Dünya yeni bir savaşın eşiğinde mi?
Rusya – Ukrayna savaşı, Gazze'deki İsrail soykırımı, İran'ın İsrail ve ABD ile yaşadığı kriz, İsrail – Lübnan krizi, Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki gelişmeler, Çin – Tayvan krizi. Tüm bu gelişmeler dünyanın yeni bir küresel savaşın eşiğinde olduğu şeklinde değerlendiriliyor.
26.06.2024 11:49:00 / Güncelleme: 26.06.2024 11:55:40
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Dünya yeni bir dünya savaşına mı sürükleniyor. Son dönemde farklı ülkelerden bu yönde açıklamalar geliyor.
Örneğin Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic kısa bir süre önce, "Üçüncü dünya savaşından söz edemem ama büyük bir çatışmadan söz ediyorum. Ne kadar uzaktayız? Bundan çok uzakta olmadığımıza inanıyorum. Üç ya da dört aydan fazla değil ve bunun daha önce gerçekleşmesi tehlikesi de var. Tren istasyondan ayrıldı ve kimse onu durduramaz" demişti.
Bu açıklaması dünya çapında ses getiren Vucic yeni bir açıklama daha yaparak "İkinci Dünya Savaşı'nın ardından en büyük jeopolitik kriz dönemi yaşanıyor. Önümüzdeki aylarda Avrupa ve dünyada mevcut durumun kızışmasını ve çok ciddi sonuçlarla karşılaşmasını bekliyorum." dedi.

"2029 yılına kadar…"
Dünyada yeni bir savaş hazırlığı var. Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius da, ülkesinin 2029 yılına kadar savaş kabiliyetine hazır hale gelmesi gerektiğini söylemişti.
Pistorius, "2029'a kadar savaş kabiliyetine hazır hale gelmeliyiz. En kötüsünün gerçekleşmesini önlemek için caydırıcı bir rol oynamalıyız. Bunun için finansman, malzeme ve personel ihtiyacı var. Acil bir durumda, bu ülkeyi savunabilecek genç erkek ve kadınlara ihtiyacımız var. Rusya savaş ekonomisine geçti ve yeniden silahlanmaya devam ediyor. Putin'in o kadar ileri gitmesi durumunda Ukrayna sınırlarında duracağına inanmamalıyız. Rusya, Gürcistan, Moldova ve nihayetinde NATO için bir tehdit oluşturuyor ve bu nedenle Ukrayna'ya askeri destek sağlamaya devam etmeliyiz. Kendi savunmamızı ve operasyonel hazırlığımızı ihmal etmemeliyiz" şeklinde konuştu.
Sivastopol saldırısı
Avrupa'nın Rusya – Ukrayna savaşında ABD işle birlikte pozisyon alması bölgedeki tansiyonun en büyük nedeni.
Avrupa, Rusya'yı yaptırımlarla durdurmaya çalışırken NATO kanalıyla da tehdit ediyor.
9-11 Temmuz'da yapılacak NATO zirvesinde bu konuya ilişkin radikal kararlar alınabileceği ifade edilirken Rusya kontrolündeki Kırım'da Sivastopol'a ABD yapımı füzelerle düzenlenen saldırı tansiyonu zirveye çıkardı.
Rusya'nın, ABD'nin Kiev'in Rusya topraklarına yönelik saldırılarını teşvik etmesi nedeniyle misilleme tedbirleri alacağı vurgulanan Rusya Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "ABD Kırım'daki terör saldırısında Kiev rejimiyle eşit sorumluluk taşıyor" denildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller de, "Ukrayna'ya, Ukrayna'nın bir parçası olan Kırım da dahil olmak üzere egemen topraklarını silahlı saldırıya karşı savunabilmesi için silah sağlıyoruz" dedi.

Putin bunları söyledi mi?
Bölgede tansiyon yükselirken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e ait olduğu iddia edilen
"NATO bizi tehdit etme cüretinde bulunuyor. NATO'da Türkiye hariç hepsini tarihe gömerim. Biz 10 binin üzerindeki nükleer silahı müzede sergilemek için imal etmedik. Almanya ile bir rövanşımız olacaktır" sözleri sosyal medya büyük yankı uyandırdı.

