TMBB'de grubu bulunan partilere mensup 10 milletvekili tarafından hazırlanan ve imzaya açılan deklarasyonun tam metni şöyle:
"Kamuoyuna;
Ülkemiz ne yazık ki küresel çağın ekonomik, sosyal ve siyasal gereklerine uygun, projelendirilmiş ve toplumsal mutabakata dayalı bir değişim yaşayamıyor. Değişim adına yapılanlar ise hedefi olmayan, tutarsız ve dar çıkar kavgaları etrafında atılan küçük adımlardan öteye geçemiyor.
Ekonomimiz bir iflas eşiğindedir. Nitekim en yetkili ağızlar bile uygulanan politikaların tek hedefinin borcu yeniden borçlanarak döndürmek olduğunu söylemekte, yapılabilirse bunun bile başarı olabileceğini ifade etmektedirler. Sistem çökmüş; sadece lira değil, toplumun bütün ahlaki dayanakları nerede duracağı belirsiz bir şekilde dalgalanmaya bırakılmıştır.
Bu tablo, ekonomik kriz de dahil, mevcut sorunların temelinde siyasi irade ve tercih yokluğunun yattığını göstermektedir. Siyasetin kendi içinden ve dışından etkisiz kılınmasıyla gelinen bu noktada, mevcut yapıya Türk halkı gibi, dünyanın da itimadının kalmadığı ortaya çıkmıştır.
Türkiye vizyon ve bilgiden yoksun siyasi kadroların elinde heyecanını dahi kaybetmiştir. 1920'lerin ağır koşullarında "devleti yeniden inşaa"yı başaran; 1930'ların dünya krizi şartlarında sanayileşme hamlesi başlatan; 1940'ların savaş şartlarında demokrasinin eksiklerini gidermeyi düşünen ve 1950'de bu hedefine ulaşan; 1960'ta ve 1970'te soğuk harbin kanat ülkesi olmanın dayattığı siyasi şartlara rağmen temel hak ve özgürlükler alanını genişletme sancısını göğüsleyen; 1980'de aksine telkinlere rağmen dünyaya açılmayı, uluslararası sistemle rekabete dayalı entegrasyonu hedefleyen ülkemizin elinde bugün tek bir "ulusal proje" yoktur.
Ortadaki karanlık tablonun sorumluları milletvekillerini yetkisizleştirerek sistemin dışına itmişlerdir. Ne var ki, bu karanlık tablo, milletvekillerinin kendilerine rağmen itibarsızlaşmalarına yol açmıştır. Bugün bu gidişe itiraz etmemenin de bir sorumluluğu olduğu açıktır.
Bu inançla, aşağıda imzası bulunan bizler;
1- Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliğinin gerçekleşmesini ilke ediniyoruz.
2- Türkiye'nin Anayasa ve yasalarında gerekli ve kapsamlı değişiklikleri gerçek anlamda yaparak, çağdaş demokrasinin temeli olan düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin önündeki engelleri kaldırması gerektiğine inanıyoruz.
3- Mevcut siyasi sistemin ülkemizi içine sürüklediği, toplumda siyasete güven duygusunu yok eden yolsuzluk batağından çıkmasını sağlayacak hukuki tedbirleri almanın birinci öncelik olduğunu düşünüyoruz. Ülkede siyasetin gerçek mecrasına oturması ve kirlilikten korunması için, özelleştirmenin hızla tamamlanmasını ve ihale düzeni başta olmak üzere, kamu harcamalarının tamamında şeffaflığı sağlayacak düzenlemenin yapılmasının kaçınılmaz olduğunu biliyoruz.
4- Siyaseti vesayet düzenine dönüştüren ve şahsiyetsizleştiren mevcut partiler yasası ve seçim kanunlarının vakit geçirmeden tamamen değiştirilmesini talep ediyoruz.
5- Bunların gerçekleşmesi için, varolan Meclis yapısı içinde, ancak siyasi oligarşilerin dışında, mevcut siyasi partilerden bağımsız bir milletvekili inisiyatifine ihtiyaç bulunduğuna inanıyoruz.
TBMM'nin yeni yasama döneminde bu yolda müşterek hareket edeceğimizi duyururuz.
