Resulullah Efendimize salat-ü-selam olsun ki, bizi Allah-ü Teala'nın emir ve yasaklarına davet etti. Allah-ü Teala bu hususta O'na ayetleriyle yardım etti. Kendisine mucizeler vererek, hakkındaki şüpheleri giderdi. Kendi rızasına nasıl ulaşılacağını O'nun ile bildirdi. İçlerinde kendisine delalet eden deliller bulunduğu en açık bir şekilde haber verdi. Nihayet batıl, sönüp gitti. Hak, galip ve muzaffer olarak parladı. Resulullah Efendimiz peygamberlik vazifesini yerine getirdi. Kendisine bildirilenleri tebliğ edip, ümmetine nasihatta bulundu".
Sevdiklerinden bir topluluğa yazdığı mektupta ise şöyle buyurdu:
Ey Bab-ül-Ebvab halkından olan alimler ve büyükler! Allah-ü Teala sizleri yüce kudreti ile muhafaza eylesin. Medinet-üs-Selam'da (Bağdat'ta) mektubunuzu aldım. Allah-ü Teala'nın nimetleri içerisinde olduğunuz, halinizin düzgünlüğünü yazıyorsunuz. Bu sebeple, kederim ve üzüntülerim dağıldı. Allah-ü Teala'ya şükrettim. Size olan ihsanının tamamlamasını, size ve bize olan nimetlerini artırması için Allah-ü Teala'ya yalvardım. Duaları kabul eden O'dur. Büyük lütuflarda bulunmak O'na layıktır. Allah-ü Teala yardımcınız olsun. Geçen sene bir takım sualler sormuştunuz. Mektubunuzda bundan da bahsediyordunuz. Verdiğim cevapları beğendinizi, faydalı olduğunu, doğruluğunu kabul ettiğinizi, şüphelerinizin gittiğini, sizi kendilerine inandırmak isteyenlerden yüz çevirdiğinizi yazıyorsunuz. Bunları okuyunca, dinde saptıranların, Resulü'ne uymaktan alıkoyanların şüphelerinden bizi ve sizi koruyan Allah-ü Teala'ya hamd ettim.
Yine siz mektubunuzda, benden selef-i salihini asıl kabul edip, dayandıkları bazı hususları yazmamı istiyorsunuz. Sonra gelenler de bu asıllara (bilgilere) uymak suretiyle, bid'at sahiplerinin düştüğü, Kur'an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyyeye muhalefet durumuna düşmekten kurtulmuşlardır. Bu bilgilere şiddetle ihtiyacınızın olduğunu bildirdiğiniz için, size olan hürmetim ve üzerimdeki hakkınızdan dolayı, suallerinize ve isteklerinize cevap vermekte acele ettim.
Sevdiklerinden bir topluluğa yazdığı mektupta ise şöyle buyurdu:
Ey Bab-ül-Ebvab halkından olan alimler ve büyükler! Allah-ü Teala sizleri yüce kudreti ile muhafaza eylesin. Medinet-üs-Selam'da (Bağdat'ta) mektubunuzu aldım. Allah-ü Teala'nın nimetleri içerisinde olduğunuz, halinizin düzgünlüğünü yazıyorsunuz. Bu sebeple, kederim ve üzüntülerim dağıldı. Allah-ü Teala'ya şükrettim. Size olan ihsanının tamamlamasını, size ve bize olan nimetlerini artırması için Allah-ü Teala'ya yalvardım. Duaları kabul eden O'dur. Büyük lütuflarda bulunmak O'na layıktır. Allah-ü Teala yardımcınız olsun. Geçen sene bir takım sualler sormuştunuz. Mektubunuzda bundan da bahsediyordunuz. Verdiğim cevapları beğendinizi, faydalı olduğunu, doğruluğunu kabul ettiğinizi, şüphelerinizin gittiğini, sizi kendilerine inandırmak isteyenlerden yüz çevirdiğinizi yazıyorsunuz. Bunları okuyunca, dinde saptıranların, Resulü'ne uymaktan alıkoyanların şüphelerinden bizi ve sizi koruyan Allah-ü Teala'ya hamd ettim.
Yine siz mektubunuzda, benden selef-i salihini asıl kabul edip, dayandıkları bazı hususları yazmamı istiyorsunuz. Sonra gelenler de bu asıllara (bilgilere) uymak suretiyle, bid'at sahiplerinin düştüğü, Kur'an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyyeye muhalefet durumuna düşmekten kurtulmuşlardır. Bu bilgilere şiddetle ihtiyacınızın olduğunu bildirdiğiniz için, size olan hürmetim ve üzerimdeki hakkınızdan dolayı, suallerinize ve isteklerinize cevap vermekte acele ettim.