Hakan Fidan'dan 3. Dünya Savaşı uyarısı
Tüm bu gelişmeler Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'a soruldu.
Fidan Habertürk'te katıldığı programda, "3. Dünya savaşı riski var. Dünya, 3. Dünya Savaşı riskini ciddiye almalı. Biz bunu ciddiye alıyoruz." dedi.

İlk uyarı BTP lideri Hüseyin Baş'tan gelmişti
Dünyanın yeni bir savaşa sürüklendiğine dair ilk değerlendirmeler Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'tan gelmişti.
Avrupa parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın güçlenmesiyle ortaya çıkan sonucu değerlendiren Hüseyin Baş Türkiye'nin biran önce uygun pozisyon alması gerektiğini söylemişti.
BTP lideri kişisel Youtube kanalından şu açıklamayı yapmıştı;
"Avrupa'daki değişim, ortak para birimi euroya karşı bir değişim, Avrupa Merkez Bankası'na karşı bir değişim, Amerikan dolarına karşı bir değişim, Fed'e karşı bir değişim ve küresel emperyalist sisteme karşı bir değişim olarak okuyorum. Aslında bu hareketi yapması gereken ülkeler bizim gibi ülkeler yani Amerika'nın direkt olarak, ekonomik olarak sömürdüğü ülkeler. Bizlerin bunu yapması lazımdı ama bu ses daha çok Avrupa'dan çıkmış oldu, o da enteresan bir bilinç düzeyi.
Şunu da görmemiz lazım. Aşırı sağın yükselişi, dünyada Fransız İhtilali'nden beri hiç savaşsız bitmemiş. Ben hep söylüyorum, dünya savaşa hazırlanıyor. Savunma bakanlıkları her yerden farklı farklı açıklamalar yapıyor. Ülkelerin silah sanayilerine yatırımları inanılmaz derecede artış gösteriyor.
Dünya başka bir yere gidiyor. Bir de bunun üstüne aşırı sağın yükselişini koyduğumuz zaman, dünyada enteresan bir çekişme ve kavga ortamı oluşabilir. Bir an önce, bizim de pozisyon almamız lazım, defalarca söyledik, altını çiziyoruz ama Türkiye şu anda öyle gitmiyor ne yazık ki. Türkiye'yi yönetenler pozisyonu yanlış alıyorlar. Pozisyon, Amerika'nın dış politikası, bizim iç politikamız. Amerika'ya göre pozisyon alıyoruz ama ne kadar ABD'ye güvenilir? Bu da tartışma konusu bile değil bence."
Örneğin Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic kısa bir süre önce, "Üçüncü dünya savaşından söz edemem ama büyük bir çatışmadan söz ediyorum. Ne kadar uzaktayız? Bundan çok uzakta olmadığımıza inanıyorum. Üç ya da dört aydan fazla değil ve bunun daha önce gerçekleşmesi tehlikesi de var. Tren istasyondan ayrıldı ve kimse onu durduramaz" demişti.
Bu açıklaması dünya çapında ses getiren Vucic yeni bir açıklama daha yaparak "İkinci Dünya Savaşı'nın ardından en büyük jeopolitik kriz dönemi yaşanıyor. Önümüzdeki aylarda Avrupa ve dünyada mevcut durumun kızışmasını ve çok ciddi sonuçlarla karşılaşmasını bekliyorum." dedi.

