KKTC'de bulunan ve Meclis Başkanı Bülent Arınç, partisinden farklı bir çizgi izleyerek, Rauf Denktaş'a destek verdi. Arınç, "Bugüne kadar bu işi götürmüş tarihi şahsiyetlerin eleştiriden öte hakarete uğramasını vicdan sahibi insanların sukunetle karşılaması çok kolay olmayacaktır" dedi
TBMM Başkanı Bülent Arınç, KKTC'ye gerçekleştirdiği resmi ziyaretin son gününde bir basın toplantısı düzenledi.
Arınç, kalabalık bir parlamenter heyetiyle yaptıkları resmi ziyaretin, görüşmeler açısından, "resmi ziyaretin" ötesine geçtiğini ve heyet olarak çok yararlı ve yoğun bir çalışma yaptıklarını söyledi.
KKTC'deki siyasi parti genel başkanları ve 60'a yakın sivil toplum örgütü temsilcisiyle yapıcı ve yararlı görüşmeler yaptıklarını ifade eden Arınç, KKTC vatandaşlarının Türkiye'ye karşı büyük sevgi beslediklerini söyledi.
Denktaş'a hakaret, süreci zora sokarBM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın sorunun çözümü konusunda ortaya çıkardığı planın Türkiye tarafından çok iyi değerlendirildiğini ve bu konudaki çekincelerin açıkca ifade edildiğini kaydeden Arınç, böyle kritik bir dönemde Cumhurbaşkanı Rauf Dentaş'a eleştirinin de ötesinde hakarete varan yaklaşımların, bu süreci KKTC açısından zora sokacağını belirtti.
Arınç, sözlerini şöyle sürdü: "200 bin KKTC'li kardeşimiz, AB'nin kendileri için son bir fırsat olduğunu, çektikleri her türlü sıkıntının bu yolla giderilebileceğini düşünebilir. Ama bütün bunları ve özellikle Rumlarla birlikte olduğumuzu da düşünerek, bir tarafta Yunanistan'ın da bulunduğunu kabul ederek elbette somut önerilerle pekiştirmek mecburiyetindeyiz. Yoksa sadece AB'ye girmek için AB haritalarını bayrak haline getirip, onların bayraklarıyla (bir girelim de ne olursa olsun) düşüncesini Kıbrıs meselesinin halledilmesinde esas unsur olarak görmek mümkün değildir. Dolayısıyla bugüne kadar geldiğimiz süreçte kararlı olmalıyız, davamıza inanmalıyız. Ve bu davayı bugüne kadar nasıl sürdürdüysek, aynı inançla savunmaya devam etmeliyiz."
Çirkin pankartArınç, şöyle konuştu: "Ama bu davanın şu veya bu şekilde bir mecraya sürüklenmesini, sulandırılmasını, bugüne kadar bu işi götürmüş tarihi şahsiyetlerin eleştilerin de ötesinde hakarete uğramasını, vicdan sahibi insanların sukunetle karşılaması çok kolay olmayacaktır. Bu beraberlik bizi bu günlere taşımışsa Kıbrıs'a sukunet gelmişse, iki bölgeli yapı, egemenlik, Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi ile siyasi eşitliğin sağlanması gibi 4 temel unsuru içine alacak veya bunun iyi bir şekilde formüle edilebileceği bir planı, elbette Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin geleceği açısından çok önemli görmekteyiz."
Lefkoşa'da önceki gün yapılan mitingde Türk ordusunu işgalci gösteren pankartların da bulunduğunu ifade ederek, bu konuda ne düşündüğünü soran bir gazeteciyi Arınç, şöyle cevap verdi: "Böyle bir pankartın açılması fevkalede yakışıksızdır, çirkindir ve kötüdür. Türkiye'nin işgalci olduğunu düşünen, 200 bin Türk arasında herhalde çok az sayıda kimse vardır. Ben olmadığını tahmin ediyorum. Türkiye garantörlük hakkını, Kıbrıs Türk halkının can ve malemniyeti için kullanmıştır. Ben inanıyorum ki bu düşünceyi paylaşan insanların sayısı fevkalade azdır. Bunu çok yakışıksız buluyorum. Ancak bu mitinglere Türk tarafının elindeki imkanları zayıflatmak, Rumtarafı ile işbirliği yapma konusunda kullanmaya kalkanlar varsa KıbrısTürk halkına ihanet etmek herhalde ancak böyle tarif edilebilir. Türk ordusunu işgalci güç olarak gören varsa buna ancak teessüf ederim."
