Yüksek sermaye gerektiren sahalarda veya stratejik öneme haiz sektörlerde devlet ve millet işbirliğine muhakkak gidilmelidir.
Ülkemizin bugün sahip olduğu ve yabancılar tarafından katrilyon dolarlar ile ifade edilen yeraltı kaynakları maalesef bedava bile kabul edilmeyecek fiyatlar ile satılmaktadır. Oysa daha önce de değinmiştik, bu kaynaklar olmadan bir ülkenin üretim hamlesi yapması mümkün değildir. Diğer taraftan devlet, millete ait olan kaynakları yine milleti ile birlikte işletmelidir. Bu sayede bu kaynaklar hem yerli sanayiinin imkanına ucuz fiyattan sunulabilecek hem de bu işletmelerden elde edilen kârlar ortak olan halk için büyük bir gelir kapısı olacaktır.
Büyüme, gelirde dengeli bir dağılımı sağlamalıdırGayri Safi Milli Hâsıla (GSMH), bir ülkede belirli bir zaman diliminde (genellikle bir yılda) üretilen mal ve hizmet biçimindeki çıktıların parasal değerlerinin toplamıdır. Büyüme ise; GSMH'nın belli bir dönem içersinde oransal olarak ne kadar arttığını gösteren ölçüdür. Milli Ekonomi Modeli'mizde büyüme, gelirde dengeli bir dağılımı sağlamalıdır. Aksi takdirde gelir dağılımında dengesizliği getiren büyüme, toplumda sosyal yapıyı bozduğu gibi, ekonominin dengesini de bozmaktadır. Gerek yeni vergi ve sosyal devlet politikası ve gerekse para politikası sayesinde Milli Ekonomi Modeli toplumun her kesiminin gelir düzeyini yükseltecek bir büyümeyi hayata geçirmektedir.
Mevcut hesaplamalar gerçek büyüme rakamlarını göstermiyorGSMH rakamları büyümede esas kabul edilmelidir. GSİH (Gayri Safi İç Hâsıla)'da yabancıların içeride oluşturdukları katma değer artışı da hesaba katıldığı için, ekonomilerde reel büyümeyi yansıtmaz. Yabancılar elde ettikleri gelirleri o topraklarda tutmazlar. Dolayısıyla, yerli bireylerin üretimi o ülke ekonomisindeki büyümeyi daha iyi yansıtacaktır. Belli bir dönem içerisinde yapılan mal ve hizmet üretiminden stok artışları çıkartıldıktan sonra elde edilen rakamlar gerçek büyüme oranlarını bize verecektir. Çünkü üretildiği halde satılmayan malın ekonomiye faydası değil zararı vardır. Belli bir zaman sonra stoklarda meydana gelen artış ekonominin krize girmesine sebep olur. Ülkemizde her sektördeki stok artışları hesaplanmamaktadır. Stok artış veya azalmalarının hesaplandığı sektörlerde, yapılan üretim ile stok değişikliği birbirine oranlanarak özelde o sektörün, genelde ekonominin gidişatı hakkında bilgi sahibi olunabilir.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER:Prof. Dr. Yuri Gavriletz / Rusya Bilimler AkademisiModel bende hiçbir şüphe uyandırmamaktadırToplumsal ve ekonomik süreçlerin matematik modelini yapmakla iştigal ediyorum. Konu çok ciddi, önemli olduğu için ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın hayli ilginç olan eserinde ortaya koyduğu fikirler Moskova'da bizim bilimsel topluluğumuzun çalıştığı sorularla müştereklik arz ettiği için konferansa katıldım. Çalışma çok yönlüdür ve toplumsal münasebetlerin geliştirilmesi için yapılması elzem olan konseptleri ve zamanımızda cereyan etmekte olanları tanımlamaktadır. Hele çağımız dünyasında pek çok olumsuzluklar cereyan etmektedir. Şahsen beni bu çalışmada celbeden şey müellif tarafından Batı Uygarlığının gelişmesiyle birlikte tamamen çıkmaz bir durumun resmedilmiş olmasıdır. Anlaşılan bu durumda bu çıkmazdan çıkmak lazım ve nereye gidilmesi gerektiğini bilmek lazım. Prof. Dr. Haydar Baş da birçok tedbirleri önermekte ki mükemmel tedbirlerdir. Burada sosyal adalet sorunlarına da değinilmekte ve bunun çözümü için orijinal teklifler sunulmakta. Burada halis ekonomik sorunlar da işlenmiştir. Burada uluslar arası ekonomik ilişkiler sorunları da işlenmiştir... Bütün bu başlangıçların istikbali ve olumlu sonuçlanma olanakları görünmekte ki şahsen bende hiçbir şüphe uyandırmamaktadır.
