Devlet teröre boyun eğdirildi
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, Konya'da yaptığı konuşmada, devletin ilk defa bu hükümet döneminde teröre teslim olduğunu vurgulayarak, “Hükümet beyaz bayrak çekti, terör örgütüne 'gel seninle anlaşalım' dedi” şeklinde konuştu
17.02.2013 00:00:00
RECEP BAHAR / KONYA
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Konya'da Yeşil Vadi Konferans Salonu'nu ve eklentilerini dolduran coşkulu 5 bin kişiye geniş kapsamlı bir ufuk turu yaptırdı. BTP Lideri 2007 yılındaki genel seçimler öncesinde noter tasdikli taahhütname ile asgari ücretin o günkü tarihle 3 bin TL olacağını, her vatandaşımıza 500 TL, her hanımefendiye 1000 TL, bunlara ilaveten 18 yaşın altında bulunan çocuklara 250 TL, öğrencilere burslar vermeyi taahhüt ettiklerine dikkatleri çekerek, "Bu taahhütnamelerle milletin huzuruna çıktım. Bekledim ki, vatandaşlar bir refleksle BTP'yi iktidara taşır ama bu olmadı. Baktık ki, tarım ve hayvancılık bitti. Madenlerimiz yabancı ellere gitti. Ecnebiler madenlerimizin en verimlilerini işleyerek tasarruf ettiler Bizim elimizde olması gerekenler, ecnebilerin ellerine geçti" dedi.
Hükümet teröre karşı beyaz bayrak çekti
Devletin epey zamandan bu yana terörle mücadele ettiğine işaret eden Prof. Dr. Baş, ilk defa bu hükümet döneminde devletin teröre teslim olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Hükümet beyaz bayrak çekti, terör örgütüne 'gel seninle anlaşalım' dedi. Terör örgütü de 'bir anayasa yapacağız, bu yaptığımız anayasada ben bağımsızlığımı ilan edeceğim, sen de tasdik edeceksin. Bunun millete arzediliş tarzı beni ilgilendirmez. O senin işin' dedi ve hükümet de bunu boynunu eğerek kabul etti.”
Rus Parlamentosu bizi davet etti
Rusya Parlamentosu'nun kendilerini davet ettiğine işaret eden Prof. Dr. Baş, 27 Şubat'ta Milli Ekonomi Modeli ile Milli Devlet - Sosyal Devlet tezlerini anlatmak üzere Moskova'da olacaklarını dile getirerek, şöyle konuştu: "Ben ülkemi kalkındırırım. Kimsenin kuşkusu olmasın! Politikada bir söz vardır: Şahı gelsin. Hepsi bir tarafta, biz bir tarafta. Vallahi Hak ile yeksan ederiz. Milletin itibar gösterdikleri güçlü olsalar, plan ve proje sahibi olsalar, 'kaderine razı ol' deriz. Ancak aslan çıkacak da bir kedi ile mücadele edecek! Kendimize gelelim. Benimle onlar bir sahneyi paylaşamazlar. Benim kadromla bir sahnede asla olamazlar. Faraza bu gece yarısı 'Tayyip bey istifa etti, hükümeti kuracaksın' deseler, yeminle konuşuyorum sadece Konya'dan 10 tane kabine çıkarırız. Başta Prof. Dr. Ünal Emiroğlu olmak üzere 100 tane Adalet Bakanı çıkarırız. Hiç bir partinin bu kadar güçlü kadrosu var mı? Niçin seçim sandığına giderken, değerlendirme yapmadınız? Ecnebinin tuttuğu adamı desteklediniz, kendi evladınıza sırtınızı çevirdiniz. Evladınızın yanında olmaya var mısınız?"
Türk milletine oynanan oyun
Türkoğlu Türk olduklarını ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, kafatasçı olmadıklarını ifade ederek, "Türklük bir kültürdür, medeniyettir, siyasettir, örftür, adettir, gelenektir, töredir. Türklük mayası, mayayı Muhammediye'dir. İslam ile nikâhlanmıştır. Asla onu boşayamazsın.. Onun hamisi, Genelkurmay Başkanı Hacı Bektaş-ı Veli'dir" dedi.
