların sağlıklı olmadığını kaydetti.
Bu ortamda Türkiye'nin zaman zaman elektrik krizleriyle karşılaştığını, 2009 yılında yaşanan ekonomik krizle talepteki azalmanın sayesinde elektrik sıkıntısının ötelendiğini hatırlatan Göltaş, bu yatırımsızlık süreci ile Türkiye'nin enerji sorunuyla önümüzdeki yıllarda karşılaşacağını belirtti.
Olgun Sakarya, Enerji Piyasası Denetleme Kurulu'nun (EPDK) 2012 yılı için öngördüğü toptan fiyat rakamı 12.39 kuruş iken, bu piyasada fiyatların şubat ayında 50 kuruşa yaklaştığını, Şubat ayında ise gün öncesi piyasasında kilovat saat başına birim fiyatın 2 TL'ye kadar çıktığını bildirdi. Sakarya, şöyle konuştu: “Elektriğin önemli bir özelliği depolanamamasıdır. Üretildiği anda kullanılması gerekiyor. Üretim ve tüketimin birbirini dengelemesi gerekiyor. Talebin miktara göre açıkta kalan kısmı piyasadan karşılanmaya çalışılıyor. Ama buradaki akıl almaz fiyatı anlamak, birinin bize izah etmesi mümkün değil. Bu kamuoyuna da pek yansımadı. 13 Şubat'ta piyasada dönen enerjinin karşılığının 66 milyon TL olduğunu gördük. Normal koşullarda bunun 10 milyon TL olması gerekiyordu.”
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