Ülkemizin bugün sahip olduğu ve yabancılar tarafından katrilyon dolarlar ile ifade edilen yeraltı kaynakları maalesef bedava bile kabul edilmeyecek fiyatlar ile satılmaktadır. Oysa daha önce de değinmiştik, bu kaynaklar olmadan bir ülkenin üretim hamlesi yapması mümkün değildir. Diğer taraftan devlet, millete ait olan kaynakları yine milleti ile birlikte işletmelidir. Bu sayede bu kaynaklar hem yerli sanayiinin imkanına ucuz fiyattan sunulabilecek hem de bu işletmelerden elde edilen kârlar ortak olan halk için büyük bir gelir kapısı olacaktır.
Büyüme, gelirde dengeli bir dağılımı sağlamalıdırGayri Safi Milli Hâsıla (GSMH), bir ülkede belirli bir zaman diliminde (genellikle bir yılda) üretilen mal ve hizmet biçimindeki çıktıların parasal değerlerinin toplamıdır. Büyüme ise; GSMH'nın belli bir dönem içersinde oransal olarak ne kadar arttığını gösteren ölçüdür. Milli Ekonomi Modeli'mizde büyüme, gelirde dengeli bir dağılımı sağlamalıdır. Aksi takdirde gelir dağılımında dengesizliği getiren büyüme, toplumda sosyal yapıyı bozduğu gibi, ekonominin dengesini de bozmaktadır. Gerek yeni vergi ve sosyal devlet politikası ve gerekse para politikası sayesinde Milli Ekonomi Modeli toplumun her kesiminin gelir düzeyini yükseltecek bir büyümeyi hayata geçirmektedir.
Mevcut hesaplamalar gerçek büyüme rakamlarını göstermiyorGSMH rakamları büyümede esas kabul edilmelidir. GSİH (Gayri Safi İç Hâsıla)'da yabancıların içeride oluşturdukları katma değer artışı da hesaba katıldığı için, ekonomilerde reel büyümeyi yansıtmaz. Yabancılar elde ettikleri gelirleri o topraklarda tutmazlar. Dolayısıyla, yerli bireylerin üretimi o ülke ekonomisindeki büyümeyi daha iyi yansıtacaktır. Belli bir dönem içerisinde yapılan mal ve hizmet üretiminden stok artışları çıkartıldıktan sonra elde edilen rakamlar gerçek büyüme oranlarını bize verecektir. Çünkü üretildiği halde satılmayan malın ekonomiye faydası değil zararı vardır. Belli bir zaman sonra stoklarda meydana gelen artış ekonominin krize girmesine sebep olur. Ülkemizde her sektördeki stok artışları hesaplanmamaktadır. Stok artış veya azalmalarının hesaplandığı sektörlerde, yapılan üretim ile stok değişikliği birbirine oranlanarak özelde o sektörün, genelde ekonominin gidişatı hakkında bilgi sahibi olunabilir.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi /BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER:Prof. Dr. Yuri Gavriletz / Rusya Bilimler AkademisiModel bende hiçbir şüphe uyandırmamaktadırToplumsal ve ekonomik süreçlerin matematik modelini yapmakla iştigal ediyorum. Konu çok ciddi, önemli olduğu için ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın hayli ilginç olan eserinde ortaya koyduğu fikirler Moskova'da bizim bilimsel topluluğumuzun çalıştığı sorularla müştereklik arz ettiği için konferansa katıldım. Çalışma çok yönlüdür ve toplumsal münasebetlerin geliştirilmesi için yapılması elzem olan konseptleri ve zamanımızda cereyan etmekte olanları tanımlamaktadır. Hele çağımız dünyasında pek çok olumsuzluklar cereyan etmektedir. Şahsen beni bu çalışmada celbeden şey müellif tarafından Batı Uygarlığının gelişmesiyle birlikte tamamen çıkmaz bir durumun resmedilmiş olmasıdır. Anlaşılan bu durumda bu çıkmazdan çıkmak lazım ve nereye gidilmesi gerektiğini bilmek lazım. Prof. Dr. Haydar Baş da birçok tedbirleri önermekte ki mükemmel tedbirlerdir. Burada sosyal adalet sorunlarına da değinilmekte ve bunun çözümü için orijinal teklifler sunulmakta. Burada halis ekonomik sorunlar da işlenmiştir. Burada uluslar arası ekonomik ilişkiler sorunları da işlenmiştir... Bütün bu başlangıçların istikbali ve olumlu sonuçlanma olanakları görünmekte ki şahsen bende hiçbir şüphe uyandırmamaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.