28 Şubat sürecinde, Çankaya Köşk'ündeki mektup trafiğinin Genelkurmay tarafından sıkıca izlendiği ortaya çıktı. Hatta Genelkurmay'ın bir kurmay yarbay tarafından 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e kişiye özel olarak gönderilen içinde "Çevik Bir'in Genelkurmay Başkanı olması için Kıvrıkoğlu'nun ortadan kaldırılacağı ve orduda Alevi kadrolaşma olduğuna" dair iddiaların yer aldığı mektuba el koyduğu belirlendi. Durumu ortaya çıkaran Askeri Yargıtay "gizliliğin ihlal edildiği" değerlendirmesini yaptı.
28 Şubat sürecinde, Çankaya Köşk'ündeki mektup trafiğinin Genelkurmay tarafından sıkıca izlendiği ortaya çıktı. Hatta Genelkurmay'ın bir kurmay yarbay tarafından 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e kişiye özel olarak gönderilen içinde "Çevik Bir'in Genelkurmay Başkanı olması için Kıvrıkoğlu'nun ortadan kaldırılacağı ve orduda Alevi kadrolaşma olduğuna" dair iddiaların yer aldığı mektuba el koyduğu belirlendi. Durumu ortaya çıkaran Askeri Yargıtay "gizliliğin ihlal edildiği" değerlendirmesini yaptı. 28 Şubat sırasında, Köşk'teki mektup trafiğinin Genelkurmay tarafından sıkıca izlendiği, hatta bir mektubun Demirel'e ulaştırılmasına engel olunarak, Genelkurmay tarafından el konulduğu ortaya çıktı. 28 Şubat'ın hemen ardından, mart ayında bir kurmay yarbay, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e "kişiye özel ve gizli" bir mektup yazdı. Mektupta, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nde ürkütücü boyutta Alevi kadrolaşmanın bulunduğu, bu konunun kendisine intikal ettiğini bir vatandaş olarak devletin başı olması hasebiyle bilgi arz etmeyi amaçladığı" yazıldı. Kıvrıkoğlu suikastten kurtulduMektupta, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu'na, Kıbrıs'ta düzenlenen suikastın "Allah'ın bir lütfu ile atlatıldığı" yazarken, Orgeneral Çevik Bir'in Genelkurmay Başkanı olması için ya Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun ortadan kaldırılacağı ya da Kıvrıkoğlu'nun görev süresinin bir yıl uzatılacağı öne sürülen mektupta, "millet olarak duamız her iki teşebbüsün de başarısızlıkla sonuçlanması olduğudur" denildi. Mektupta, ikinci teşebbüsün Cumhurbaşkanı'nın katkısını gerektirdiği belirtilerek, bu senaryonun engellenmesi istendi. Mektupta, GATA, Okullar Dairesi Başkanlığı, Tayin Daireleri Başkanlığı gibi yerlerdeki Alevi kadrolaşmanın incelenmesi talep edildi.. Mektupta, "Hatta Cumhurbaşkanı yaveri Albay Reha da Alevi" ifadesi yer aldı. Mektup, "Güzel Türkiyemizin Suriye olmamasını temenni ediyorum" ifadeleriyle bitiyor. Mektup, Cumhurbaşkanlığı'na gelir gelmez, dönemin Cumhurbaşkanı Genel Sekreter Yardımcısı Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Özkasnak'a haber verildi. Daha sonra mektup, Özkasnak'a faksla gönderildi, ardından aslı, Genelkurmay Başkanlığı'na götürüldü.Cumhurbaşkanı Demirel, kendisine gönderilen bu mektubu bir türlü göremedi. Ancak, mektupla ilgili bilgi isteyen Demirel'e mektup verilmezken, yine Genelkurmay tarafından şifahi bilgi verildi. Demirel'den, yıllarca gizlenen mektup nedeniyle, Kurmay Yarbay Y.Y. hakkında dava açıldı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.