Saygılarımızla."
"Kamuoyuna;
Ülkemiz ne yazık ki küresel çağın ekonomik, sosyal ve siyasal gereklerine uygun, projelendirilmiş ve toplumsal mutabakata dayalı bir değişim yaşayamıyor. Değişim adına yapılanlar ise hedefi olmayan, tutarsız ve dar çıkar kavgaları etrafında atılan küçük adımlardan öteye geçemiyor.
Ekonomimiz bir iflas eşiğindedir. Nitekim en yetkili ağızlar bile uygulanan politikaların tek hedefinin borcu yeniden borçlanarak döndürmek olduğunu söylemekte, yapılabilirse bunun bile başarı olabileceğini ifade etmektedirler. Sistem çökmüş; sadece lira değil, toplumun bütün ahlaki dayanakları nerede duracağı belirsiz bir şekilde dalgalanmaya bırakılmıştır.
Bu tablo, ekonomik kriz de dahil, mevcut sorunların temelinde siyasi irade ve tercih yokluğunun yattığını göstermektedir. Siyasetin kendi içinden ve dışından etkisiz kılınmasıyla gelinen bu noktada, mevcut yapıya Türk halkı gibi, dünyanın da itimadının kalmadığı ortaya çıkmıştır.
Türkiye vizyon ve bilgiden yoksun siyasi kadroların elinde heyecanını dahi kaybetmiştir. 1920'lerin ağır koşullarında "devleti yeniden inşaa"yı başaran; 1930'ların dünya krizi şartlarında sanayileşme hamlesi başlatan; 1940'ların savaş şartlarında demokrasinin eksiklerini gidermeyi düşünen ve 1950'de bu hedefine ulaşan; 1960'ta ve 1970'te soğuk harbin kanat ülkesi olmanın dayattığı siyasi şartlara rağmen temel hak ve özgürlükler alanını genişletme sancısını göğüsleyen; 1980'de aksine telkinlere rağmen dünyaya açılmayı, uluslararası sistemle rekabete dayalı entegrasyonu hedefleyen ülkemizin elinde bugün tek bir "ulusal proje" yoktur.
Ortadaki karanlık tablonun sorumluları milletvekillerini yetkisizleştirerek sistemin dışına itmişlerdir. Ne var ki, bu karanlık tablo, milletvekillerinin kendilerine rağmen itibarsızlaşmalarına yol açmıştır. Bugün bu gidişe itiraz etmemenin de bir sorumluluğu olduğu açıktır.
Bu inançla, aşağıda imzası bulunan bizler;
1- Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliğinin gerçekleşmesini ilke ediniyoruz.
2- Türkiye'nin Anayasa ve yasalarında gerekli ve kapsamlı değişiklikleri gerçek anlamda yaparak, çağdaş demokrasinin temeli olan düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin önündeki engelleri kaldırması gerektiğine inanıyoruz.
3- Mevcut siyasi sistemin ülkemizi içine sürüklediği, toplumda siyasete güven duygusunu yok eden yolsuzluk batağından çıkmasını sağlayacak hukuki tedbirleri almanın birinci öncelik olduğunu düşünüyoruz. Ülkede siyasetin gerçek mecrasına oturması ve kirlilikten korunması için, özelleştirmenin hızla tamamlanmasını ve ihale düzeni başta olmak üzere, kamu harcamalarının tamamında şeffaflığı sağlayacak düzenlemenin yapılmasının kaçınılmaz olduğunu biliyoruz.
4- Siyaseti vesayet düzenine dönüştüren ve şahsiyetsizleştiren mevcut partiler yasası ve seçim kanunlarının vakit geçirmeden tamamen değiştirilmesini talep ediyoruz.
5- Bunların gerçekleşmesi için, varolan Meclis yapısı içinde, ancak siyasi oligarşilerin dışında, mevcut siyasi partilerden bağımsız bir milletvekili inisiyatifine ihtiyaç bulunduğuna inanıyoruz.
TBMM'nin yeni yasama döneminde bu yolda müşterek hareket edeceğimizi duyururuz.
Saygılarımızla."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.