En güzel akıbet takva sahiplerinindir
Cenab-ı Hak, Kur'an'da şöyle buyurur: "İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu istemeyen kimselere veririz. (En güzel) akıbet takva sahiplerinindir"
10.07.2018 00:00:00
Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: "Her kimin sürekli en büyük himmeti ahiret olursa, Allah kalbine zenginlik verir, işlerini toparlar ve böylece rızkı kemale ermedikçe dünyadan çıkmaz. Her kimin de sürekli en büyük gayreti dünya olursa, Allah fakirliği iki gözü arasında karar kılar, işlerini bozar ve dünya hususunda kısmetinden başkasına nail olamaz." (el-Bihar, 77/151/104).
Yine şöyle buyurmuştur: "Ahiret için çabalayan kimsenin işlerini Allah düzene sokar, zenginliği gözleri arasında karar kılar ve dünya istemediği halde yanına gelir. Her kim de dünya için çabalarsa Allah işlerini bozar, fakirliği gözleri arasında karar kılar ve dünyadan sadece kendisine yazılana erişir." (Kenz'ul-Ummal, 44160).
Ahiret ehlinin sıfatları konusunda Kur'an'da şöyle buyurulur: "İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu istemeyen kimselere veririz. (En güzel) akıbet, takva sahiplerinindir." (Kasas, 83).
Aynı hususta Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: "Sizlere Allah'tan sakınmayı tavsiye ediyorum. Şüphesiz Ben sizlere apaçık bir uyarıcıyım. Sakın kulları arasında ve beldelerinde Allah'a üstünlük taslamayın. Zira Allah Bana ve sizlere şöyle buyurmuştur: İşte ahiret yurdu!" (el-Emali-i Tusi, 207/354).
Bu konuda İmam Ali Efendimizin hikmetli sözlerinden bazıları ise şöyledir:
"Hilafeti ele geçirince bir grup verdiği sözden caydı, bir grup dinden çıktı ve başka bir grup da zulme saplandı. Adeta Allah'ın, 'İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu istemeyen kimselere veririz. (En güzel) akıbet, takva sahiplerinindir' ayetini hiç duymamışlardı. Evet, Allah'a and olsun ki, duydular ve anladılar. Ama dünya gözlerine güzel geldi, süs ve ziynetleri hoşlarına gitti." (Nehc'ul-Belağa, 3. hutbe).
"İnsan ayakkabı bağı ile de olsa kendini beğenirse bu ayetin kapsamına girer." (Mecme'ul-Beyan, 7/420).
Eğer insan sırf kendi ayakkabı bağı arkadaşının ayakkabı bağından daha güzel olduğu için bile olsa kendini beğenirse, bu ayetin kapsamına girer." (Sa'd'us Suud, 88).
İmam Sadık (a.s.), "İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu istemeyen kimselere veririz. (En güzel) akıbet, takva sahiplerinindir" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: (Arapça metinde geçen) "Uluvv kelimesi şeref; fesad kelimesi ise kadınlar anlamındadır." (Tefsir-u Ali b. İbrahim, 2/147).
Hafs b. Gıyas şöyle diyor:
Ebu Abdillah (İmam Sâdık) şöyle buyurdu: "Ey Hafs! Bana göre dünya sadece mecbur kaldığımda yediğim bir leş gibidir." Sonra "İşte ahiret yurdu..." ayetini okudu ve ağlamaya başladı. Ardından da şöyle buyurdu: "Allah'a and olsun ki, bu ayet sayesinde tüm arzular yok oldu gitti." (Tefsir-i Ali b. İbrahim, 2/146). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Yine şöyle buyurmuştur: "Ahiret için çabalayan kimsenin işlerini Allah düzene sokar, zenginliği gözleri arasında karar kılar ve dünya istemediği halde yanına gelir. Her kim de dünya için çabalarsa Allah işlerini bozar, fakirliği gözleri arasında karar kılar ve dünyadan sadece kendisine yazılana erişir." (Kenz'ul-Ummal, 44160).
Ahiret ehlinin sıfatları konusunda Kur'an'da şöyle buyurulur: "İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu istemeyen kimselere veririz. (En güzel) akıbet, takva sahiplerinindir." (Kasas, 83).
Aynı hususta Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmuştur: "Sizlere Allah'tan sakınmayı tavsiye ediyorum. Şüphesiz Ben sizlere apaçık bir uyarıcıyım. Sakın kulları arasında ve beldelerinde Allah'a üstünlük taslamayın. Zira Allah Bana ve sizlere şöyle buyurmuştur: İşte ahiret yurdu!" (el-Emali-i Tusi, 207/354).
Bu konuda İmam Ali Efendimizin hikmetli sözlerinden bazıları ise şöyledir:
"Hilafeti ele geçirince bir grup verdiği sözden caydı, bir grup dinden çıktı ve başka bir grup da zulme saplandı. Adeta Allah'ın, 'İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu istemeyen kimselere veririz. (En güzel) akıbet, takva sahiplerinindir' ayetini hiç duymamışlardı. Evet, Allah'a and olsun ki, duydular ve anladılar. Ama dünya gözlerine güzel geldi, süs ve ziynetleri hoşlarına gitti." (Nehc'ul-Belağa, 3. hutbe).
"İnsan ayakkabı bağı ile de olsa kendini beğenirse bu ayetin kapsamına girer." (Mecme'ul-Beyan, 7/420).
Eğer insan sırf kendi ayakkabı bağı arkadaşının ayakkabı bağından daha güzel olduğu için bile olsa kendini beğenirse, bu ayetin kapsamına girer." (Sa'd'us Suud, 88).
İmam Sadık (a.s.), "İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu istemeyen kimselere veririz. (En güzel) akıbet, takva sahiplerinindir" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: (Arapça metinde geçen) "Uluvv kelimesi şeref; fesad kelimesi ise kadınlar anlamındadır." (Tefsir-u Ali b. İbrahim, 2/147).
Hafs b. Gıyas şöyle diyor:
Ebu Abdillah (İmam Sâdık) şöyle buyurdu: "Ey Hafs! Bana göre dünya sadece mecbur kaldığımda yediğim bir leş gibidir." Sonra "İşte ahiret yurdu..." ayetini okudu ve ağlamaya başladı. Ardından da şöyle buyurdu: "Allah'a and olsun ki, bu ayet sayesinde tüm arzular yok oldu gitti." (Tefsir-i Ali b. İbrahim, 2/146). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.