TBMM Başkanı Bülent Arınç, KKTC'ye gerçekleştirdiği resmi ziyaretin son gününde bir basın toplantısı düzenledi.
Arınç, kalabalık bir parlamenter heyetiyle yaptıkları resmi ziyaretin, görüşmeler açısından, "resmi ziyaretin" ötesine geçtiğini ve heyet olarak çok yararlı ve yoğun bir çalışma yaptıklarını söyledi.
KKTC'deki siyasi parti genel başkanları ve 60'a yakın sivil toplum örgütü temsilcisiyle yapıcı ve yararlı görüşmeler yaptıklarını ifade eden Arınç, KKTC vatandaşlarının Türkiye'ye karşı büyük sevgi beslediklerini söyledi.
Denktaş'a hakaret, süreci zora sokarBM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın sorunun çözümü konusunda ortaya çıkardığı planın Türkiye tarafından çok iyi değerlendirildiğini ve bu konudaki çekincelerin açıkca ifade edildiğini kaydeden Arınç, böyle kritik bir dönemde Cumhurbaşkanı Rauf Dentaş'a eleştirinin de ötesinde hakarete varan yaklaşımların, bu süreci KKTC açısından zora sokacağını belirtti.
Arınç, sözlerini şöyle sürdü: "200 bin KKTC'li kardeşimiz, AB'nin kendileri için son bir fırsat olduğunu, çektikleri her türlü sıkıntının bu yolla giderilebileceğini düşünebilir. Ama bütün bunları ve özellikle Rumlarla birlikte olduğumuzu da düşünerek, bir tarafta Yunanistan'ın da bulunduğunu kabul ederek elbette somut önerilerle pekiştirmek mecburiyetindeyiz. Yoksa sadece AB'ye girmek için AB haritalarını bayrak haline getirip, onların bayraklarıyla (bir girelim de ne olursa olsun) düşüncesini Kıbrıs meselesinin halledilmesinde esas unsur olarak görmek mümkün değildir. Dolayısıyla bugüne kadar geldiğimiz süreçte kararlı olmalıyız, davamıza inanmalıyız. Ve bu davayı bugüne kadar nasıl sürdürdüysek, aynı inançla savunmaya devam etmeliyiz."
Çirkin pankartArınç, şöyle konuştu: "Ama bu davanın şu veya bu şekilde bir mecraya sürüklenmesini, sulandırılmasını, bugüne kadar bu işi götürmüş tarihi şahsiyetlerin eleştilerin de ötesinde hakarete uğramasını, vicdan sahibi insanların sukunetle karşılaması çok kolay olmayacaktır. Bu beraberlik bizi bu günlere taşımışsa Kıbrıs'a sukunet gelmişse, iki bölgeli yapı, egemenlik, Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi ile siyasi eşitliğin sağlanması gibi 4 temel unsuru içine alacak veya bunun iyi bir şekilde formüle edilebileceği bir planı, elbette Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin geleceği açısından çok önemli görmekteyiz."
Lefkoşa'da önceki gün yapılan mitingde Türk ordusunu işgalci gösteren pankartların da bulunduğunu ifade ederek, bu konuda ne düşündüğünü soran bir gazeteciyi Arınç, şöyle cevap verdi: "Böyle bir pankartın açılması fevkalede yakışıksızdır, çirkindir ve kötüdür. Türkiye'nin işgalci olduğunu düşünen, 200 bin Türk arasında herhalde çok az sayıda kimse vardır. Ben olmadığını tahmin ediyorum. Türkiye garantörlük hakkını, Kıbrıs Türk halkının can ve malemniyeti için kullanmıştır. Ben inanıyorum ki bu düşünceyi paylaşan insanların sayısı fevkalade azdır. Bunu çok yakışıksız buluyorum. Ancak bu mitinglere Türk tarafının elindeki imkanları zayıflatmak, Rumtarafı ile işbirliği yapma konusunda kullanmaya kalkanlar varsa KıbrısTürk halkına ihanet etmek herhalde ancak böyle tarif edilebilir. Türk ordusunu işgalci güç olarak gören varsa buna ancak teessüf ederim."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.