YÖK'ün kurucusu ve Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı İhsan Doğramacı, üniversitelerin 3 gruba ayrılmasını ve YÖK Başkanı'nın üçlü kararname ile atanmasını önerdi.
Yüksek Öğretim Kurulu'nun (YÖK) kurucusu ve Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı İhsan Doğramacı, "Türkiye'de ve Dünyada Yükseköğretim Yönetimi" adıyla yayımlanan kitabında, hükümete yeni anayasada yer alması için YÖK yasasıyla ilgili önerilerde bulundu. Mütevelli heyeti oluşturulsunDoğramacı, 2547 sayılı Kanun'un ilk çıktığı günkü haline döndürülmesi ve her üniversitede bir mütevelli heyetinin oluşturulmasının yararına dikkat çekerek, "Son 20 yılda mütevelli heyetlerince yönetilen vakıf üniversitelerinin başarıları ortadadır. İleride her üniversitede bir mütevelli heyet oluşturulması gerçekleştirilinceye kadar ABD'nin New York ve California eyaletlerinde olduğu gibi 'ülke çapında bir mütevelli heyet' düzeyinde bir "Yüksek Öğretim Kurulu"nun oluşturulması uygun olacaktır. Kurula üniversitelerin ve hükümetin yanı sıra sivil toplum örgütleri temsilcilerinin de katılımının sağlanması, kurulu daha çağdaş bir duruma getirebilir" dedi. YÖK'ün üniversiteler arasında yalnız eşgüdümü sağlaması ve milli düzeyde bir bir plan hazırlamasının yeterli olmadığını belirten Doğramacı, kurulun aynı zamanda etkili bir denetim görevi üstlenmesi gerektiğini vurguladı. Doğramacı, "Böylece en azından üniversitelerin kurul aracılığıyla devlete hesap verme sorumluluğunda olduğunun hatırlanması sağlanabilir" dedi. Doğramacı, YÖK Başkanı'nın üçlü kararname ile atanması gerektiğine de dikkat çekerek, milli eğitim bakanının veya seçeceği bir yardımcısının da toplantılara başkanlık edebileceğini belirtti.
Yüksek Öğretim Kurulu'nun (YÖK) kurucusu ve Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı İhsan Doğramacı, "Türkiye'de ve Dünyada Yükseköğretim Yönetimi" adıyla yayımlanan kitabında, hükümete yeni anayasada yer alması için YÖK yasasıyla ilgili önerilerde bulundu. Mütevelli heyeti oluşturulsunDoğramacı, 2547 sayılı Kanun'un ilk çıktığı günkü haline döndürülmesi ve her üniversitede bir mütevelli heyetinin oluşturulmasının yararına dikkat çekerek, "Son 20 yılda mütevelli heyetlerince yönetilen vakıf üniversitelerinin başarıları ortadadır. İleride her üniversitede bir mütevelli heyet oluşturulması gerçekleştirilinceye kadar ABD'nin New York ve California eyaletlerinde olduğu gibi 'ülke çapında bir mütevelli heyet' düzeyinde bir "Yüksek Öğretim Kurulu"nun oluşturulması uygun olacaktır. Kurula üniversitelerin ve hükümetin yanı sıra sivil toplum örgütleri temsilcilerinin de katılımının sağlanması, kurulu daha çağdaş bir duruma getirebilir" dedi. YÖK'ün üniversiteler arasında yalnız eşgüdümü sağlaması ve milli düzeyde bir bir plan hazırlamasının yeterli olmadığını belirten Doğramacı, kurulun aynı zamanda etkili bir denetim görevi üstlenmesi gerektiğini vurguladı. Doğramacı, "Böylece en azından üniversitelerin kurul aracılığıyla devlete hesap verme sorumluluğunda olduğunun hatırlanması sağlanabilir" dedi. Doğramacı, YÖK Başkanı'nın üçlü kararname ile atanması gerektiğine de dikkat çekerek, milli eğitim bakanının veya seçeceği bir yardımcısının da toplantılara başkanlık edebileceğini belirtti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.