Devleti olmayan milletin sürü olduğunu dile getiren BTP Lideri, şunları ifade etti: "İkinci olarak onu koruyacak ordusunun olması lazım. Ordusu olmayan bir millet bir sürü gibidir. Mesela Filistinli Müslüman kardeşlerimizin çektiklerini beraber görüyoruz. Ailesi olması lazımdır. Ailesi olmayan millet olamaz. Hepsinin üzerinde bir kimliğin, bir maneviyat kimliğinin olması lazımdır. Bütün bu kimlikler insan denilen o varlığı kuşatır, o milleti meydana getirir. Eğer siz o milletin devletiyle, ordusuyla, ailesiyle oynarsanız, o millet bir sürü gibi olur. Şimdi Türk milletine oynamak istedikleri oyun bu. Bu oyunu hep beraber bozmaya var mısınız? Sevgili Konyalılar, siz Hz. Mevlana'nın himmetiyle hayat bulan insanlarsınız. Şansınız çok büyük."
İktidar yolunda önümüz açık
Başbakan Erdoğan'ın 'başkan' olmak istemesini değerlendiren Prof Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Yarınları çok iyi görüyorum. Eğer elindeki hukuki imkânlarla, mevcut anayasayı delmeden bu işi yaparsa, on un sonu için hayırlı olur. Benim kardeş olarak tavsiyem budur. Eski Orman Bakanı Hasan Ekinci, benim çok samimi dostumdur. Bana haber gönderdi: Haydar Hoca biraz sıkı dursun, Erdoğan Köşk'e çıktığı zaman meydan Haydar Hoca'ya kalacak, merkez partisi olacak. Eğer Erdoğan tenezzül etseydi, Rusya'nın yaptığını yapsaydı; bugün Türkiye ayaktaydı. Ben gideceğim Rus parlamentosu'nda bakanına, vekiline, ilim adamına brifing vereceğim, sen ise yanındaki insana bakma bile bakmıyorsun. İsteseler de, istemeseler de bundan sonra sadece Türkiye değil, dünya bu kadronun eliyle ayağa kalkacaktır. Dünya bu kadronun eliyle doyacak, sırtını giydirecek, cebine para koyacak."
Devlet beni dinlese, böyle mi olurdu?
Bir zamanlar 'sen derin devletin adamısın' şeklinde iftiralara maruz kaldığını dile getiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Devlet beni dinlese, bu hale gelir miydi? Askeri de, devleti de aldılar, taradılar ama Haydar Hoca'yı orada bulamadılar. Ben Allah'ın adamıyım. Ülke hepimizin. Bu güzel vatanı elimizden almak isteyenler, bugün sahneye çıkmadı" dedi.
Konya geriye gitti
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Konya'da başta otomotiv sanayi olmak üzere güçlü kurumların ve sektörlerin yerlerinde şimdi yeller estiğini ifade etti. BTP Lideri, gübre başta olmak üzere çiftçinin kullandığı maddelerin fiyatlarının katlanarak arttığını belirterek, buna karşılık buğday ve süt gibi üreticinin ürettiği ürünlerin fiyatlarının yerinde saydığını dile getirdi. Köylerin elimizden çıktığına işaret eden Prof. Dr. Baş, şu ifadeleri kullandı: "Yetiştirdiğimiz mısır, çavdar, buğday, yulaf gibi ürünler bizi bakmıyor. Kredi alarak borçlandıkça borçlanıyoruz, faizler artıyor, geçim imkânı olmuyor. O zaman arazilerimizi yok pahasına satmaya başladık. Biz 2002 seçimlerinden bu yana yüce milletimize, özellikle de tarım kesimine şunları söyledik: Sakın ha, bu arkadaşlara oyunuzu vermeyin. Bazıları zannetti ki, Haydar Hoca bu arkadaşları sevmiyor, onun için bunu söylüyor. Oysa bunlar AB diyerek yatıp kalkıyor. AB ise Türkiye'de tarım nüfusunun 10 milyona düşmesini istiyor. O zaman belki seni almayı düşünürüm, diyor. Hükümet de bunu köylüye direkt söylemedi. Yetiştirdiği pamuk, fındık, çay, buğday para etmedi. Kardeşlerimiz köyde yetişemez oldu. O tarihte köylerde yaşayan 35 milyon insan yavaş yavaş bulunduğu coğrafyayı terkederek şehirlere hicret etmeye başladı. Şehirde de iş yok! Şehirde sanayici de batmış, esnaf da. Köylerde yaşayan insan şimdi 20 milyona düştü. İktidar size dese ki, 'hepiniz köylerinizi terkedin', buna karşı çıkarsınız. Bunu demeye gerek kalmıyor. Ne yapıyor? Fındığına, buğdayına, pancarına vesaire para vermiyor. Çay ot kadar para etmiyor. Oysa biz fındığa 10 TL fiyat vermiştik. Fındıktan fındık ezmesi başta olmak üzere farklı ürünler geliştirecektik. Biz bu işi yaparız."
