Hazret-i İsa da ölüleri ilaçsız diriltmek, anadan doğma körleri ve derisi alaca, abraş olanları iyleştirmek, o zamanda insanları aciz bırakan şeylerle (mûcizelerle), o devre göre tıpta en yüksek dereceye ulaşan tabiplerin kendisine inanmama mazeretlerini ortadan kaldırdı. (Çünkü böyle işleri, ancak Allah-ü Teala'nın yardım ettiği bir kimse yapabilirdi.)
Resulullah Efendimiz, kendi kavminden olan, edebiyatta yüksek dereceye ulaşan ediblerin, kendisine iman etmeme hususunda bu mazeretlerini bertaraf etti. Çünkü, Kur'an-ı Kerim'in edebi yüksekliğini onlar da kabul ediyorlardı.
İşte Resulullah Efendimiz yukarıda bildirilen yanlış yollara sapmış kimselere, getirdiği deliller ve mûcizelerle, gittikleri yolun bozukluğunu, davet ettiği yolun en doğru olduğunu anlatıyordu. Resulullah Efendimiz, onlara daima karşısında duramayacakları deliller getirdiği, aralarında uzun müddet kaldığı halde, fevkalede ihtiraslarından dolayı iman etme şerefine kavuşamadılar.
Allah-ü Teala'nın Resulullah Efendimize verdiği mûcizelerden bazısı şöyledir: Şiddetli açlık vakitlerinde, kalabalık cemaati, az bir yiyecek ile doyurması, susuzluk zamanlarında, mübarek parmakları arasında fışkıran sudan hayvanlar ile sahiplerinin kanıncaya kadar içmeleri, kurdun kendisine konuşması, kızartılmış koyunun zehirli olduğunu haber vermesi, ayın ikiye bölünmesi, çağırması üzerine ağacın köklerini sürüyerek tekrar yerine gitmesi, insanların kalplerinde saklayıp da haber vermesini istedikleri sırları haber vermesi.
"İnsanlar Allah-ü Teala'yı görecekler midir?" diye soran birisine buyurdu ki: "Ahirette müminler Allah-ü Teala'yı göreceklerdir. Allah-ü Teala, Kur'an-ı Kerim'de mealen; "Nice yüzler vardır ki, o gün (kıyamette) güzelliği ile parıldar. (O yüzler) Rablerine bakar" (Kıyamet: 22-23) buyurmaktadır. Resulullah Efendimiz de; "Ay'ı gördüğünüz gibi, kıyamet gününde Rabbinizi mutlaka göreceksiniz. O'nu görmekte güçlük çekmeyeceksiniz" buyurmaktadır.
Ebû'l-Hasan-Eş'ari hazretleri insanların ahiretteki hallerini soran bir kimseye de buyur ki:
Allah-ü Teala mahlûkatını iki kısma ayırdı. Birisini Cennet'i için yarattı. Onları, isimleri ve babalarının isimleri ile beraber yazdı. Diğer kısmını Cehennem için yarattı. Onların isimlerini de yazdı. Resulullah Efendimizle Hazret-i Ömer arasında şöyle bir konuşma oldu.
Resulullah Efendimiz, kendi kavminden olan, edebiyatta yüksek dereceye ulaşan ediblerin, kendisine iman etmeme hususunda bu mazeretlerini bertaraf etti. Çünkü, Kur'an-ı Kerim'in edebi yüksekliğini onlar da kabul ediyorlardı.
İşte Resulullah Efendimiz yukarıda bildirilen yanlış yollara sapmış kimselere, getirdiği deliller ve mûcizelerle, gittikleri yolun bozukluğunu, davet ettiği yolun en doğru olduğunu anlatıyordu. Resulullah Efendimiz, onlara daima karşısında duramayacakları deliller getirdiği, aralarında uzun müddet kaldığı halde, fevkalede ihtiraslarından dolayı iman etme şerefine kavuşamadılar.
Allah-ü Teala'nın Resulullah Efendimize verdiği mûcizelerden bazısı şöyledir: Şiddetli açlık vakitlerinde, kalabalık cemaati, az bir yiyecek ile doyurması, susuzluk zamanlarında, mübarek parmakları arasında fışkıran sudan hayvanlar ile sahiplerinin kanıncaya kadar içmeleri, kurdun kendisine konuşması, kızartılmış koyunun zehirli olduğunu haber vermesi, ayın ikiye bölünmesi, çağırması üzerine ağacın köklerini sürüyerek tekrar yerine gitmesi, insanların kalplerinde saklayıp da haber vermesini istedikleri sırları haber vermesi.
"İnsanlar Allah-ü Teala'yı görecekler midir?" diye soran birisine buyurdu ki: "Ahirette müminler Allah-ü Teala'yı göreceklerdir. Allah-ü Teala, Kur'an-ı Kerim'de mealen; "Nice yüzler vardır ki, o gün (kıyamette) güzelliği ile parıldar. (O yüzler) Rablerine bakar" (Kıyamet: 22-23) buyurmaktadır. Resulullah Efendimiz de; "Ay'ı gördüğünüz gibi, kıyamet gününde Rabbinizi mutlaka göreceksiniz. O'nu görmekte güçlük çekmeyeceksiniz" buyurmaktadır.
Ebû'l-Hasan-Eş'ari hazretleri insanların ahiretteki hallerini soran bir kimseye de buyur ki:
Allah-ü Teala mahlûkatını iki kısma ayırdı. Birisini Cennet'i için yarattı. Onları, isimleri ve babalarının isimleri ile beraber yazdı. Diğer kısmını Cehennem için yarattı. Onların isimlerini de yazdı. Resulullah Efendimizle Hazret-i Ömer arasında şöyle bir konuşma oldu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.