Van depreminde millet olarak iyi bir duruş sergilediğimiz kanısındayım. Artvin'den Muğla'ya, Kars'tan, Edirne'ye, İzmir'den Hakkari'ye kadar herkes bu acılı ve ihtiyaçlı insanlara yardım etme, destek olma yönünde katkıları oldu. Çünkü biz bir milletiz, bir devletiz. Bu iddiamızı da inancımızdan alıyoruz. Çünkü kardeşiz. Kardeşlerin ayrılığı, gayrılığı olmaz. Ha, bizim inancımızdan olmayanlar istedikleri milletten de olabilirler, istedikleri devlete de gidebilirler. Ama bu ülkeyi bizden başkasına yar etmeyiz. Tatsız bir iki söylem dışında, bu milletin birliğine, beraberliğine aykırı pek bir şeyde olmadı. O söylemlerde zannımca, tamamen duygusal ve doğuda ısrarla bölünme üzerine plan yapan, teröre destek verenler için yapılmıştır. Tabi bu deprem sürecinde gözlerim BDP'yi aradı. Bir terörist cenazesinde on binleri toplayanlar, şehirlerde, kasabalardaki sosyal hayata müdahale edenler ortalıkta yoktu. Sahi neredeydiler? Bu soruyu bir arkadaşıma sormuştum da, yağmalanan tırları görmüyor musun? Demişti. Ne kastetti pek anlamadım! Ayrıca hükümetin bu süreçte nasıl beceriksiz ve kabiliyetsiz olduğunu görmüşsünüzdür. Bakanın biri 120 bin çadıra ihtiyaç olduğunu açıklıyor. Diğeri bölgeye 15 bin çadır gönderildiğini ve sorun olmadığını açıklıyor. Bir diğeri bu kadar yüksek talep beklemediklerini söylüyor. Önce dış ülkelerden yapılan yardım tekliflerini kabul etmeyen iktidar daha sonra resmi olarak İsrail dahil 30 ülkeden yardım talep ediyor. Artık böyle bir "kriz" yönetiminin adını da siz koyun.Her depremden sonra olduğu gibi bu depremden de sonra birkaç günlüğüne inşaat sektörü irdelenir, sorunları ve yapılması gerekenler anlatılır. Yapılmayanlar gündem edilir. Sonra unutulur, herkes bildiğini okur. Türkiye'nin yapı sektöründeki devlerinden birinin itirafları beni şaşırttı. Ali Ağaoğlu çıktı, eskiden nasıl inşaat yaptıklarını anlattı ve resmen suçunu itiraf etti. İlla bir daha deprem olsun ve Ali Beyin yaptığı evler yıkılsın, sonra gereğini yaparız diye düşünmeye gerek yok. Sayın Ali Bey, eğer bu itirafı yapıyorsa, o yıllarda yaptığı evlerin sahiplerine tekrar yeni birer ev yapacak. Yoksa olası bir depremde, bu evler yapısından ötürü insanlara mezar olursa Ali Bey bu ölümlerin sorumlusu olur. Benden söylemesi.Van'da da incelemeler başlatıldı. İşin uzmanları Van'ı depremin değil, inşaat sektöründeki zafiyetlerin vurduğunu ifade ettiler. Bir çok müteahhit hakkında soruşturma açıldı, açılacak. Bunlardan birisi de AKP Van milletvekili. CHP Genel Başkanı, bu vekil hakkında oldukça çarpıcı iddialar ortaya koydu. Tabi Kemal Bey, kendisi de biliyor ki, iddiasını ispat etmeyen şudur, budur, diye. Çünkü Başbakan her seferinde, haklarında bir iddia oldu mu; ispat etmeyenin? diye söze başlıyor. Tabi ispattan sonrada hiç oralı olmuyorlar. İddiaya gelelim; AKP Van vekili Fatih Çiftçi. 2004'te ANAP'tan, 2009'da AKP'den Erciş Belediyesi'ne Başkan seçilmiş. 12 Haziranda da vekil yapılmış. Ama vekil yapılmadan önce hakkında bayağı bir iddialar varmış. Yolsuzluk, görevi kötüye kullanma, imar mevzuatına aykırılık, kendisi ve yakınlarına çıkar sağlamak vs. gibi. Bu konularda savcılığa suç duyuruları da yapılmış. Ama suç duyurusuyla ilgili İçişleri Bakanlığı'nca yargılama izni verilmediği, daha sonra da milletvekili seçilmesi nedeniyle yargıda işlem yapılamamış. Neden? Çünkü AKP'li belediye orası. Ve Van Erciş'te her iki binadan biri yıkıldı. Kılıçtaroğlu'nun gündem ettiği, İçişleri Bakanlığı'nın araştırma izni vermediği suçlamalar neler? Bir kaçını hatırlatayım;* Mevcut planda 3 kat olarak görünen binalar keyfi olarak 6 kata çıkarılmıştır.* Planda park ve otopark olarak görülen alanlara bina izni verilmiş ve binalar yaptırılmıştır.* Belediyenin son 7 yıldaki tüm ihaleleri sadece 3 şirkete verilmiştir.* İmar izni olmayan yere petrol ve LPG istasyonu izni verilmiştir.* Aynı şekilde Vergi Dairesi'ne ödenmesi gereken yapı kullanım izin harçları Çiftçi'nin talimatıyla belediyenin hesabına yatırılmıştır.* 2009 yılından bu yana plansız alanlara ifraz izni verilmezken, söz konusu Çiftçi'nin kardeşi A. Çiftçi'ye ait yerler ranta dönüştürülmüştür.* Belediye başkanlığı süresince Çiftçi ailesinin mal varlığı katlanarak artmış, Çiftçi, kamu yararı gözetmeksizin kendisine ait tarım alanlarını ilçe planında ticari alan olarak göstermiş, ruhsatsız işyeri çalıştırmıştır vs. Bunlar dediğimiz gibi suç duyurusu yapılmış iddialar. Hangisi doğru, hangisi yanlış bilemiyoruz. Ama diyorum ki, milleti temsilen Meclis'e giden insanların, keşke hakkındaki iddiaların aksini ispat ettikten yani temizlendikten sonra gitmeleri ne hoş olurdu değil mi?Bu Belediye Başkanının Meclis yolculuğu da çok ilginç. Kemal Kılıçtaroğlu'nun iddiasına göre Fatih Çiftçi vekil adaylığını şu cümlelerle açıklıyor; "Benim bu genel seçimde milletvekilliği adaylığım söz konusu değildi. Seçime bir gün kala bu konuda bize AK Parti Genel Merkezi'den istifa etmemiz talimatı geldi. Biz de, Allah rızası için, bu memleketin geleceği için, daha sağlıklı bir şekilde hizmete kavuşturabilmek için bu talimata uyduk." Dikkatinizi çekti mi! AKP'li her vekilin sözlerinde illaki bir "Allah rızası" cümlesi geçiyor. Bir de fiillerine tecelli etse!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025