Tam 100 yıl önce…
Şanlı Türk ordusu, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde 9 Eylül 1922 günü İzmir'i düşman işgalinden kurtardı.
Sakarya Meydan Muharebesi ile başlayan Türk ordusunun şanlı zaferleri, Yunan askerlerinin denize dökülmesi ile son bulmuş oldu.
Mustafa Kemal Atatürk ve askerleri Ankara'ya dönmek üzere trene binerler.
Herkes gibi Atatürk de kompartımanına çekilir.
Çok yorgun ve bitkin haldedir.
Ertesi gün kompartımanının kapısını çalar yaveri.
Açar kapıyı Atatürk.
Yorgun bitkin ve kravatını yıkamaktadır.
Yaveri: "Paşam bu ne hal! Uyumadınız sanırım neden bu haldesiniz?"
Atatürk: "Ya çocuk, kompartımana yastık ve battaniye koymayı unutmuşsunuz. Kolumu yastık yaptım ağrıdı, ceketimi örttüm ama yine de üşüdüm."
Yaveri: "Aman Paşam neden bize haber vermediniz? Hemen size bir yastık ve battaniye getirirdik."
İşte devletin sahibi baba Atatürk'ün yanıtı:
"En az siz de benim kadar yorgunsunuz. Hiçbirinize kıyamadım. Önemli olan benim değil, milletimin rahat uyumasıdır."
Artık kime kapak olur bilemem bu yanıtlar ama şu bir hakikat ki, Atatürk'ü hiç kimse kendisi ile kıyaslamaya kalkmasın!
Ömrünün her anı dolu dolu geçen, sayısız savaşa komutanlık yapan ve bunların hepsini zaferle sonuçlandıran, eşsiz bir kahraman.
Yaptıklarıyla uzun, yıl olarak belki de kısa bir ömür.
Bu ömür içinde birbirinden zor geçen günler, geceler.
O, Türk milletinin önderiydi.
O, çağının dâhisiydi.
O, bir çiftçinin yanında çiftçi, halkın sorunlarını dinlerken içten ve sıradan bir insan gibiydi.
O, Toroslar'da keçisini otlatan bir Yörük için özgürlüğün sembolüydü.
O, aynı zamanda Hindistan'dan Afrika'ya kadar olan milletler için de bağımsızlığın yegâne önderiydi.
Hindistan Parlamento Heyet Başkanı şöyle demişti:
"Atatürk, yalnız Türk milletinin değil, özgürlüğü uğruna savaşan bütün milletlerin önderidir."
O, fikir, ideal ve eserleriyle bağımsızlığımızdan tarihimize, dilimizden sanatımıza ve benliğimize kadar en gerçek fikirlerle aramızda her zaman yaşayan bir önderdir.
Mustafa Kemal Atatürk'ü içinde yaşamayan hiçbir siyasetçi, asla bu ülkeyi yönetmeye talip olmamalı.
Gerçek Atatürk'le Türk milletini buluşturan Atatürk sevdalısı Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e sonsuz minnet ve şükranlarımızı arz ediyoruz.
O'nun ve Ata'sının izinde yol yürüyene selam olsun.
"Ne mutlu Türküm diyene."
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açık çağrı / 20.04.2025
- “Kürt sorunu vardır” diyen ajandır! / 17.04.2025
- Türkiye devleti değil, TÜRK devleti! / 16.04.2025
- İslam düşmanı Muaviye, ABD’ye ilham oldu! / 15.04.2025
- Haydar Baş’ı anmak ve anlamak / 14.04.2025
- Kıbrıs Türk’ün tapulu malıdır / 13.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 10.04.2025
- Boykotu bırak satılanlara bak! / 08.04.2025
- ‘Selçuklu ve Osmanlı’yı tarikatlar batırdı’ / 07.04.2025