Ekonomide en kritik, en zor hafta
Merkez Bankası'nın 18 Aralık'taki faiz indirimi sonrası dolar/TL'nin 17, Euro/TL'nin ise 19 lirayı aşması Türkiye ekonomisinde kırılganlığı artırdı. Döviz kurlarındaki oynaklığın bu haftada devam etmesi bekleniyor. Öte yandan geçen hafta sanayi ve ticaretin baş aktörleri konumundaki TOBB, İSO ve TÜSİSD'ın sesini yükseltmesi ekonomik sorunlara farklı bir boyut getirdi.
20.12.2021 00:10:00





YENİ MESAJ / ANALİZ
Merkez Bankası faizi indiriyor, bankalara düşük faizle kredi pompalıyor, bankalar bu kredilerin bir bölümünü yakın durdukları iş adamlarına veriyor, Merkez Bankası'ndan piyasaya arzedilen paranın neredeyse tamamı dövize yöneliyor, akabinde Merkez Bankası dövize müdahale ederek ateşi biraz söndürüyor ve bu sarmal devam ediyor. Oyun dedikleri bu... Bu oyunda teknik direktör Merkez Bankası... Eğer Merkez Bankası, bankaları fonlamasa, bankaların gün sonunda oluşan açıklarını kapatmasa, kamu bankaları yakın durdukları iş adamlarına kredi vermese oyun bitecek, kurlarda sükunet başlayacak. Lakin bu yapılmıyor. Sanki döviz kurları kasten yükseltiliyor gibi bir durum var. Zira gerek Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, gerekse MHP Lideri Bahçeli kurlarını yükselten baş aktörler arasında yer alıyor. Hele hele Nebati'nin dili ekonomi terminolojisinden oldukça uzak... AK Parti kurmayları bile Nebati'nin Habertürk yazarı Sevilay Yılman'a yaptığı açıklamaların "off the record (kayıt dışı) bile yapılamayacağını" söylüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise düne kadar bir süredir sakin dil kullanıyordu. Ancak Pazar günü hem TÜSİAD'a yüklendi, hem de 'faizin daha da düşeceğini' söyledi.
Üç açıklama önemli
Geçen haftaya damgasını vuran üç açıklama ekonominin gidişatı açısından önem arzediyor. İlk açıklama İSO Başkanı Erdal Bahçıvan'dan geldi. Bahçıvan, Cuma günü yaptığı açıklamada, "Dün (16 Aralık) faiz indirimine giden Merkez Bankası'nın bugün (17 Aralık) elindeki kıymetli döviz kaynaklarını piyasaya sürmesini şaşkınlıkla izliyoruz" demişti. Bu açıklamayı TOBB Başkanı Rifat Hısarcıklıoğlu'nun tweeti izledi. TOBB Başkanı, "Piyasalarda yaşanan çalkantı ve döviz kurlarının geldiği seviye birçok firmamızı endişelendiriyor ve olumsuz etkiliyor. Piyasaların ivedilikle istikrara kavuşmasını sağlayacak acil önlemler alınmasını ve öngörülebilirliğin temin edilmesini bekliyoruz" dedi.
TÜSİAD da devre yaptı
TÜSİAD'dan Cumartesi günü gelen açıklama ise en sert içeriğe sahipti. Açıklamada "Son dönemde yaşadığımız istikrarsızlıklar sonucunda, denenmekte olan ekonomi programıyla amaçlanan sonuçlara erişilemeyeceği netleşmiştir.
TÜSİAD olarak, bu iktisadi çerçeve çizilmeden evvel de, süreç devam ederken de, erken faiz indirimi ile oluşan politikaların istikrarsızlık yaratacağına dair görüşlerimizi hem kamu kurumları hem de kamuoyuyla pek çok kez paylaştık. Bu sürecin TL'de şiddetli değer kaybı, enflasyonda hızlanma, yatırımları, büyümeyi, istihdamı baskılama ve en önemlisi ülke olarak fakirleşmemizle sonuçlanma riskini vurgulamıştık. Nitekim yeni iktisadi tercihler kapsamında atılan adımların ardından güvensizlik ve istikrarsızlık ortamı oluşmuştur. Özellikle yurt içinde dövize olan talebin şiddetli ölçüde yükseldiğini, bunun da var olan tüm ekonomik dengeleri bozduğunu görmekteyiz. İzlenen ekonomi politikası yalnızca iş dünyası için değil, tüm vatandaşlarımız için yeni ekonomik sorunlar yaratmaktadır. Uzun dönemde de çok daha büyük yapısal problemlere yol açma riski artmıştır. En fazla faydalanması beklenen ihracatçılarımız dahi bu ortamdan zarar görmektedir. Kurumların ve kuralların kapsayıcı ve etkin şekilde güçlendirilmesi başta olmak üzere atılacak adımlar ülkemizde güven ortamının oluşması için elzemdir. TÜSİAD olarak bu istikamette atılacak doğru adımlara katkı vermeye hazırız." İSO, TOBB, TÜSİAD... Bu üç kuruluşa üye olanlar Türkiye'de ihracatın neredeyse tamamına, ticaretin de çok büyük kısmına hükmediyor.
Bu hafta ne olur?
Her şey olur... Eğer döviz kurlarında çalkantı sürerse ki -sürme ihtimali çok çok yüksek- ekonomik buhran siyasi buhrana dönüşür. Siyasi buhran kontrol edilemez bir hale gelirse, Türkiye'nin son yıllarda bölgede sağladığı stratejik kazanımlar riske girer. Neticede Merkez Bankası'nın politika faizinde yaptığı iki puanlık indirimin yıkımı ağır olur. Zaten bu sürecin kamu ekonomisine, yani millete faturası çoktan 1 trilyon lirayı aştı. Ekonomik krizin siyasi krize dönüşmesi de ihtimal dahilinde. Eylül ayında Merkez Bankası'nın açtığı Pandora'nın Kutusu'ndan şu ana kadar hep risk çıktı. Bu hafta ve önümüzdeki hafta risklerin tepe noktasına ulaşabileceği haftalar... Artık mesele döviz ya da faiz meselesi olmaktan çıkıyor, Türkiye'nin geleceğini doğrudan ilgilendiren bir soruna dönüşüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.