Çözüm değil tuzak

Türkiye, Kıbrıs'ı bizden koparacak mahiyetteki Annan Planı'nı referans alarak İngiltere, ABD ve AB'nin hazırladığı tuzağa düşmüş olacak!Türkiye, Kıbrıs sorununa çözüm çabaları çerçevesinde Annan Planı'nın hala referans özelliğini korumakta olduğunu, çalışmaların iyi niyet misyonu çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini düşünüyor. Diplomatik kaynaklar, Annan Planı'nın referans olduğunu, ancak çözüm temeli niteliği taşımadığını belirterek, Rum tarafı ve KKTC'nin itirazlarının da gözden geçirilmesi gerektiğini belirttiler.Kaynaklar, 1 Mayıs 2004'ün önemli bir tarih olduğunu belirtmekle beraber, "bunun dünyanın sonu olmadığını" kaydederek, "2 Mayıs da olabilir" dediler.Kıbrıs'ın Ege ile bağlantısı yokKıbrıs müzakereleriyle Ege sorunu hakkında yürütülen istikşafi görüşmeler arasında bağlantı olmağını belirten kaynaklar, "ancak iyi havanın birbirlerini etkileyeceğine" dikkati çektiler. Kaynaklar, AB ile ilgili olarak da, Türkiye'nin tek beklentisinin 1 Aralık 2004'te Türkiye'ye müzakere tarihinin verilmesi olduğunu söylediler ve 2004'ü "Türkiye ve AB açısından çok önemli" diye nitelediler.Denktaş Annan Planı hakkında ne diyor?KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ilk versiyonu 12 Kasım 2002 tarihinde açıklanan ve iki kez tadilat geçiren Annan Planı'nı her fırsatta eleştiriyor. Denktaş, 20 Ekim'de İstanbul'da Harp Akademileri'nde yaptığı konuşmada, plan hakkında şunları söylemişti: "Annan Planı Kıbrıs Türklerini yok edecek, Türkiye'yi Kıbrıs'tan koparacak mahiyettedir. Bu nedenle ben sizleri uyarmak için Rum Ulusal Konseyi'nin kararlarını okumak istiyorum. Buna göre, çözümün mutlaka içermesi gereken hususlar şunlar: Tek egemenlik, tek devlet, tüm göçmenlerin mallarına geri dönmesi, tüm Türk askerlerinin ve yerleşiklerinin geri gönderilmesi, Türkiye'nin garantörlüğünün kaldırılması. Dolayısıyla 1960 anlaşmaları ile perçinleşen fiili garantörlük hak ve yetkisinden Türkiye'nin vazgeçmesi pahasına elde edilebilecek tek şey,Türkiye'nin 10-15 yıl sonra AB'ye girme ihtimalidir."