"Mutezile: Mutezile düşüncesi mutlak olarak hadislere dayanmayı reddeden bir zihniyet olarak ortaya çıktı. Hadis ehline karşı yoğun bir saldırı başlattılar. Mutezile düşüncesinin temel esprisi, İslam inancını akli tefekkür zeminine oturtmak ve akılla nassın çatıştığı anda nassı aklın istekleri doğrultusundan tevil etmektir. Bu düşünceye göre, İmanla birlikte büyük günahlar insana zarar vermez?İmam Cafer Sadık (a.s.) bu konuda şunları söyler: "?Mü'min bir kimse iman sıfatını gerektiren şeyler yani büyük farzları eda edip büyük günahları işlemeyi terk edip onlardan uzaklaştığı sürece iman sıfatından çıkmaz. Küçük farzları terk edip, küçük günahlara duçar olsa bile, büyük farzları terk etmedikçe ve büyük günahları işlemedikçe iman dairesinden çıkmaz."O dönemde Mutezile, sırtını siyasi iktidara dayamış, bir manada onlara hizmet ediyordu. Mesela hilafetin daha iyi olan biri varken ondan aşağı olan birine verilebileceğini dile getiriyorlardı ki böylece Emevi ve Abbasilerin iktidarına meşruiyet kazandırmış ve onlara hizmet etmiş oluyorlardı?Ahmet Emin şöyle diyor: Mutezilenin bazı şahsiyetleri eleştirme hususunda ileri gitmesi bir bakıma Emevi iktidarını desteklemek, pekiştirmek anlamına geliyordu. Çünkü hasımları eleştirmek, onları analiz masasına yatırmak, aleyhlerinde ve lehlerinde karar vermek için aklın hakemliğine başvurmak, en azından kitleler nezdinde yaygın bir kanaat olan Hz. Ali'nin (a.s.) kutsiyetini ortadan kaldırma işlevini görüyordu. Bu sebeple Mutezile mezhebi Emevilerden sınırsız bir destek ve himaye gördü. Mutezile mensupları Emevilerin yıkılmasından sonra Abbasilere katıldılar. Ve Abbasilerin resmi mezhebi haline geldiler.(İmam Muhammed Bakır (a.s.) / Prof. Dr. Haydar Baş/ sayfa 514)"Hadislerin Hz. Peygamberin emaneti olduğu düşünüldüğünde, hadisleri reddetmek, Hz. Peygamberi ve onun gerçek varisleri olan Ehl-i Beyt'i reddetmektir. İmam Bakır (a.s.) kurduğu Ehl-i Beyt mektebi ile bunlara karşı ciddi bir mücadele vermiştir." Zındıklık: Yöneticilerin fikirleri hakkında soru sormak, onları tartışma konusu yapmak bağışlanmaz bir suçtu. Büyük bir günahtı. İnsan sadece bu fikirleri dinlemeli, konuşmamalıydı. Hammad b. Osman şöyle rivayet ediyor: "Ebu Abdullah'ın (İmam Cafer) şöyle dediğini duydum: Zındıklık, yüz yirmi sekiz senesinde ortaya çıkacaktır. Çünkü ben Fatıma Mushafı'nda bunun yazılı olduğunu gördüm"Ebu'l Evca gibiler, varlığı temelden inkâr ediyor ve "varlık bir ihmal ile başladı" diyordu. Cu'd b. Dirhem kendini iyice küfre vermişti. Zındıklıkta o kadar ileri gitmişti ki dinsiz ve inkârcı olduğunu açıkça ilan ediyordu." İmam Cafer Sadık(a.s.) Zındıkların ileri gelenlerinden olan İbn Evca ile uzun konuşmalar yapmış ve her defasında onu yenmiş olmasına rağmen İbn Evca iman etmemiştir. (İma Cafer Sadık (a.s.) / Prof. Dr. Haydar Baş / sayfa 290)(devam edecek)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025