Çocuklarda deprem travmasına dikkat
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Yasemin Meral Öğütçü, depremi yaşamasa da televizyon ve sosyal medyada sürekli olarak yıkım görüntülerini izleyen çocukların bu süreçten olumsuz etkilenebileceğini belirterek, 'Çocukların televizyon ya da sosyal medyada sürekli olarak enkaz görüntüsü izlemesine müsaade etmeyin, depremle ilgili endişe verici yorumlar yapmamaya özen gösterin' dedi
09.02.2023 14:13:00
Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 şehirde yıkıma yol açan 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem, Türkiye'yi yasa boğarken yetişkinlerin yanı sıra çocuklarda da deprem travması riskini artırdı. İEÜ Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Yasemin Meral Öğütçü, son yılların en büyük felaketiyle karşı karşıya kalındığına dikkat çekerek deprem korkusunun kalıcı psikolojik travma ve ruhsal bozukluklara yol açmasını önlemek için tavsiyelerde bulundu. Bu zor süreçte, depreme maruz kalmayan kişilerin de korku, endişe, çaresizlik ve tetikte olma gibi belirtiler hissedebileceğini, yalnız kalma korkusu yaşayabileceğini söyleyen Öğütçü, depremin herkes için travmatik bir deneyim olduğunu hatırlattı.
Öğütçü, 'Deprem felaketi, hepimizde büyük bir üzüntüye yol açtı. Depremi yaşamasak da, vatandaşlarımızın acı görüntülerini izlemek bizleri oldukça sarstı. Umarım depremin yaralarını en kısa sürede, hep birlikte sararız. Büyük bir felaketi yaşadık ve bunun hepimizde birtakım korkular oluşturması normal. Depremi yaşamasak da kaygılanabilir, depremden korkabilir, 'Acaba depremi ben yaşarsam ne yaparım'' diye endişelenebiliriz. Bu hislere kapılmak psikolojk bir sorun değil. Şu anda birçoğumuz, gece çok geç saate kadar uyuyamıyoruz. Yemek düzenimiz bozulmuş, kendimizi güvensiz hissediyor olabiliriz. Bu durum, anormal bir duruma verdiğimiz normal tepkilerdir. Bu durumun sürekli bir hal almaması için yapacağımız şeyler var. En yakın destekçimiz; ailelerimiz ve yakınlarımız. İçe kapanmayın, depremle ilgili korkularınızı bastırmayın. Endişelerinizi, hislerinizi çevrenizle paylaşın. Mümkün oldukça tek kalmayın, sevdiklerinizden destek alın' dedi.
'Kaygının en üst seviyeye ulaştığı bu dönemde, rutin alışkanlıklarınızı çok değiştirmeyin. Çalışma saatlerinizi ya da uyku saatlerinizi mümkün oldukça stabil tutmaya çalışın. 'Acaba bana bir şey olursa ailem ne yapar'' ya da 'Enkazda kalırsam nasıl beklerdim'' gibi düşünceler aklınıza gelebilir. Bu durumda yapabileceklerinize, deprem için alınabilecek önlemlere odaklanmaya çalışın. Korku ve endişe durumu, hepimizde belirli bir süre devam edecektir. Bunun ne kadar süreceği kişiden kişiye değişir. Ancak bu durum zaman içerisinde azalmaz ve geçmezse mutlaka psikolojik destek almalısınız.'
Öğütçü, 'Deprem felaketi, hepimizde büyük bir üzüntüye yol açtı. Depremi yaşamasak da, vatandaşlarımızın acı görüntülerini izlemek bizleri oldukça sarstı. Umarım depremin yaralarını en kısa sürede, hep birlikte sararız. Büyük bir felaketi yaşadık ve bunun hepimizde birtakım korkular oluşturması normal. Depremi yaşamasak da kaygılanabilir, depremden korkabilir, 'Acaba depremi ben yaşarsam ne yaparım'' diye endişelenebiliriz. Bu hislere kapılmak psikolojk bir sorun değil. Şu anda birçoğumuz, gece çok geç saate kadar uyuyamıyoruz. Yemek düzenimiz bozulmuş, kendimizi güvensiz hissediyor olabiliriz. Bu durum, anormal bir duruma verdiğimiz normal tepkilerdir. Bu durumun sürekli bir hal almaması için yapacağımız şeyler var. En yakın destekçimiz; ailelerimiz ve yakınlarımız. İçe kapanmayın, depremle ilgili korkularınızı bastırmayın. Endişelerinizi, hislerinizi çevrenizle paylaşın. Mümkün oldukça tek kalmayın, sevdiklerinizden destek alın' dedi.
'Geçmezse psikolojik destek alın'
Dr. Öğütçü, sözlerini şöyle sürdürdü:'Kaygının en üst seviyeye ulaştığı bu dönemde, rutin alışkanlıklarınızı çok değiştirmeyin. Çalışma saatlerinizi ya da uyku saatlerinizi mümkün oldukça stabil tutmaya çalışın. 'Acaba bana bir şey olursa ailem ne yapar'' ya da 'Enkazda kalırsam nasıl beklerdim'' gibi düşünceler aklınıza gelebilir. Bu durumda yapabileceklerinize, deprem için alınabilecek önlemlere odaklanmaya çalışın. Korku ve endişe durumu, hepimizde belirli bir süre devam edecektir. Bunun ne kadar süreceği kişiden kişiye değişir. Ancak bu durum zaman içerisinde azalmaz ve geçmezse mutlaka psikolojik destek almalısınız.'