Ülkelerin belirlediği "ithalat ve ihracata dayalı sabit kur sistemi" ile, kontrol, devletin kendi elinde olacağı gibi; yabancı paranın fiyatı da gerçek değerinde, ülkelerin çıkarlarına uygun bir fiyat düzeyinde konumlanacaktır.
Milli Devlet'te piyasanın hakimi milletin kendisidirMilli Devlet tezi, döviz piyasalarını ülke ekonomilerini kontrol etmekte kullanılan bir araç olmaktan çıkarmaktadır. Bizim sistemimizde paranın "hard currency" olması, hayali-sanal argümanlara değil, ülkelerin sahip olduğu kaynaklara ve üretim gücüne bağlı olacaktır. Milli Devlet modeli ile, milli gelirin küresel güçlere transferini engellediği gibi; yabancıların ülke ekonomisi üzerindeki etkisi de ortadan kalmaktadır. Milli Devlet'te "halkın yararına ve devlet kontrolünde bir piyasa" anlayışı olduğu için, piyasanın hakimi global sermaye sahipleri değil, milletin kendisidir.
Globalleşme, dış ticareti baltalamaktadırYine burada önemli bir konuda dünyada toplam dış ticaret hacminin gelişmesi ile ilgilidir. Liberal-kapitalist modellerin iddia ettiği gibi globalleşme süreci toplam dış ticaret hacmini arttırmamaktadır. Aksine artan dış ticaret hacminin önünde engel olarak durmaktadır. Globalleşme konusunda bunu rakamlarla ortaya koyduk. Globalleşme ile dış ticaretin daha da zorlaşmasının sebebi, dünyadaki gelir dağılımdaki adaletsizlikle alakalıdır. Ülkeler uyguladıkları yanlış kapitalist modeller ile iç pazarlarında tüketimin kısılmasına neden olmaktadırlar. Dolayısıyla üretimlerine içeride yeterince pazar oluşturamayan ülkeler, başka ülkelerin pazarlarına girmeye çalışırken, kendi pazarlarına başka ülkelerin girmesine engel olmaktadırlar. Her ülkenin böylesi bir eğilim içerisinde olması elbette dış ticaretin gelişmesini olumsuz yönde etkilemektedir. Öte yandan kaynakları global şirketler tarafından sömürülen ülkelerin, yeterli gelir düzeyine ulaşamamaları da, bu ülkelerin dünya ölçeğinde zayıf pazarlar olmasına neden olmaktadır.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERDr. Eric SHAYDULLİN / Harward ÜniversitesiKrizden kurtulmanın bir yolu varDünyadaki tablo ve ekonomistlerin yorumlarına baktığımızda dünyanın gelecek ekonomisine dair hemen hemen herkes kötümser ve iç karartıcı konuşuyor. Ama ne hazindir ki, kimse ne yapılması gerektiğini bilmiyor. Bu sorunların nasıl çözüleceğine dair de bu fikirleri bulunmuyor. Ben diyorum ki kötümserlik için bir sebep yok. Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş'ın fikirlerine bakın ve gözünüzü oraya çevirin. Bence bu krizden kurtulmanın yolu orada. Prof. Dr. Baş'ın yeni para tanımı yüzyılın buluşuSayın Baş'ın Ekonomi alanındaki fikirlerinden benim en ilginç bulduğum yer, paranın yeni bir tarife, yeni bir tamına kavuşturuluyor olması. Sayın Baş'ın tezinde, yeni bir tarif getirilen paraya, üretimin karşılığı olarak vazife veriliyor. Bence bu yüzyılın buluşu, hatta paranın icadından beri en ilginç buluşlardan ve tesbitlerden bir tanesidir. Paraya getirilen bu yeni tarif, bence çok önemli bir keşiftir.
Milli Devlet'te piyasanın hakimi milletin kendisidirMilli Devlet tezi, döviz piyasalarını ülke ekonomilerini kontrol etmekte kullanılan bir araç olmaktan çıkarmaktadır. Bizim sistemimizde paranın "hard currency" olması, hayali-sanal argümanlara değil, ülkelerin sahip olduğu kaynaklara ve üretim gücüne bağlı olacaktır. Milli Devlet modeli ile, milli gelirin küresel güçlere transferini engellediği gibi; yabancıların ülke ekonomisi üzerindeki etkisi de ortadan kalmaktadır. Milli Devlet'te "halkın yararına ve devlet kontrolünde bir piyasa" anlayışı olduğu için, piyasanın hakimi global sermaye sahipleri değil, milletin kendisidir.
Globalleşme, dış ticareti baltalamaktadırYine burada önemli bir konuda dünyada toplam dış ticaret hacminin gelişmesi ile ilgilidir. Liberal-kapitalist modellerin iddia ettiği gibi globalleşme süreci toplam dış ticaret hacmini arttırmamaktadır. Aksine artan dış ticaret hacminin önünde engel olarak durmaktadır. Globalleşme konusunda bunu rakamlarla ortaya koyduk. Globalleşme ile dış ticaretin daha da zorlaşmasının sebebi, dünyadaki gelir dağılımdaki adaletsizlikle alakalıdır. Ülkeler uyguladıkları yanlış kapitalist modeller ile iç pazarlarında tüketimin kısılmasına neden olmaktadırlar. Dolayısıyla üretimlerine içeride yeterince pazar oluşturamayan ülkeler, başka ülkelerin pazarlarına girmeye çalışırken, kendi pazarlarına başka ülkelerin girmesine engel olmaktadırlar. Her ülkenin böylesi bir eğilim içerisinde olması elbette dış ticaretin gelişmesini olumsuz yönde etkilemektedir. Öte yandan kaynakları global şirketler tarafından sömürülen ülkelerin, yeterli gelir düzeyine ulaşamamaları da, bu ülkelerin dünya ölçeğinde zayıf pazarlar olmasına neden olmaktadır.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERDr. Eric SHAYDULLİN / Harward ÜniversitesiKrizden kurtulmanın bir yolu varDünyadaki tablo ve ekonomistlerin yorumlarına baktığımızda dünyanın gelecek ekonomisine dair hemen hemen herkes kötümser ve iç karartıcı konuşuyor. Ama ne hazindir ki, kimse ne yapılması gerektiğini bilmiyor. Bu sorunların nasıl çözüleceğine dair de bu fikirleri bulunmuyor. Ben diyorum ki kötümserlik için bir sebep yok. Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş'ın fikirlerine bakın ve gözünüzü oraya çevirin. Bence bu krizden kurtulmanın yolu orada. Prof. Dr. Baş'ın yeni para tanımı yüzyılın buluşuSayın Baş'ın Ekonomi alanındaki fikirlerinden benim en ilginç bulduğum yer, paranın yeni bir tarife, yeni bir tamına kavuşturuluyor olması. Sayın Baş'ın tezinde, yeni bir tarif getirilen paraya, üretimin karşılığı olarak vazife veriliyor. Bence bu yüzyılın buluşu, hatta paranın icadından beri en ilginç buluşlardan ve tesbitlerden bir tanesidir. Paraya getirilen bu yeni tarif, bence çok önemli bir keşiftir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.