Doğalgaz sıcaklığında

İnşasının 2007 yılında bitmesi planlanan 285 kilometre uzunluğundaki Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Boru hattının açılış töreninde iki sıkı dost Karamanlis ve Erdoğan biraraya geldiler.Meriç Nehri üzerinde buluşan İki Başbakan, Hazar doğalgazını Avrupa'ya taşıyan hat konusunda iyimser mesajlar verdiler.Yunan Başbakan Karamanlis yeni ve anlamlı olarak nitelendirilen süreçte ikili ilişkilerin daha da sıkılaştırılacağını ve Türkiye ile olan münasebetlerin daha da ilerletilmesini belirtirken; Başbakan Erdoğan da iki halkın aynen 'doğalgazın sıcaklığında' olduğu gibi birbirine daha da kaynayacaklarını ifade etti.Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Boru Hattı'nın işbirliği köprüsü olması temennileri dile getirilirken Türkiye'ye Avrupa Birliği konusundaYunanistan'ın desteğinin süreceğinin ilave edilmesi anlamlıydı.Doğalgaz hattının doğal bir süreç mi açacağı, yoksa yapay bir havada mı seyredeceğini hep birlikte göreceğiz.Hele hele Başbakan Karamanlis'in dilek ve temennilerinin ne derece gerçek eylemlerle bağdaştığına şahit olacağız.Umarız bu sıcak diyalog bir tarafın elini yakmaz.Yunanistan hükümetinin 'Türkiye'ye Avrupa Birliği Kapısı Açılsın'talebinin altında hangi saiklerin yattığını biliyoruz.Yunanistan,Türkiye'yi, kendisinin marjinal olarak tanımladığıhareketlerden kaçınmasını temin etmek ve Avrupa potasında öğütmek için Birlik'te istiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin potansiyelinden endişe duyan Atina askeriyenin düşüncelerinin Avrupa içlerinde törpülenebileceği tezini zihninde şekillendirirken Yunanistan antipatisinin de bu yolla silineceğini öngörüyor.Meriç'ten barış mesajı atan Yunanistan'ın Ege'de nasıl davranacağına, hava sahasında nasıl tavır alacağına, Kıbrıs politikasında değişiklik yapıp yapmayacağına,vatandaşı konumundaki Türk-Müslüman azınlıklara nasıl davranacağına, Rum silahlanmasına ne tepki vereceğine bakmadan ikili ilişkilerin biranda rayına oturacağına kanmamak gerek.Siyasal denklemde verilen beyanlar ile günlük yaşamda sirayet eden icraatlar birbirini tutmuyor.Hazar havzasının yeraltı potansiyelini Yunanistan üzerinden Avrupa'ya aktarmaya çalışan ve bunu ekonomik düzlemde bir kazanç olarak telakki eden Ankara'nın sadece bu tarz ekonomik kazanç adına atacağı adımlar değil, siyasal bağlamda ve etkili bir şekilde hatta Yunanistan'ı da aşan bir potansiyelle Avrupa'ya bakması önemli.Tabi bu yaklaşım ulusal menfaatler, milli hassasiyetler ve dini değerler bağlamında olmak durumunda.Dini ve milli değerlerden kopuk siyasi yaklaşımların kalıcılığı mümkün olmayacaktır.Yunanistan ile sözkonusu doğalgaz hattı projesinde sadece transit ülke olarak mı kalmayı düşünüyoruz?Jeostratejik açıdan transit ülke olmanın avantajı kadar, o avantajı kullanırken hangi hassasiyetlerle hangi ülkeye ve ne şekilde yaklaşılması gerektiği de önemli.Doğalgazın sıcaklığına, gazına fazla bel bağlamadan ikili ilişkilere bakmak şüphecilik olarak değerlendirilmesin.Doğalgaz sıcaklığında gelişen Türk-Yunan diyaloğunu okurken iki ülke arasındaki sorunlu paragrafları da atlamayalım.