Geçen gün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın düzenlemiş olduğu "Aile Haftası" adlı etkinliğe katılmıştım. Girişte bir sunum izlettiler. İçerikte ise evlilik, mutlu evlilik, sağlıklı ve bilinçli toplum, kadın ve erkek, kadına şiddet gibi önemli konular yer alıyordu. Konular önemli olunca haliyle dikkatimi daha da celp etti. Evlilik meselesi, aile kurmak gibi kavramlar üzerinde duruldu. Birden düşündüm. İçinde bulunduğumuz Türkiye şartlarında aile kurmak, evlenmek bir yana insanlar aç karnını doyuramıyor. Haliyle yoksulluk sınırı 4000 TL'yi aşarken, kişi kendi karnını doyuramazken evlendiği eşinin karnını nasıl doyuracak? E bir de işin içine Sayın Cumhurbaşkanımızın 3 çocuk ısrarı girince boş kalan mide nasıl dolacak sorusu kafamıza yer ediyor.Genç kardeşlerimiz askerden geliyor ve yapacakları ilk şey iş bulmak oluyor. Ama maalesef şu anda Türkiye'de 3,3 milyon işsiz var. Halimiz içler acısı bir vaziyette. İş yoksa aş yoksa evlilik de haliyle hayal oluyor. İş yok, aş yok, evlilik yok, aile yok, çocuk yok? İnsanlar bunalıma giriyor, depresyon ve intiharlar da peşi sıra geliyor. Hele ki intihar vakalarının oranı korkutucu bir düzeyde seyrediyor.Hal böyle olunca insanlar evlilikten ve aile kurmaktan uzakta yalnızlaşmaya körükleniyor. İşte Prof. Dr. Haydar Baş, tüm bunlara çare olmak, halkın huzurunu yerine getirmek için müthiş bir eser yazdı: "Milli Ekonomi Modeli." Ve işe ilk önce annelerin duasını almakla başladı. Peygamber Efendimizin (s.a.a.), "Cennet annelerin ayakları altındadır" hadis-i şerifini önüne koyarak annelerimize 1500 TL ev hanımı maaşı verip onların duasını almayı gaye edinmiştir. Ardından 18 yaşını doldurmamış her çocuğa 250 TL çocuk maaşı verip onların yüzünü güldürecek, her bir vatandaşımıza 1000 TL vatandaşlık maaşı vererek herkesin tüm ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacaktır. Evlenmek isteyen tüm gençlerimize faizsiz, uzun vadeli evlenme kredisi vererek yuva kurmalarına imkân sağlayacaktır. Bir de bunların üstüne maliyet fiyatına, 20 yıl vadeli, faizsiz ev kredisi vererek herkesin ev sahibi olmasını sağlayacaktır. İşte bunlar BABA DEVLET anlayışıyla olur. Yani bir baba nasıl eşini, evlatlarını, ailesini koruyup kollar, onlara bakmakla yükümlenir, onların derdiyle dertlenip çözüm ararsa işte Prof. Dr. Haydar Baş Bey de tıpkı bir baba gibi bu vatana, bu millete özveriyle yaklaşıp, onların haliyle hallenip çözüm bulmuştur. Şimdi bir vatandaş olarak bize düşen görev; 'ekmek yoksa pasta yesinler' diyenlerden uzak durup, şu anda Rusya, ABD, Çin, Venezuela, BRICS ülkeleri, Yunanistan başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde uygulanan Milli Ekonomi Modeli'nin mimarı Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e kulak verip 7 Haziran'da Bağımsız Türkiye Partisi'ne oy vermektir.
Kübra Çelmeli / diğer yazıları
- UnutMADIMAKlımda / 07.07.2015
- Yemin krizi / 29.06.2015
- Herkes bir gün Haydar Başçı olacak / 21.06.2015
- Evlad-ı Kerbela / 12.06.2015
- Allah'ım Sen büyüksün! / 01.06.2015
- Kim ne konuştu, AKP ne yaptı? / 26.05.2015
- Ekmek yoksa pasta yesinler / 21.05.2015
- Bu ilim sadece Onda var / 14.05.2015
- İslam bunun neresinde? / 06.05.2015
- Türklükten kaçan kaçana / 29.04.2015
- Yemin krizi / 29.06.2015
- Herkes bir gün Haydar Başçı olacak / 21.06.2015
- Evlad-ı Kerbela / 12.06.2015
- Allah'ım Sen büyüksün! / 01.06.2015
- Kim ne konuştu, AKP ne yaptı? / 26.05.2015
- Ekmek yoksa pasta yesinler / 21.05.2015
- Bu ilim sadece Onda var / 14.05.2015
- İslam bunun neresinde? / 06.05.2015
- Türklükten kaçan kaçana / 29.04.2015