Emperyalistler Osmanlı topraklarını paylaşıyor

XIX. yüzyılın ikinci yarısından sonra Birinci Genel savaşa kadar devam eden zaman içerisinde Avrupa Büyük Devletlerinin( Emperyalistlerin) arasındaki en önemli diplomatik konulardan birisi "Osmanlı Devleti topraklarının" taksimi idi. Emperyalistlerin bu tutumuna karşı, Osmanlı devleti varlığını, ıslahatlar yaparak ve devletler arası denge politikaları ile korumaya çalışır. Zaten devletin Birinci Genel savaşa giriş nedenlerinden birisi denge politikasıdır. Ancak Avrupalı emperyalistler milliyetçilik ideolojisi ile Osmanlı'ya ayaklanan milletleri destekleyerek (Eflak, Boğdan= Romanya), Sırbistan, Yunanistan ve Bulgaristan gibi milli devletlerin kurulmasını sağlayarak onları kendi himayelerine aldılar. Kısacası denge politikası ile milli devletlerin kurulmasını önleyemedi. Fakat Osmanlı Asya'sının parçalanması ve topraklarının paylaşılması kolay olmuyordu. Çünkü, Osmanlı Asya'sındaki insanları ayrı milletlerden de olsalar, onlar arsındaki birliği sağlayan düşünce Ümmetçilik idi. Bu süre Birinci Genel Savaşa kadar devam etmiştir. Yalnız Emperyalistler Osmanlı Asya'sındaki çıkarlarını Ermeni Milliyetçiliği ile hal yoluna gitmek istediyseler de başarılı olamadılar. Çünkü Ermeniler hiçbir yerde halk çoğunluğunu sağlayamıyorlardı. Emperyalistler Osmanlı Asya'sında, çıkarlarına göre paylaşma diplomasisini sürdürdüler. Birinci Genel Savaşta İngiliz ve Fransızlar, Boğazlara saldırınca Rusya bir diplomatik atağı başlatarak İstanbul ve Boğazlar bölgesinin kendisine verilmesi için resmi anlaşmalar yapılmasını ister. İngiltere ve Fransa bu anlaşmaları kabul etmek mecburiyetinde kalır. Lakin Fransa, savaş sonrasında Osmanlı Asya'sından alacağı yerler konusunda kuşkulanmaya başlar. Bunun sebeplerini şöyle açıklayabiliriz: 1-Fransız Topraklarına giren Almanlara karşı batı cephesinde bütün askeri güçleri ile savaşması. 2-Osmanlı Devleti ile komşu olmaması. Rusya Kafkasya toprakları vesilesi ile koşu idi. Rusya Sarıkamış Harekatı neticesinde Doğu Anadolu'da yeni yerler elde etmiştir. İngiltere ise Mısır üzerindeki egemenlik hakları nedeni ile komşu idi. Irak'ta Küt-ül-Amare'ye kadar olan toprakları işgal etmişlerdi. Fransa bu nedenlerle savaş bitmeden Osmanlı Asya'sının yapılacak anlaşmalarla taksimini ister. Londra'daki Fransa B.Elçisi Pol Kambon 23 Mart 1915 de Londra'da Grey ile bu konu üzerinde görüşür. Grey'e şöyle der: "Daha çok Rusya'yı ilgilendiren İstanbul ve Boğazlar sorunu bundan böyle çözülmüş olduğundan Küçük Asya'yı ilgilendiren öbür sorunların çözümlenmesi işi daha çok Fransa ile İngiltere'ye düşer. Bu iki devlet arasında onların karşılıklı istekleri üzerinde yarı resmi görüşmelerin başlaması iyi olur." Grey de, Pol Kambon'a şu karşılığı verir: "Kabul ettim. Henüz İngiltere bu işi incelememiştir. Biz daha önce belirtmiştik ki, Türkiye İstanbul ve Boğazlardan çekildikten sonra başka bir yerde, İslam ülkelerinin içinde bir Müslüman devleti kurulması gerekir. Merkezi Mekke ve Medine olabilir."Fakat bu konuşmaların sonu gelmez. Yalnız gelişen bazı olaylar, Osmanlı Asya'sının paylaşılmasını gerektiren nedenler oluşur. Bunlar şunlardır ve İngiltere tarafından ileri sürülür: 1-Ruslar Doğu Anadolu'da Ermenilerin yardımı ile Doğu Bayazıt ve Van kalesi ile çevresini işgal ederler. 2-26 Nisan 1915'de İtalya Anlaşma gurubuna girer. Anlaşmanın 9. maddesine göre Anadolu'dan istediği yerler vardır. 3- Mekke Emiri Şerif Hüseyin'in kurmak istediği devletin topraklarını belirtmesi. Bu topraklar şunlardır: Kuzeyde Mersin, Adana, Antep, Diyarbakır, Urfa Mardin ve İran hududuna kadar uzanan yerler. Akdeniz, Kızıl Deniz doğusundaki bütün Arap toprakları üzerine Arap İslam Devletinin kurulmasının istenmesi.İngiltere Dışişleri Bakanı Grey yukarıdaki olaylar nedeni ile Osmanlı Asya'sının paylaşılması işini önce Hükümet üyeleri ile 20 Ekimde görüşür. Hükümet görüşmelerin yapılmasını isteyince 21 Ekim 1915'de bir Fransız temsilcisinin Londra'ya gelmesini ister. Ve böylece Osmanlı Aryası'nın paylaşılması görüşmeleri başlar. Türk halkına bugün için şu uyarıda bulanarak gereken önlemleri almalarını isterim. Emperyalistler Orta Doğu politikası adı altında Ön Asya ülkelerine çıkarlarına göre yeni bir şekil vermek istiyorlar. İşe Irak topraklarında başladılar. Bizde de Kemalist siyaset yolunu yıkıp ülkemizi çıkarlarına göre yeniden şekillendirmek istiyorlar. Kullanmış oldukları en büyük silah da Mustafa Kemal'in getirdiği Demokrasi yönetimi. Bu silahla sinsice Kemalist sistemi yavaş yavaş yıkarak yol almaya başlanmışlardır. Çünkü Türkiye 2002'den önceki Türkiye değildir.