İsterseniz burada bir hadisi şerifi ifadeyle, sadece 'Kelime-i Tevhid'in faziletini, yüceliğini beyan etmiş olalım. Hz. Fahr-i Alem Efendimiz, semada, Mirac Gecesi bir alem seyrediyor.... Öyle muazzam, öyle mutantan, öyle mükemmel ki, şu üzerinde yaşadığımız dünyadan yüz binlerce defa büyüktür. Allah'ın Sevgilisi tasvir ediyor ve soruyor: "Ya Rabbi! Sen bunu hangi ulu'l azim peygamberin için hazırladın?" Cenabı Hak'tan: "Dünya hayatında Kelime-i Tevhid ile Beni zikreden kullarıma hazırladım" cevabını alıyor.Yani zikrin, sadece kalbe, ruha, nefis dünyamıza değil, ukbaya da çok büyük faydaları var. Eğer bir insan Kelime-i Tevhid'e inanarak zikre devam ederse, hem vallahi hem billahi, -Ben kendi adıma yemin etmiyorum, Resulullah'ın beyanı bu- onu cehennemin ateşi yakmaz. Bunda kimsenin şek ve şüphesi olmasın. O bakımdan kardeşlerimize hassaten tavsiye ediyorum. Dilleri durmadan "Lailaheillallah" desin, "Allah" desin. Öyle kazançlı çıkacaklar ki, bu kazanç onların ebedi hayatını kazanmalarına ve de masivayı unutup, Allah'la beraber olmalarına, saadete ermelerine sebep ve büyük sevap olacak. İnşallah bu sayede Rabbimiz bizlerin de günahlarını mağfiret edecektir. (Bkz. Kütüb'ü Sitte, c. 17, s. 490-492)Bir hadis-i şerifte sevgili Peygamberimiz (sav): "Müjdeleyiniz, korkutmayınız. Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız" buyuruyor. (Buharî ilim,, 12; Müslim, cihad, 6)Peygamber Efendimiz (sav) sahabesini bir yere gönderirken, hep onlara nasihat ederdi. "İnsanları bıktırmayın. Onlara İslam'ı sevdirin. İslam'ı kucaklayacak, İslam'a yaklaştıracak tavırları onlara sergileyin" diye Allah'ın Sevgilisi sahabesine beyan ediyordu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.