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Konya'da Yeşil Vadi Konferans Salonu'nu ve eklentilerini dolduran coşkulu 5 bin kişiye geniş kapsamlı bir ufuk turu yaptırdı. BTP Lideri 2007 yılındaki genel seçimler öncesinde noter tasdikli taahhütname ile asgari ücretin o günkü tarihle 3 bin TL olacağını, her vatandaşımıza 500 TL, her hanımefendiye 1000 TL, bunlara ilaveten 18 yaşın altında bulunan çocuklara 250 TL, öğrencilere burslar vermeyi taahhüt ettiklerine dikkatleri çekerek, "Bu taahhütnamelerle milletin huzuruna çıktım. Bekledim ki, vatandaşlar bir refleksle BTP'yi iktidara taşır ama bu olmadı. Baktık ki, tarım ve hayvancılık bitti. Madenlerimiz yabancı ellere gitti. Ecnebiler madenlerimizin en verimlilerini işleyerek tasarruf ettiler Bizim elimizde olması gerekenler, ecnebilerin ellerine geçti" dedi.
Hükümet teröre karşı beyaz bayrak çekti
Devletin epey zamandan bu yana terörle mücadele ettiğine işaret eden Prof. Dr. Baş, ilk defa bu hükümet döneminde devletin teröre teslim olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Hükümet beyaz bayrak çekti, terör örgütüne 'gel seninle anlaşalım' dedi. Terör örgütü de 'bir anayasa yapacağız, bu yaptığımız anayasada ben bağımsızlığımı ilan edeceğim, sen de tasdik edeceksin. Bunun millete arzediliş tarzı beni ilgilendirmez. O senin işin' dedi ve hükümet de bunu boynunu eğerek kabul etti.”
Rus Parlamentosu bizi davet etti
Rusya Parlamentosu'nun kendilerini davet ettiğine işaret eden Prof. Dr. Baş, 27 Şubat'ta Milli Ekonomi Modeli ile Milli Devlet - Sosyal Devlet tezlerini anlatmak üzere Moskova'da olacaklarını dile getirerek, şöyle konuştu: "Ben ülkemi kalkındırırım. Kimsenin kuşkusu olmasın! Politikada bir söz vardır: Şahı gelsin. Hepsi bir tarafta, biz bir tarafta. Vallahi Hak ile yeksan ederiz. Milletin itibar gösterdikleri güçlü olsalar, plan ve proje sahibi olsalar, 'kaderine razı ol' deriz. Ancak aslan çıkacak da bir kedi ile mücadele edecek! Kendimize gelelim. Benimle onlar bir sahneyi paylaşamazlar. Benim kadromla bir sahnede asla olamazlar. Faraza bu gece yarısı 'Tayyip bey istifa etti, hükümeti kuracaksın' deseler, yeminle konuşuyorum sadece Konya'dan 10 tane kabine çıkarırız. Başta Prof. Dr. Ünal Emiroğlu olmak üzere 100 tane Adalet Bakanı çıkarırız. Hiç bir partinin bu kadar güçlü kadrosu var mı? Niçin seçim sandığına giderken, değerlendirme yapmadınız? Ecnebinin tuttuğu adamı desteklediniz, kendi evladınıza sırtınızı çevirdiniz. Evladınızın yanında olmaya var mısınız?"
Türk milletine oynanan oyun
Türkoğlu Türk olduklarını ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, kafatasçı olmadıklarını ifade ederek, "Türklük bir kültürdür, medeniyettir, siyasettir, örftür, adettir, gelenektir, töredir. Türklük mayası, mayayı Muhammediye'dir. İslam ile nikâhlanmıştır. Asla onu boşayamazsın.. Onun hamisi, Genelkurmay Başkanı Hacı Bektaş-ı Veli'dir" dedi.
Devleti olmayan milletin sürü olduğunu dile getiren BTP Lideri, şunları ifade etti: "İkinci olarak onu koruyacak ordusunun olması lazım. Ordusu olmayan bir millet bir sürü gibidir. Mesela Filistinli Müslüman kardeşlerimizin çektiklerini beraber görüyoruz. Ailesi olması lazımdır. Ailesi olmayan millet olamaz. Hepsinin üzerinde bir kimliğin, bir maneviyat kimliğinin olması lazımdır. Bütün bu kimlikler insan denilen o varlığı kuşatır, o milleti meydana getirir. Eğer siz o milletin devletiyle, ordusuyla, ailesiyle oynarsanız, o millet bir sürü gibi olur. Şimdi Türk milletine oynamak istedikleri oyun bu. Bu oyunu hep beraber bozmaya var mısınız? Sevgili Konyalılar, siz Hz. Mevlana'nın himmetiyle hayat bulan insanlarsınız. Şansınız çok büyük."
