İslam iktisadında faize yer yoktur. Zira faiz, serveti âtıl bırakır, ticareti sekteye uğratır, tembelliğe alıştırır ve insanlar arasında Allah için ödünç para verip yardımlaşmayı kaldırır Cenab-ı Hak, zekatı namazla beraber zikrederek ona gereken ehemniyeti vermiştir:"Namazı kılın, zekatı verin; rükû edenlerle beraber rükû edin" (Bakara; 43)."Namazı kılın, zekatı verin. Kendiniz için önden gönderdiğiniz her hayrı, Allah katında bulacaksınız. Allah şüphesiz yaptıklarınızı görür" (Bakara; 110).Zekat vermemenin dünyaya sıkısıkıya bağlılık neticesi ahireti inkârla münasebeti vardır:"Onlar zekat vermezler, ahireti inkâr edenler de yalnız onlardır" (Fussilet; 7).Öte yandan İslam iktisadında faize yer yoktur. Zira faiz, serveti âtıl bırakır, ticareti sekteye uğratır, tembelliğe alıştırır ve insanlar arasında karz-ı haseni (Allah için ödünç para verip yardımlaşmayı) kaldırır. Bu konudaki ilahi beyanlar açıktır:"Ey inananlar, faizi kat kat alarak yemeyin. Allah'tan sakının ki, başarıya erişesiniz" (Al-i İmran; 130)."Faizi yiyenler mahşerde ancak şeytanın çarıptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu onların, 'zaten alış veriş de faiz gibidir' demelerindendir. Oysa Allah, alış verişi helal, faizi haram kıldı" (Bakara; 248)."Allah faizi eksiltir, sadakaları bereketlendirir. Allah pek nankör olan, hiçbir günahkarı sevmez" (Bakara; 276).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.