Türkiye, yurtdışındaki tek toprak parçası olan Süleyman Şah Türbesi'ni, pılını pırtını toplayarak destansı (!) bir operasyonla terk etti?Şah Fırat, iktidarın Formula yarışlarını aratmayan manevraları ve "U" dönüşlerine de sahne oldu.* Operasyonun gerekçesi, IŞİD'in türbeyi yıkma tehdidi. İktidar, müthiş bir milli gurur ile (!), "Ezdirmem sana kendimi, gövdemi yakar giderim" dedi ve türbeyi kendi imha etti.* Türkiye, PYD'yi ve silahlı kanadı YPG'yi "terörist" statüsünde görüyordu. Operasyondan sonra YPG açıklama yaptı: "Şah Fırat operasyonuna destek verdik." Türkiye, Suriye'nin Halep ilinin Karakozak köyündeki topraklarından "terörist" dediği YPG ile kol kola, omuz omuza kaçtı.* Kaçarken bayrakların direklerini unutmadık. Onu da, YPG'nin kontrolündeki Suriye Eşmesine diktik. "Ecdad"ı, "güvenliğimizi tehdit ediyor" dediğimiz ellere teslim ettik.* Kaçmadan önce Suriye'ye nota verdik. İktidar, 4 yıldır zalim dediği, diktatör dediği, "Esed" dediği, Beşar Esad'ın rejimini tekrar tanımış oldu.* Türkiye, notanın cevabını beklemeden girdi Suriye topraklarına. Operasyonu hezimet görenleri, "savaş çığırtkanlığı" yapmakla suçlayanlar, Suriye'ye savaş nedeni verdi.İktidarın bu bölge ile ilgili keskin dönüşleri bunlarla da sınırlı değil.* Erdoğan önce, "PYD şu anda bizim için PKK ile eştir, o da bir terör örgütüdür. ABD'nin böyle bir yardımına biz 'evet' diyemeyiz" dedi. Obama telefon etti, Kobani'ye koridor açıldı, PYD'ye silah yardımı yapıldı. Ardından Erdoğan, " Yardım teklifini Obama'ya ben yaptım" dedi.* İktidar, 2014 Ekim ayında ABD'deki "IŞİD ile mücadele" için toplantıya davet edilen Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel'i göndermemişti. Aynı Genelkurmay Başkanı, bu sefer 19 Şubat 2015'teki toplantıya katıldı. Şah Fırat Operasyonu'na burada karar verildiği söyleniyor.* "PYD ve YPG'yi terör örgütü ilan etmezseniz eğit-donat anlaşmasını imzalamayız" dediler. 19 Şubat 2015'te Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Eğit Donat" anlaşmasının imzalandığını söyledi.* Kırşehir'de eğitip donatacağımız peşmergeler, şimdi iktidarın "terörist" diyemediği IŞİD'e karşı Suriye ve Irak'ta mücadele edecek.Görüldüğü gibi, iktidarın gönlü başka şey istiyor, dili başka şey söylüyor, eli başka şey yapıyor.Bunun nedeni de kendi kendine sürüklediği, prangalarına bile bile razı olduğu esaret.İktidar, koltuk için yelkenini açtığı Atlantik ötesinden esen rüzgarın esiri. O nereye eserse, oraya sürükleniyor.Kendini kargaya teslim etti, burnu her seferinde BOP çukuruna saplanıyor.Bu yüzden gönlü "NATO'nun Libya'da ne işi var" demek istiyor ama dili, "NATO'nun Libya'ya müdahalesini ben önerdim" diyor.Bu yüzden "dost ve kardeş Esad"a niyetleniyor ama dili "zalim Esed" diyor.Bu yüzden dili "sıfır sorun" diyor ama eli "sıfır komşu" yapıyor.Biz iktidara oy verdikçe de, iktidarın esareti artıyor. Esareti arttıkça da, niyeti, eli, dili karışıyor. Kurtulmak için debelendikçe de, daha çok BOP çukuruna batıyor.Gelin 7 Haziran'da oyları, icazeti sadece ve sadece milletten isteyen Prof. Dr. Haydar Baş'a verelim. Hem millet kötü kokulardan kurtulsun, hem de AKP esaretten.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Gökhan Avcı / diğer yazıları
- Hangi darbenin anayasası / 08.03.2015
- Özrü kabahatinden büyük / 27.02.2015
- Eli başka dili başka esir / 26.02.2015
- Yoruldum / 15.02.2015
- Özrü kabahatinden büyük / 27.02.2015
- Eli başka dili başka esir / 26.02.2015
- Yoruldum / 15.02.2015