"2029 yılına kadar…"
Dünyada yeni bir savaş hazırlığı var. Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius da, ülkesinin 2029 yılına kadar savaş kabiliyetine hazır hale gelmesi gerektiğini söylemişti.
Pistorius, "2029'a kadar savaş kabiliyetine hazır hale gelmeliyiz. En kötüsünün gerçekleşmesini önlemek için caydırıcı bir rol oynamalıyız. Bunun için finansman, malzeme ve personel ihtiyacı var. Acil bir durumda, bu ülkeyi savunabilecek genç erkek ve kadınlara ihtiyacımız var. Rusya savaş ekonomisine geçti ve yeniden silahlanmaya devam ediyor. Putin'in o kadar ileri gitmesi durumunda Ukrayna sınırlarında duracağına inanmamalıyız. Rusya, Gürcistan, Moldova ve nihayetinde NATO için bir tehdit oluşturuyor ve bu nedenle Ukrayna'ya askeri destek sağlamaya devam etmeliyiz. Kendi savunmamızı ve operasyonel hazırlığımızı ihmal etmemeliyiz" şeklinde konuştu.
Sivastopol saldırısı
Avrupa'nın Rusya – Ukrayna savaşında ABD işle birlikte pozisyon alması bölgedeki tansiyonun en büyük nedeni.
Avrupa, Rusya'yı yaptırımlarla durdurmaya çalışırken NATO kanalıyla da tehdit ediyor.
9-11 Temmuz'da yapılacak NATO zirvesinde bu konuya ilişkin radikal kararlar alınabileceği ifade edilirken Rusya kontrolündeki Kırım'da Sivastopol'a ABD yapımı füzelerle düzenlenen saldırı tansiyonu zirveye çıkardı.
Rusya'nın, ABD'nin Kiev'in Rusya topraklarına yönelik saldırılarını teşvik etmesi nedeniyle misilleme tedbirleri alacağı vurgulanan Rusya Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "ABD Kırım'daki terör saldırısında Kiev rejimiyle eşit sorumluluk taşıyor" denildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller de, "Ukrayna'ya, Ukrayna'nın bir parçası olan Kırım da dahil olmak üzere egemen topraklarını silahlı saldırıya karşı savunabilmesi için silah sağlıyoruz" dedi.

Putin bunları söyledi mi?
Bölgede tansiyon yükselirken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e ait olduğu iddia edilen
"NATO bizi tehdit etme cüretinde bulunuyor. NATO'da Türkiye hariç hepsini tarihe gömerim. Biz 10 binin üzerindeki nükleer silahı müzede sergilemek için imal etmedik. Almanya ile bir rövanşımız olacaktır" sözleri sosyal medya büyük yankı uyandırdı.

Hakan Fidan'dan 3. Dünya Savaşı uyarısı
Tüm bu gelişmeler Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'a soruldu.
Fidan Habertürk'te katıldığı programda, "3. Dünya savaşı riski var. Dünya, 3. Dünya Savaşı riskini ciddiye almalı. Biz bunu ciddiye alıyoruz." dedi.

İlk uyarı BTP lideri Hüseyin Baş'tan gelmişti
Dünyanın yeni bir savaşa sürüklendiğine dair ilk değerlendirmeler Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'tan gelmişti.
Avrupa parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın güçlenmesiyle ortaya çıkan sonucu değerlendiren Hüseyin Baş Türkiye'nin biran önce uygun pozisyon alması gerektiğini söylemişti.
BTP lideri kişisel Youtube kanalından şu açıklamayı yapmıştı;
"Avrupa'daki değişim, ortak para birimi euroya karşı bir değişim, Avrupa Merkez Bankası'na karşı bir değişim, Amerikan dolarına karşı bir değişim, Fed'e karşı bir değişim ve küresel emperyalist sisteme karşı bir değişim olarak okuyorum. Aslında bu hareketi yapması gereken ülkeler bizim gibi ülkeler yani Amerika'nın direkt olarak, ekonomik olarak sömürdüğü ülkeler. Bizlerin bunu yapması lazımdı ama bu ses daha çok Avrupa'dan çıkmış oldu, o da enteresan bir bilinç düzeyi.
Şunu da görmemiz lazım. Aşırı sağın yükselişi, dünyada Fransız İhtilali'nden beri hiç savaşsız bitmemiş. Ben hep söylüyorum, dünya savaşa hazırlanıyor. Savunma bakanlıkları her yerden farklı farklı açıklamalar yapıyor. Ülkelerin silah sanayilerine yatırımları inanılmaz derecede artış gösteriyor.
Dünya başka bir yere gidiyor. Bir de bunun üstüne aşırı sağın yükselişini koyduğumuz zaman, dünyada enteresan bir çekişme ve kavga ortamı oluşabilir. Bir an önce, bizim de pozisyon almamız lazım, defalarca söyledik, altını çiziyoruz ama Türkiye şu anda öyle gitmiyor ne yazık ki. Türkiye'yi yönetenler pozisyonu yanlış alıyorlar. Pozisyon, Amerika'nın dış politikası, bizim iç politikamız. Amerika'ya göre pozisyon alıyoruz ama ne kadar ABD'ye güvenilir? Bu da tartışma konusu bile değil bence."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.