Müslüman şayet sekerat halindeki, yâni can çekişen bir Müslümanın yanında ise ona "La ilahe illallah" demeyi telkin etmelidir.
Ebû Hüreyre'nin (r.a.) rivayet ettiği hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz bu haklar konusunda şöyle buyurmaktadır."Müslümanın Müslaman üzerindeki hakkı beştir: 1. Selam almak. 2. Hasta ziyaret etmek, 3. Cenazeye katılmak, 4. Davete icabet etmek, 5. Aksırınca teşmitte bulunmak." (İslami Hayat, c.3/342)* Müslüman şayet sekerat halindeki, yâni can çekişen bir Müslümanın yanında ise ona "La ilahe illallah" demeyi telkin etmelidir.* Vefatından sonra o Müslüman kardeşinin yıkanıp kefenlenmesi ve mezar bulunması işi ile ilgilenmelidir. Zira cenazenin yakınları o anda derin acı içerisinde bulunurlar. Bu gibi yapılması zaruri işlerin yükü de onların omuzuna yüklenilmemelidir.* Cenazeyi defnetmekte acele edilmelidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Cenaze defninde acele ediniz. Eğer bu ölü iyi bir kişi ise, bu bir iyiliktir. Onu (bir an evvel kabirdeki) hayır ve sevabına ulaştırmış olursunuz. Eğer bu cenaze iyi bir kişi değilse, bu da bir ferdir. Bir an evvel omuzlarınızdan atmış olursunuz." (Buhârî, Cenâiz, 52).* Cenaze namazına iştirak etmenin büyük sevabı vardır.* Cenaze namazını kıldıktan sonra, cenaze defn olununcaya kadar bulunmanın sevabı da pek çoktur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu davranışı, "İki büyük dağ gibi sevap kazanmakla" müjdelemiştir, (İslami Hayat, c.3/361).* Cenazeyi kabre kadar taşımak bir mümine yapılacak en son hizmetlerdendir. Bu taşıma aynı zamanda bir ibadettir. Bilhassa namaz kılınan yerlerde, mezarlıkla namaz kılınan yerin yakınlığı durumlarında cenazeyi vasıta ile taşımak bu ibadeti terk etmek olur.
Ebû Hüreyre'nin (r.a.) rivayet ettiği hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz bu haklar konusunda şöyle buyurmaktadır."Müslümanın Müslaman üzerindeki hakkı beştir: 1. Selam almak. 2. Hasta ziyaret etmek, 3. Cenazeye katılmak, 4. Davete icabet etmek, 5. Aksırınca teşmitte bulunmak." (İslami Hayat, c.3/342)* Müslüman şayet sekerat halindeki, yâni can çekişen bir Müslümanın yanında ise ona "La ilahe illallah" demeyi telkin etmelidir.* Vefatından sonra o Müslüman kardeşinin yıkanıp kefenlenmesi ve mezar bulunması işi ile ilgilenmelidir. Zira cenazenin yakınları o anda derin acı içerisinde bulunurlar. Bu gibi yapılması zaruri işlerin yükü de onların omuzuna yüklenilmemelidir.* Cenazeyi defnetmekte acele edilmelidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Cenaze defninde acele ediniz. Eğer bu ölü iyi bir kişi ise, bu bir iyiliktir. Onu (bir an evvel kabirdeki) hayır ve sevabına ulaştırmış olursunuz. Eğer bu cenaze iyi bir kişi değilse, bu da bir ferdir. Bir an evvel omuzlarınızdan atmış olursunuz." (Buhârî, Cenâiz, 52).* Cenaze namazına iştirak etmenin büyük sevabı vardır.* Cenaze namazını kıldıktan sonra, cenaze defn olununcaya kadar bulunmanın sevabı da pek çoktur. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu davranışı, "İki büyük dağ gibi sevap kazanmakla" müjdelemiştir, (İslami Hayat, c.3/361).* Cenazeyi kabre kadar taşımak bir mümine yapılacak en son hizmetlerdendir. Bu taşıma aynı zamanda bir ibadettir. Bilhassa namaz kılınan yerlerde, mezarlıkla namaz kılınan yerin yakınlığı durumlarında cenazeyi vasıta ile taşımak bu ibadeti terk etmek olur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.