Eminağaoğlu’ndan Nasuh Mahruki’nin tutuklanmasına tepki
Eminağaoğlu, “AKP’nin istediği kendi bakış açısına göre suskun, her şeye biat etmiş, hiçbir şeyi sorgulamayan bir yapıda, kendisini tartıştırmayan otoriter bir rejim” dedi.
21.11.2024 15:00:00
Bülent TAPICI
Bülent TAPICI
![Eminağaoğlu’ndan Nasuh Mahruki’nin tutuklanmasına tepki](resimler/haberler/36/eminagaoglundan-nasuh-mahrukinin-tutuklanmasina-tepki-H1548693-11.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![Eminağaoğlu’ndan Nasuh Mahruki’nin tutuklanmasına tepki](resimler/haberler/36/eminagaoglundan-nasuh-mahrukinin-tutuklanmasina-tepki-H1548693-12.webp)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![](temalar/resimler/bos.gif)
YARSAV Eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu AKUT Eski Başkanı Nasuh Mahruki'nin sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklanmasını değerlendirdi.
"Nasuh Mahruki'nin yaptığı paylaşımlara baktığımızda herkesin, her zaman yazabileceği paylaşımlar" diyen Eminağaoğlu, "Burada verilmek istenen mesaj ne?" sorusunu sordu ve dikkat çekici açıklamaları yaptı;
"Nasuh Mahruki'nin yaptığında bırakın tutuklamayı soruşturma açılabilecek bir boyut dahi yok. Böyle bir noktada tutuklama gibi en ağır bir tedbire başvuruluyorsa yapılmak istenen toplumdaki gerilimi olabildiğince artırmak, toplumu giderek tahrik etme anlamında her yola her şekilde başvurmaktır.
Bir tarafta teğmenler, bir tarafta Nasuh Maruki veya toplumda öne çıkan her kim varsa, ne varsa her şeyi her şekilde baskılamak. Bağımsızlığı artık tamamen ortadan kaldırılmış yargıyı araçsallaştırmış bir iktidar var. Yargı üzerinden her şekilde herkesi baskılayan, toplumu sindiren, giderek bunu da sınırsız bir şekilde artıran iktidar.
Nasuh Mahruki'ye bugün bu yapılabiliyorsa, ortada hiçbir suç yokken bu yapılabiliyorsa bunun bir diğer anlamı yarın toplumda herhangi bir kimse veya AKP'nin sesini veya beyanını duymak istemediği herhangi bir kişi, bir muhalif, bir aydın bir toplum önderinin de topluma vereceği bir mesaj durumunda anında yargıyı devreye sokup bu şekilde hareket edebileceği, sindirilmiş bir toplum, baskı altında bir toplum….
Darbe döneminde bile yaşanmayan, hak ve özgürlüklerini asla ve asla kullanması istenmeyen bir toplum. Hak ve özgürlük kullanılamayacaksa o zaman nasıl bir toplum? AKP'nin istediği kendi bakış açısına göre suskun, her şeye biat etmiş, hiçbir şeyi sorgulamayan bir yapıda, kendisini tartıştırmayan otoriter bir rejim. Türkiye yaşadığı en yakın darbe 12 Eylül'ü hatırlıyor. 12 Eylül'deki tabloda bile az da olsa belli eleştiriler vardı. Bugün o da yok, öyle bir tabloyla karşı karşıyayız."
"Nasuh Mahruki'nin yaptığı paylaşımlara baktığımızda herkesin, her zaman yazabileceği paylaşımlar" diyen Eminağaoğlu, "Burada verilmek istenen mesaj ne?" sorusunu sordu ve dikkat çekici açıklamaları yaptı;
"Nasuh Mahruki'nin yaptığında bırakın tutuklamayı soruşturma açılabilecek bir boyut dahi yok. Böyle bir noktada tutuklama gibi en ağır bir tedbire başvuruluyorsa yapılmak istenen toplumdaki gerilimi olabildiğince artırmak, toplumu giderek tahrik etme anlamında her yola her şekilde başvurmaktır.
Bir tarafta teğmenler, bir tarafta Nasuh Maruki veya toplumda öne çıkan her kim varsa, ne varsa her şeyi her şekilde baskılamak. Bağımsızlığı artık tamamen ortadan kaldırılmış yargıyı araçsallaştırmış bir iktidar var. Yargı üzerinden her şekilde herkesi baskılayan, toplumu sindiren, giderek bunu da sınırsız bir şekilde artıran iktidar.
Nasuh Mahruki'ye bugün bu yapılabiliyorsa, ortada hiçbir suç yokken bu yapılabiliyorsa bunun bir diğer anlamı yarın toplumda herhangi bir kimse veya AKP'nin sesini veya beyanını duymak istemediği herhangi bir kişi, bir muhalif, bir aydın bir toplum önderinin de topluma vereceği bir mesaj durumunda anında yargıyı devreye sokup bu şekilde hareket edebileceği, sindirilmiş bir toplum, baskı altında bir toplum….
Darbe döneminde bile yaşanmayan, hak ve özgürlüklerini asla ve asla kullanması istenmeyen bir toplum. Hak ve özgürlük kullanılamayacaksa o zaman nasıl bir toplum? AKP'nin istediği kendi bakış açısına göre suskun, her şeye biat etmiş, hiçbir şeyi sorgulamayan bir yapıda, kendisini tartıştırmayan otoriter bir rejim. Türkiye yaşadığı en yakın darbe 12 Eylül'ü hatırlıyor. 12 Eylül'deki tabloda bile az da olsa belli eleştiriler vardı. Bugün o da yok, öyle bir tabloyla karşı karşıyayız."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.