Yara müzmin, yara derin.
Yara şerha şerha, yara göz göz.
Yara içten, yara içerde, yara içler acısı, onun için görmeye tahammül edemez her göz.
Gözler var görmüyorlar yarayı, gözler var görmeden sezip hissediyorlar.
Bakmayan, bakıp da görmeyen, göremeyen gözler asla rahatsız olmuyorlar.
"Kapat gözlerini kimse görmesin" çizgisinde sürdürüyorlar hayatlarını.
Doğadan, tabiattan anlayanlar, dağların yaylaların dilinden anlayanlar, derelerin ve çayların şarkılarına tercüman olanlar, bir vücudun damarlarında kanın kuruması gibi Anadolu yaylalarının ve derelerinin sularının kuruduğunu söylüyorlar.
Yaraların açılmasına, derinleşmesine ve yayılmasına sebep olanların asla ve kesinlikle bu yaraları tedavi edemeyecekleri kanaatindedirler.
"Mebus bey gelmez ki bu dağı gezek/ Bu manalı dağın sırrını çözek/ İki isli taşla bir de yaş tezek/ Ne yanar ne söner tüter bu dağda" tespitini yaklaşık yarım asır evvel yapan aşık Reyhani de kabristandan kafasına kaldırıp dört bir yana bir nazar eylese hiçbir şeyin değişmediğini görecektir.
Dağların altındaki madenler birileri tarafından birilerine taşı ile toprağı ile takdim edilmiş ve o birileri mal kaçırır gibi harıl harıl malı götürürken, o dağların eteklerindeki köylerde, kasabalarda yaşamakta olan çilekeş insanların başından yoksulluk dumanları tütmektedir.
Dağlarda otlamakta olan hayvan sürüleri de tüketildiği için, ocağı tüttürmeye tezek bulmak ta zorlaşmıştır artık.
Ocaklarını tüttürmek için tütün eken, tütün ticareti yapmaya çalışanların başlarına örülen çoraplara hep beraber şahit olduk.
Ne tütün, ne isli taş ne de yaş tezek, artık kalmadı hiç biri.
Dededen toruna asırlardır eteklerinde yaşamakta oldukları, yamaçlarına yaslandıkları dağların delik-deşik edilmesi, altındaki madenlerden paylarına bir gram düşmemesi yetmezmiş gibi, paylarına sadece ormanlarının kesilmesi ve derelerinin kurutulması düşmektedir.
Çevrelerinde yürümekte olan maden talanlarına bizzat şahit oldukları halde, hatta ruhsat sahibi yerli ve yabancı şirketlere karşı ormanlarını ve akar sularını korumak için kadın, çoluk-çocuk hep beraber nöbet tuttukları halde, "Lozan'da gizli madde varmış, 2023'e kadar maden çıkaramıyormuşuz" şeklindeki kuyruklu yalanına inanan ve bu yalanı tekrarlayan kitlelerin olması da yaranın ne kadar derinlerde olduğunu göstermektedir.
Yara derin, yara müzmin ve yara göz göz.
El çek tabip el çek sen bu yaradan.
Bu türkünün sözlerini ezbere biliyorsunuz zaten.
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025