İktidar yolunda önümüz açık
Başbakan Erdoğan'ın 'başkan' olmak istemesini değerlendiren Prof Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Yarınları çok iyi görüyorum. Eğer elindeki hukuki imkânlarla, mevcut anayasayı delmeden bu işi yaparsa, on un sonu için hayırlı olur. Benim kardeş olarak tavsiyem budur. Eski Orman Bakanı Hasan Ekinci, benim çok samimi dostumdur. Bana haber gönderdi: Haydar Hoca biraz sıkı dursun, Erdoğan Köşk'e çıktığı zaman meydan Haydar Hoca'ya kalacak, merkez partisi olacak. Eğer Erdoğan tenezzül etseydi, Rusya'nın yaptığını yapsaydı; bugün Türkiye ayaktaydı. Ben gideceğim Rus parlamentosu'nda bakanına, vekiline, ilim adamına brifing vereceğim, sen ise yanındaki insana bakma bile bakmıyorsun. İsteseler de, istemeseler de bundan sonra sadece Türkiye değil, dünya bu kadronun eliyle ayağa kalkacaktır. Dünya bu kadronun eliyle doyacak, sırtını giydirecek, cebine para koyacak."
Devlet beni dinlese, böyle mi olurdu?
Bir zamanlar 'sen derin devletin adamısın' şeklinde iftiralara maruz kaldığını dile getiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Devlet beni dinlese, bu hale gelir miydi? Askeri de, devleti de aldılar, taradılar ama Haydar Hoca'yı orada bulamadılar. Ben Allah'ın adamıyım. Ülke hepimizin. Bu güzel vatanı elimizden almak isteyenler, bugün sahneye çıkmadı" dedi.
Konya geriye gitti
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Konya'da başta otomotiv sanayi olmak üzere güçlü kurumların ve sektörlerin yerlerinde şimdi yeller estiğini ifade etti. BTP Lideri, gübre başta olmak üzere çiftçinin kullandığı maddelerin fiyatlarının katlanarak arttığını belirterek, buna karşılık buğday ve süt gibi üreticinin ürettiği ürünlerin fiyatlarının yerinde saydığını dile getirdi. Köylerin elimizden çıktığına işaret eden Prof. Dr. Baş, şu ifadeleri kullandı: "Yetiştirdiğimiz mısır, çavdar, buğday, yulaf gibi ürünler bizi bakmıyor. Kredi alarak borçlandıkça borçlanıyoruz, faizler artıyor, geçim imkânı olmuyor. O zaman arazilerimizi yok pahasına satmaya başladık. Biz 2002 seçimlerinden bu yana yüce milletimize, özellikle de tarım kesimine şunları söyledik: Sakın ha, bu arkadaşlara oyunuzu vermeyin. Bazıları zannetti ki, Haydar Hoca bu arkadaşları sevmiyor, onun için bunu söylüyor. Oysa bunlar AB diyerek yatıp kalkıyor. AB ise Türkiye'de tarım nüfusunun 10 milyona düşmesini istiyor. O zaman belki seni almayı düşünürüm, diyor. Hükümet de bunu köylüye direkt söylemedi. Yetiştirdiği pamuk, fındık, çay, buğday para etmedi. Kardeşlerimiz köyde yetişemez oldu. O tarihte köylerde yaşayan 35 milyon insan yavaş yavaş bulunduğu coğrafyayı terkederek şehirlere hicret etmeye başladı. Şehirde de iş yok! Şehirde sanayici de batmış, esnaf da. Köylerde yaşayan insan şimdi 20 milyona düştü. İktidar size dese ki, 'hepiniz köylerinizi terkedin', buna karşı çıkarsınız. Bunu demeye gerek kalmıyor. Ne yapıyor? Fındığına, buğdayına, pancarına vesaire para vermiyor. Çay ot kadar para etmiyor. Oysa biz fındığa 10 TL fiyat vermiştik. Fındıktan fındık ezmesi başta olmak üzere farklı ürünler geliştirecektik. Biz bu işi yaparız."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
