Dilinin altındaki kimlik

Sevgili Peygamberimiz (sav) biz ümmetine bir teklifte bulunuyor. Diyor ki, siz iki şey hakkında bana garanti verin, bende size cennet konusunda garanti vereyim. O iki şeyden birisi nedir biliyor musunuz? İki dudağımız arasında ki dilimiz. Yine Hz. Ali (k.v) efendimiz diyor ki; "Konuşup ta tanışın. Çünkü kişinin kimliği dilinin altında gizlidir." Anlaşılacağı üzere insan konuşurken ne konuştuğuna dikkat edecek. Laf nereye varıyor hesap edecek. Hele hele toplumun önündeki insanlar sana bana göre daha dikkatli olmalıdır.Her toplumun dilinde özellikle milli ve manevi üsluplar vardır. Bu üsluplar adeta inancın simgesi, göstergesidir. Özellikle bizim inancımızda hitabet ve hitabetin şekli çok önemlidir. Hele hele bazı kavramlar vardır ki, bunların İslam dairesi dışında olanlar taltif etmek için kullanılması kişide onarımı çok zor manevi gedikler açar.Dinlerarası diyaloğun mimarları sevgi, hoşgörü vs. maskeleri altında inancımıza, kültürümüze ait kavramları sıradanlaştırdılar. Hatırlayın 98 yılında malum Papa'ya yazılan mektup "Muhterem Papa cenapları" diye başlıyordu. Evet, okyanus ötesindeki gözü yaşlı vaiz bu hitapla başladığı mektubunda Papalık misyonunun (görevinin) bir parçası olmak için derin bir arzu ve iştiyak içerisinde olduklarını ifade edip, teslimiyetlerini sunuyorlardı. İşte bu teslimiyet toplumun en alt tabakasından en üst tabakasına kadar herkesi yokladı ve maalesef birçok gönülde yer buldu. Sokaktaki aldanmış gönüller "ya hu adam insanlığa hizmet etmiş. Şunu bulmuş, bunu bulmuş. O cennete gitmeyecek de kim gidecek" gibi itikadi uçurumlara yuvarlanmış.Toplumun önündeki insanlarda bu tablo daha vahim. Sanat ve sinema dünyasında olanları zaten paparazzilerden izliyorsunuz. Biz siyasetten birkaç örnek verelim. Delikanlılığı ile mücahitliliği ile övünen ama bir türlü "Ben Türk'üm" diyemeyen bir Başbakan'ımız var. Bakın Sayın Erdoğan'ın, biz Türk milletinden esirgediği samimiyeti kimlere sergilemiş."Dostum Berlusconi" kim bu? Sapıklığı mahkeme kararıyla onaylanmış İtalya'nın başbakanı. "Dostum Yorgo" her fırsatta ülkemize kin kusan Yunan başbakanı. "Kardeşim Barzani" münafığın önde gideni. Kardeşi kardeşe düşüren, ülkesini satan adam. "Kadim dostumuz Amerika" güney sınırımızı tanımayan, kardeşlerimizin katili, PKK'nın öz annesi, askerimizin başına çuval geçiren, Kıbrıs harekatına karşı ülkeme ambargo koyan vs. bir dost (!) "Ortadoğu'daki en büyük müttefikim" kim? İsrail. İsrail'i anlatmaya gerek var mı? Hülasa örnek çok.Tayyip bey toplumun duygusal yönüne iyi hitap ettiği için sevilende birisi. Buradaki soru; Tayyip beyin sevdiğini, onun taltif ettiğini sizde sevip, taltif ediyor musunuz? Evet, diyorsanız diyecek bir şeyim yok. Hayır, öyle şey mi olur, benim dostum onlar olamaz diyorsanız, iki kere düşünmeniz lazım. Çünkü "Kişi sevdiği ile beraberdir." Bir kez daha hatırlayalım İmam Ali'nin (a.s) sözünü; Konuşup ta, tanışın. Kişinin kimliği dilinin altında gizlidir."