"Amel-i salih" kavramı açısından Kur'an'ı baştan aşağıya şöyle göz ucuyla bir kez taradığımız zaman yüzlerce ayet-i kerimeye rastlarız.
Genellikle; "iman edenler ve salih amelde bulunanlar" tarzında iman ile beraber zikredilir.
"İman edip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır." (Bakara: 82).
"Mü'min olarak, erkek veya kadın, her kim salih ameller işlerse, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar." (Nisa: 124).
"İman edip salih ameller işleyenlere gelince -ki biz kişiye ancak gücünün yettiğini yükleriz- işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada ebedî kalıcıdırlar." (A'raf: 42).
"İman edip salih amel işleyenlerin kötülüklerini elbette örteceğiz. Onları işlediklerinin daha güzeliyle mükâfatlandıracağız." (Ankebut: 7).
"İman edip de salih amel işleyenler var ya, biz onları mutlaka salihler (iyiler) arasına sokacağız." (Ankebut: 9).
İlimde liyakat sahibi olanlar, imanın bireysel bir karar, bireysel bir zihinsel eylem olduğunu söylerler ama salih amelin böyle olmadığını, mutlaka ikinci ve üçüncü şahısları ilgilendirdiğini beyan ederler.
Mesela bir otobanda yol alırken, yol ortasına düşmüş bir koliyi, bir tahta parçasını ya da bir kasayı kendinizi tehlikeye de atarak kaldırmaya uğraşmanız, elbette bir amel-i salih davranışıdır ve sizden sonra o yoldan geçecek olanları tehlikeden ve muhtemel kazalardan korumak için sergilediğiniz bir fedakârlıktır.
Allah'ın size ihsan ettiklerinden sizin de Allah'ın kullarına ikram ve ihsan etmeniz, farz olan zekât emri dışında yaptığınız infak kalemleri, bir hastanın ilaç parasına yardım etmeniz, bir öğrencinin eğitim giderlerine katkıda bulunmanız, bir fakirin sofrasını zenginleştirmeniz elbette salih amel cümlesindendir.
İnsanların maddi ihtiyaçlarının giderilmesinde, açların doyurulmasında, yolda kalmışların menzillerine ulaşmasında imkânların seferber edilmesi nasıl amel-i salih davranışları ise, insanların gerçekleri görmelerini engelleyen perdelerin aralanmasında, insan ve cin şeytanların tuzaklarının bozulmasında ilimle ve tecrübe ile onlara yardımcı olmak da elbette amel-i salih listesinde yer almaktadır.
İnsanların alın terine, el emeğine, sofrasındaki zeytinine ve lokmasına göz dikenlere karşı insanları uyarmak, hile ve desiselerinden haberdar etmek ve onların şerlerinden emin olma yollarını göstermek de elbette Kur'an'da övülen salih amellerdendir.
Oturduğu koltuğunu sağlamlaştırmak ve koltuk ömrünü uzatmak için bu ülke insanının kullanması gereken kaynakları küresel tefecilere peşkeş çekenleri, soframızdan lokmamızı aşırarak yine o tefecilerin heybelerine aktaranları ifşa etmek, hilelerini açık etmek de elbette amel-i salih kabul edilen en önemli eylemlerdendir.
Allah'ın dinini istismar ederek, insanların temiz inançlarını ve duygularını kullanarak kazanç sağlayanlara karşı insanları uyarmak belki de bu gün en önemli amel-i salih eylemlerindendir.
Yanmaz kefen satanlara karşı, Peygamberin ayakkabısının benzeri diyerek "nalin-i şerif!" pazarlayanlara karşı, "sakal-ı şerif suyu!" diyerek milleti kazıklayanlara karşı insanımızı uyarmak ise en güncel amel-i salihtir.
Genellikle; "iman edenler ve salih amelde bulunanlar" tarzında iman ile beraber zikredilir.
"İman edip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır." (Bakara: 82).
"Mü'min olarak, erkek veya kadın, her kim salih ameller işlerse, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar." (Nisa: 124).
"İman edip salih ameller işleyenlere gelince -ki biz kişiye ancak gücünün yettiğini yükleriz- işte onlar cennetliklerdir. Onlar orada ebedî kalıcıdırlar." (A'raf: 42).
"İman edip salih amel işleyenlerin kötülüklerini elbette örteceğiz. Onları işlediklerinin daha güzeliyle mükâfatlandıracağız." (Ankebut: 7).
"İman edip de salih amel işleyenler var ya, biz onları mutlaka salihler (iyiler) arasına sokacağız." (Ankebut: 9).
İlimde liyakat sahibi olanlar, imanın bireysel bir karar, bireysel bir zihinsel eylem olduğunu söylerler ama salih amelin böyle olmadığını, mutlaka ikinci ve üçüncü şahısları ilgilendirdiğini beyan ederler.
Mesela bir otobanda yol alırken, yol ortasına düşmüş bir koliyi, bir tahta parçasını ya da bir kasayı kendinizi tehlikeye de atarak kaldırmaya uğraşmanız, elbette bir amel-i salih davranışıdır ve sizden sonra o yoldan geçecek olanları tehlikeden ve muhtemel kazalardan korumak için sergilediğiniz bir fedakârlıktır.
Allah'ın size ihsan ettiklerinden sizin de Allah'ın kullarına ikram ve ihsan etmeniz, farz olan zekât emri dışında yaptığınız infak kalemleri, bir hastanın ilaç parasına yardım etmeniz, bir öğrencinin eğitim giderlerine katkıda bulunmanız, bir fakirin sofrasını zenginleştirmeniz elbette salih amel cümlesindendir.
İnsanların maddi ihtiyaçlarının giderilmesinde, açların doyurulmasında, yolda kalmışların menzillerine ulaşmasında imkânların seferber edilmesi nasıl amel-i salih davranışları ise, insanların gerçekleri görmelerini engelleyen perdelerin aralanmasında, insan ve cin şeytanların tuzaklarının bozulmasında ilimle ve tecrübe ile onlara yardımcı olmak da elbette amel-i salih listesinde yer almaktadır.
İnsanların alın terine, el emeğine, sofrasındaki zeytinine ve lokmasına göz dikenlere karşı insanları uyarmak, hile ve desiselerinden haberdar etmek ve onların şerlerinden emin olma yollarını göstermek de elbette Kur'an'da övülen salih amellerdendir.
Oturduğu koltuğunu sağlamlaştırmak ve koltuk ömrünü uzatmak için bu ülke insanının kullanması gereken kaynakları küresel tefecilere peşkeş çekenleri, soframızdan lokmamızı aşırarak yine o tefecilerin heybelerine aktaranları ifşa etmek, hilelerini açık etmek de elbette amel-i salih kabul edilen en önemli eylemlerdendir.
Allah'ın dinini istismar ederek, insanların temiz inançlarını ve duygularını kullanarak kazanç sağlayanlara karşı insanları uyarmak belki de bu gün en önemli amel-i salih eylemlerindendir.
Yanmaz kefen satanlara karşı, Peygamberin ayakkabısının benzeri diyerek "nalin-i şerif!" pazarlayanlara karşı, "sakal-ı şerif suyu!" diyerek milleti kazıklayanlara karşı insanımızı uyarmak ise en güncel amel-i salihtir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025